-16 İstinat-

240 23 8
                                    

"Her renk birbirini tarif eder gülüm... Onun rengi öyle olmasa sen kendi renginin farkına varamazdın."

"Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme. Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime, dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme."

#Devran'ın Ağzından..

Kırgın olan bedeni adeta gözlerimin önünde eriyordu..

"Zeynep."

"Dokunma bana!"Diyip yakamdan tuttu..

"Ne hevesle başladığım şeyleri ne kırgınlıklarla sonlandırdın.Seni dağ sanmıştım ama sen çöl çıktın yakıp kavurdun beni şimdi ne olucağını sanıyorsun seni affetme mi falan mı?"

Beni itip bağırmaya devam etti ardından gelen tokat canımı değil de yüreğimi acıttı.Ben ise yıkkık dökük haldeydim neyin telafisini yapıcaktım ki kendimden iğreniyordum..

Bir hışımla çıktım odadan gözyaşlarım durmuyordu..

Elimi yanağıma götürdüm ne yaptın sen Devran !?

Nefes almam zorlaşıyordu..

Ne oluyor bana? Ben o küçücük kafeste ki kuşu bile öldürmüştüm.Bilemedim ki özgür olduğun da daha mutlu olucağını arabayı çalıştırıp şehirden çıktım, nereye gittiğimi bile bilmiyordum aylar belki de yıllar geçsede bu kara günü asla unutmayacaktım..

Vücuduna zarar verdiğim o anı kolları bacakları mosmordu düşündükce dişlerimi sıkıyordum..

Muhammed'in Diyarbakır'da tuttuğu eve doğru sürdüm gece çok geçti kapıyı çalınca Muhammed açtı..

"Ağabey?"Der demez sarıldım..

"İçimde öyle bir ateş var ki kardeşim nasıl söndürüceğimi bilmiyorum çırpındıkça batıyorum."

"Ben Rana'ya haber veriyim seninle biraz dolaşalım."

"Çok iyi olur kardeşim."O avluya girince duvara yaslandım ekran resmime baktım onun gülen gözleri şimdi ise ağlamaktan kan çanağı olmuş gözleri aklımdan çıkmıyordu korkaksın Devran diyerek kendime lanet ediyordum..

Muhammed ile biraz dolaştıktan sonra dağlık bir yere park ettik Muhammed ateş yakarken ellerimi uzattım..

"Ağabey o kadar yaklaştırma yanıcaksın."

"Ben ateşin ta kendisiyim hiçbir ateş yakmaz beni."

Muhammed ile herşeyi konuştuktan sonra..

"Rana yengemin yanında kalsın hem belki barışırlar."

"Sen geri dönmeyi düşünmüyor musun peki?"

  "Daha sonra konuşuruz bunu ağabey."

1 Hafta sonra..

Olanlar aynıydı eve üzerimi değiştirmeye geliyordum..

Gözlerini bile kaçırır olmuştu benden..

O  güzel gözlerini kaçırıyordu bu günahkar adamdan..

Neydim ben neye yarıyordum sensizlikte..

Ani gelen sinir krizlerime bir çözüm bulmam lazımdı Muhammed en sonunda beni ikna edip psikolağa gitmemi ikna etmişti olanların bir cevabını bulmam lazım dı ani gelen heyecan, coşku öfke, üzüntü, pişmanlık bunları üst üste yaşıyordum..

Doktor hanım önce kafasını kaldırıp gözlerime baktı..

"Devran bey  bütün hallerinizi incelemeye aldık üzgünüz ki."

𝑀𝐸𝐹𝒯𝒰𝒩  (TEKRAR YAZILIYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin