-11 Gitmek mi ? Kalmak mı ?-

332 28 13
                                    

Hayat ne garip.
İlk başlarda pek bir şey hissetmiyor gibi olursun.
Üzülürsün de biraz, kırılırsın da çok kırılırsın hattta.
Ama anlamaya çalışırsın yine de olanı biteni.
N'oldu, neden böyle oldu soruları dolaşır durur aklının tam orta yerinde.
Anlamaya başlarsın yavaş yavaş.
Sonra yıllar geçer. Ne sen artık eski sensindir ne de diğer tüm insanlar eskisi gibi kalmışlardır.
İşte sen o zaman kendin olursun. Var ne demek yoklukla anlarsın. İster sevgilinin yokluğu ister başka şeylerin yokluğu olsun o yokluk o ayrılık sana çok şey anlatır.
Ama unutma !
Bu dünyada kalbindeki her yokluğun sonu Allah'a çıkar. Ve sen o zaman anlarsın tüm yokluklar sana Allah'ı hatırlatmak içindir..
(Bu bölümü Rümeysa'ya ithaf ediyorum iyki varsın.🌼)


#Zeyneb'in Ağzından..

Aradan 10 gün geçmişti..

Devran hala Hakkari'deydi dönemezdim İstanbul'a kardeşimi böyle bırakamazdım..

O koskoca konakları bomboştu arada annemlere gelirdi Rana oda benim zorumla gelirdi..

Muhammed'in öldüğüne inanmıyordum..

Ya da inanasım gelmiyordu..

10.günün sonunda Devran konağa dönmüştü..

Avlu'da Rana ile otururken göz göze gelmiştik..

Başını eğmiş başımı eğmiştim..

Yaşananlar değilde yaşadığı durum için ona çok üzülür hale gelmiştim.Son gördüğümden bu yana çok çökmüştü..

Zelal teyze benim zorumla yemek yerdi..

Devran'nın gelişi ile artık annemlere dönme zamanım gelmişti..

Son kez akşam yemeğine kaldım.

Sofrada bütün aile vardı Devran hariç..

Yemeğe başladığımızda sofraya oturdu..

"Afiyet olsun."Dedi ve oturdu..

"Oğul".Dedi Zinar Ağa..

"Efendim Baba."

"Ne olucak ne biticek söyle hele geldiğinden beri hiç konuşmadın dilim lal oldu oğul hiçbirşey'den tat alamıyorum şu ciğerimi söndür hele."

"Baba 5 kişi kayıp umalımda Muhammed içlerinde olsun günlerdir arıyorlar ben bile aramaya çıktım sınıra ama elden ne gelir ki."Dediğinde elindeki çatal düştü ve yere yığıldı..

Hepimiz kalkıp koştuk..

Su döksemde yüzüne ayılmıyordu..

Telefonumu alıp ambulansı ararken..

"Kızım bağırın korumalara arabayı hazırlasınlar!"Ben koşarak korumalara durumu anlattım hepimiz koşup Devran'ı aşşağı indirdik..

Zelal teyze bağıra bağıra ağlıyordu..

Rana ise donuktu..

Bende Zinar Ağa ile arabaya bindim Devranın kafası dizlerimdeydi..

Bir ok saplandı sanki bedenime..

Yanlızca baktım yüzüne öylece..

Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi..

Hastahane'ye geldiğimizde hızla arabanın önüne sedye getirdiler..

𝑀𝐸𝐹𝒯𝒰𝒩  (TEKRAR YAZILIYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin