-14 Mihnet-

277 24 3
                                    

Yâr olamayan insan, yara olup kalıyor yüreğimizde..

Çocuk olsam yeniden. Bir tek düştüğüm için acısa içim ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece..

Her acı taşınabilir, acıyı taşınmaz hale getiren ona razı olmayışımızdır..

#Zeynep'in Ağzından..

Düğün alayına geldiğimiz de nefesim kesilmişti..

Kendimi ağlamaktan alıkoyamıyordum..

Bu cehenneme kendimi ben atmıştım sorumlusu bendim..

Hazırlıklar tamamlanmıştı bizim gelmemiz ile herkes ayaklanmıştı hemen Devran'ın kolundan çıkıp oturdum..

Öfkeyle birbirimize bakıyorduk..

Davullar çalınıyor yemek masaları kuruluyordu herkes mutluydu benim ailem hariç..

Gelinliğin içinde sıkışmıştım adeta bütün yük omuzlarımdaydı..

Şu saçmalık bitse de kurtlusam keşke diye dua ediyordum..

Davulun sesi kulağımı yeterince tırmalıyordu..

Halay çeken gruptan başka kimse ayakta değildi.Aradan çok geçmeden Devran kolumu tuttu..

"Kalk"Dediğinde gözlerine baktım..

"Bırak."Dediğimde "Oynamak zorundayız gerçek bir evlilik unuttun mu?" dedi..

Reyhani çalıyordu..

(Şu konuya açıklık getirmek istiyorum.Yaklaşık 1 senedir bu hikayeyi kurgusunu düşünüyorum ve Reyhani olayını çok önceden izlemiştim.Hiçbirşeye özendiğim yoktur bunu tüm samimiyetimle dile getirmek istedim.)

Kalkıp Devran'la karşılıklı oynuyucaktık..

Heyecanımdan ilk dansa başlayamadım kendimi toparlayıp tekrar karşılıklı oynamaya başladık..

Oyunun bitiminde Devran kulağıma eğilip..

"Gel."Dediğinde ona doğru ilerledim..

Bir odaya girdiğimizde nikah memuru vardı..

Kulağına yaklaşıp..

"HANİ SADECE İMAM NİKAHI KIYILICAKTI SENDEN KURTULMAYA ÇALIŞIYORUM SEN RESMİ NİKAH YAPIYORSUN!"Dediğimde Babam kolumdan tutup..

Beni avluya getirdi..

"Bana bak bunu sen mahvettin birazdan Devran senin kocan olucak bunu o aklına sok kızım eğer ayrılmaya çalışırsan seni kendi ellerimle ben öldürürüm burada kaçmak demek ölüm fermanını imzalamak demektir."Dediğinde beni ite kalka odaya getirdi şahitlerimiz tanımdağım insanlardı bense zor çıkan sesimle" Evet" demiştim imzayı attıktan sonra nikah memuru odadan çıktı imam içeri girdiğinde yüzümü kırmızı örtüyle örttüler..

Şahitlerimiz Babam ve Zinar Ağaydı..

"Zinar oğlu Devranı kocalığa kabul ettin mi?"

Derin nefes alıp ve durmayan gözyaşlarım ile..

"Ettim"Dedim..

"Ettin mi?"

"Ettim."

"Ettin mi?"

"Ettim."Dediğimde hayırlı olsun diyip ayağa kalktılar fatiha okuyup odadan çıktık..

Düğün yeri yavaş yavaş toparlanırken bizde konağa geldik..

𝑀𝐸𝐹𝒯𝒰𝒩  (TEKRAR YAZILIYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin