-9 Sende fark ettin mi? Saat vusIatı hasret geçiyor!-

352 29 20
                                    

"Sus gönIüm. Bu kışın bahara dönünceye kadar. Bu gece gündüz oIuncaya kadar. Uzak yoIIar yakınIaşıncaya kadar. Bu sıkıntının ardından ferahIık geIinceye kadar Ve yüzümüz vusIat gözyaşIarıyIa ısIanıncaya kadar sus.!"

-2009-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-2009-

Devran'ın Ağzından..

Zaman ve hayat bizi kıyıya döndürür, sadece karmaşanın olduğu kıyıya. Bir göreve kendimizi verip de işe yaramadığını gördüğümüz zaman, bir kayıp yaşadığımızda, sevdiğimiz birinin kaybıyla yüzleştiğimizde ya da güzel bir anı ya da hayali yitirdiğimizde en başa geri dönmek iyi olurdu.Yada bir yerlerden başlayarak düzeltmek..

Kendini orada ararken beni özledin mi?

Hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım, Bir o yana Bir bu yana.. (Ahmet Arif)

Bir kaç ay olmuştu senden haber almayalı hayatıma bir şekilde devam ederken okul olmadanda hiçbirşeyin olmadığını fark ettim..

Sen gittin ben hiç tam olmadım neden bıraktın ki beni sen gittikten sonra ben kitaplara sığındım seni hissedebilmek için..

Kütüphaneyi hiç boş bırakmadım okuldan mezun olana kadar dek..

Son seneme kadar dizdim kitapları tek tek senin özen verdiğin gibi bu gidişinde neydi?

Belki dost olabilirdik yada yoldaş neden esirgedin gözlerini benden?

Yada o sözlerini?

Söz verdim içten içe okumak lazım okumak şartmış..

Ertesi gün..

Okula gitmek için hazırlanmıştım..

Kardeşim geç uyanırdı onu beklemeden çıkmıştım konaktan elimde ise bir kağıt vardı dün gece özetini çıkarmıştım kitabın..

Ben Devran Kervancıoğulları verdiğim sözleri tutarım ben..

Okula erkenden geldiğimde kütüphaneye doğru gittim..

İçeri girdiğimde güneş ışığı kitaplara vuruyordu..

Raflardan kitap aramaya başladım bu çok bilmiş kıza birkaç kitaptan sözler söylersem bana hava atamazdı..

Rastgele bir kitabı okumaya almıştım ki zil çalmıştı bir anda irkilip etrafıma bakmıştım..

Zeyneb gelmemişti ayaklanıp sınıftan çıkıcaktım ki Namık Hoca içeriye girdi..

Gülümsüyor gibiydi..

"Nasılsın Oğlum kitap almaya gelen oldu mu?"

"Yok Hocam ama o kız gelmedi madem bir görev verdiniz layığıyla yapması gerekmez mi?

𝑀𝐸𝐹𝒯𝒰𝒩  (TEKRAR YAZILIYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin