Medya: İf you (Jungkook)
Durmadan koşuyordum. Anlımdan damlayan ter havada asılı kalıyordu. Ayaklarımı hissetmemeye başlamıştım. Ne kadardır koşuyordum? 1 dakika? 1 saat?
Birden önüme çıkan korkunç siluet ile yere kapaklandım. Hasta kıyafetleriyle bembeyaz olan uzun siyah saçlı kız bana doğru geliyordu.
"Gelme!!!" Boğazım artık bağırmaktan yırtılmış idi. Kan akan elini bana uzattı.
✴✴✴
"Micha uyan!!!" Jungkook'un kollarında sarsılıyordum. Alnımdan düşen bir damla ter akmakta olan gözyaşıma karıştı. Neydi bu?
"Hişttt geçti ağlama~" kendine çekip sımsıkı sarıldı bana. Ağlamam biraz da olsa dinmişti. Bir dakika, ben ne zaman ağlamaya başlamıştım ki?
Kendimi ondan uzaklaştırıp durumu anlamaya çalıştım. Kabus muydu?
"Kabus muydu?"
"Evet kabustu... iyi misin?" Komodinin üzerinde duran, ne ara doldurduğumu bilmediğim suyumu bana uzattı. Kana kana içtim suyu.
"Son 2 saat içinde ateşin 40 dereceye kadar çıktı Micha. Belli aralıklarla kusmaya bile başladın." Yerde duran kusmuk dolu kovayı görünce yerin dibine girdim.
"Ö-özür dilerim. B-ben-"
"Ne özürü?! Bu benim vazifem Micha! Utanılacak birşey yok bunda. Sende aynısını yapardın." Başımı sallayıp elimdeki yarısı bitmiş su bardağını komodine bıraktım.
"Saat kaç?"
"Neredeyse gece 4"
"Seni de uykusuz bıraktım. Lütfen uyu."
"Önce bana şu kâbusu anlat." Elini çenesinin altına koyup gülümsedi. Aklıma annem gelmişti. O da kâbus gördüğüm zaman böyle yatağıma oturur, sabaha kadar dertleşirdi.
Gülümseyen yüzüme ciddi bir ifade yerleştirdim.
"O hasta ayaklanmaz dimi Jungkook?" Küçük bir kıkırtı duydum, ardından bembeyaz sevimli dişleri göründü.
"Niye? Onu mu gördün?"
"Evet! 3 harfli gibiydi!"
"Korkma, o istese de uyanamaz. O şu an uzun bir uykuda." İki elini başının solunda birleştirip uyuyor numarası yaptı. Elimle koluna vurup gülümsedim.
"Sence buradan çıkacak mıyız?"
"Tabiki çıkacağız! Kuşkun olmasın." Gülümsedim ve yatağa geri uzandım.
"Bana C126'yı anlatacak mısın?" Yattığı koltuğa geri uzanmadan önce elindeki ateş ölçeri komodine bıraktı.
"İnan ki anlatmak için erken Micha. Sadece yat. Zamanı gelince anlatacağım söz." Göremeyeceğini bilmeme rağmen başımla onayladım onu ve tekrar gözlerimi kapattım.
✴✴✴
Çalan melodi ile huysuzca yerimde dikleştim. Jungkook'un da benden farkı yoktu. Sesi duymamak için yorganı başına kadar çekti.
Telefonumu komodinin üzerinden alıp isme baktım. Abim arıyordu! Beni en son 7 ay önce arayan abim beni arıyordu!
Sağ üstte ki bildirim çubuğunda onca cevapsız aramayı görünce kaşlarımı çattım. Doğru ya... dün odadan çıkarken telefonumu odada bırakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüme 30 Gün
FanfictionDaha lise son öğrencisi olan Micha basit bir baş ağrısı sandığı hastalığıyla hastaneye gider. Gittiği gün hastaneye çok bulaşıcı ve ölümcül bir hastalık taşıyan bir hasta yatar. Birden tüm hastanenin karantina altına alınmasıyla olaylar da başlar.