ŞİFAM

#Nişan daveti#

Biz sesiz sakin bir şekilde davetin olacağı salona girdik. Biz salona girince birden iki alyans şarkısı çalmaya başladı tabi o sırada herkes ayağa kalkmış bizi alkışlıyorlardı. Hiç bir şey anlamadım burdaki bunca hazırlık bizim içinmiydi.

Merdivenlerden aşağı inerken Zeyd koluma girdi onun bu hareketine kaşlarım çatık bir şekilde baktım nasıl buna cüret ediyor diye ama gülen bir suratla insanlara selam vermeye başlamıştı. Merdivenler bitince içindeki sıkıntı dahada büyüdü artık nefes alamayacak raddeye getirdi beni.

Anlamadığım bir konuysa neredeyse bütün süralemin burada olması. Artık neler olduğunu merak ediyorum bu sıradan bir davet değil o kesin

Biz yürürken Aslan beyde yanımıza gelip. 

"Hoşgeldiniz neden bu kadar geciktiniz " dedi ve bizi sahnenin olduğu büyük boşluğa doğru götürdü. Şimdi üçümüzde sahnedeydik ve Aslan beyin elinde mikrofon vardı muhtemelen kunuşma  yapacaktı ve öylede oldu.

"Öncelikle herkes hoşgeldi.  Bu özel günümüzde bizi yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim. Lafı çok uzatmıycam  dedi  vekız kardeşime el işareti yaptı buraya gelmesi için.  Asya sahneye  üzerinde iki yüzük  olan tepsiyle sahneye geldi mutlu görünüyordu ve büyümüştü ben kardeşime dalmışken Aslan bey tekrar konuşmaya başladı. 

"Buraya iki gencimizin nişan törenini yapmak için toplandık. Bu kutsal yolda yollarını açık olmasını diliyorum " dediğinde ve bana ve Zeyd'e parmaklarımızı uzatmak için ellerimizi  işaret etti.

Ben donup kalmıştım öylece hala olanlara inanamıyorum. O sırada Aslan bey

"Kızım hadi elini uzat herkes buraya bakıyor. "Dedi bense sadece onun gözlerine bakıyordum her şey gerçek mi diye.  Aslında herşey şimdi anladım benden sakladıkları benim nişanımmış meğer  ne kadarda aptalım ailemi bile çağırmış yanlış  bir tepki vermeyeyim diye

Parmağımı ona doğru uzattım içim yana yana

Oda tutuğu nefesini geri bıraktı ve yüzüğü parmağıma taktı kendimi o kadar sıkıyordum ki ağlamamak için güçlü görünmek ama olmadı o yüzük parmağıma girince gözümden bir damla yaş aktı.  Ona sevdiğim adama istemeden ihanet ettim Allahım ben bu yükün altından nasıl kalkacam bana sabır ver yarabbim sen kimsenin taşıyamayacağı yükü vermezsin diye dua ettim çünkü bir kere daha gördüm Allah tan başka kimsemin olmamasını.

Yüzüklerimiz takıldı şimdi kurdelyeyi kesme zamanıydı Aslan bey dualar eşliğinde kesti  herkes alkışlamaya başladı

Yüzük türeni bitince bize ayrılan yere geçtik ne ben konuştum nede Zeyd  ikimizde sustuk susmamız gereken yerde

Yerimize oturunca kuzenlerim bizi tebrik etmek için yanımıza geldiler. Hepsiyle tek tek sarıldım en sona küçük kardeşim Asya kalmıştı onu görünce artık kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım çünkü onu çok özlemiştim ben İstanbul a gelmeden önce biz çok iyi anlaşırdık hata herkes ikiz gibisiniz derdi ama şimdi dahada büyümüş benim boyumuda  kilomuda geçmiş ona sıkı sıkı sarıldım sonra bıraktım ona baktığımda oda ağlamıştı ikimizde konuşmadık.

Herkesin tebriğini kabul ettikten sonra dans müziği çalmaya başladı herkes sahneye çıkmış eşiyle dans ediyor bense biran önce bu saçmalığın bitmesini istiyorum çünkü kendimi mutlu göstermekten yoruldum.  

Sonunda kabusum olan nişan sona erdi benim ailem Mardin'e gitmek yerine bir hafta burada kalacakmış benim yaşayacağım yeri görmek için sanki daha önce  umurlarındaydım sırf onların istekleri olmadığı için beni evlatlıktan red ettiler şimdi ne değişti de acaba beni merak ettiler buraya kadar bütün süraileyi getirmişler. Aslında hiç bir şey umrumda değil bir an önce buradan çıkıp  mezarlığa gitmek istiyorum ona bu olanları anlatmak istiyorum sana ihanet etmedim demek istiyorum bu yüzden herkesten önce salonda çıkmak için ayağa kalktım onlar beni fark etmeden gitmek istiyordum zaten Zeydin hiçbir şey umrunda değil kim bilir nereye gitti.

Salondan çıkıp bir taksiye bindim kimse benim o kargaşada yokluğumu fark etmemiştir eminim taksiciye mezarlığın adresini verdim ve mezarlığa doğru ilerledik.

Mezarlığa gelince saat epey geç olmuştu olsun dedim kendime onu görmeye ihtiyacım var.