Bölüm 6 : Tek hedefin tüm Tanrıları ve İlahi varlıkları yok Etmek

496 76 2
                                    

BÖLÜM 6 : Tek hedefin tüm Tanrıları ve İlahi varlıkları yok Etmek
----------
L

eo, karanlık sarayın soğuk ve kasvetli atmosferinde diz çökmek zorunda kalmıştı. Karşısında, Kankırmızı gözleri ve şeytani gülüşüyle karanlığın üçüncü hükümdarı, Öfke, tahtında keyifle oturuyordu. O an Leo'nun istemsizce eğilişi, içinde yükselen çaresizliğin bir yansımasıydı. Başını hafifçe kaldırdı ve inatla kaşlarını çatarak karşısındaki figüre baktı. Gözlerinde parıldayan öfkeyi kontrol altına alarak, başını salladı. Bir anlığına gülümsemişti, ama bu gülümseme çabucak kayboldu; yüzüne aniden çöken ciddiyet, içindeki fırtınanın işaretiydi.

"Ben neredeyim ve sen neden buradasın, Öfke?" diye sordu, sesi derin bir kararlılıkla yankılandı. O anda, Leo’nun kendisi kadar sorusu da güçlüydü. Onun içindeki bir başka gücü, daha derin bir karanlığı sorguluyordu.

Öfke, bu soruya hazır değildi. Adının bilinmesi, onu beklenmedik bir şaşkınlıkla sarsmıştı. Gözlerindeki kısa bir tereddütle irkildi, dudaklarındaki alaycı kıvrım bir anlığına bozuldu. "Hmm... Şimdi durumun ciddiyetini anlıyorum," dedi sessizce, sesindeki endişeyi bastırmaya çalışarak. "Nasıl bu bilgilere sahipsin, Leo?"

Leo, bu cevapsız sorgulamaların ortasında yavaşça ayağa kalktı. O sırada gözleri sadece Kızıl hükümdara odaklanmıştı. Karşısındaki bu hükümdar, ona sadece öfke aşılıyordu. Kendini kontrol etmekte zorlanan Leo, göğsünde büyüyen öfkenin farkına vardıkça elleri titredi, kasları gerildi. "Benden ne istiyorsun lan!" diye kükredi, sesi odayı sarsacak kadar güçlüydü. Ancak Öfke, bu patlamaya rağmen sükunetini korudu. Gözlerini Leo’dan ayırmadan, dudaklarında yeniden beliren o şeytani gülüşle, "Hâlâ eskisi gibisin, Leo," diye fısıldadı.

Leo'nun öfkesi her geçen saniyede daha da yoğunlaşıyor, gözünde tek bir gerçek beliriyordu: Kızıl hükümdar. Bu hükümdarın varlığı Leo’nun zihninde yankılanan soruları besliyordu. "Kim bu eski Leo?" diye homurdandı Leo, göğsündeki baskıyı daha da hissederek. "Herkes neden onu bu kadar önemsiyor? Neden ustam beni bir savaşa sürüklemek istiyor?"

Sorular art arda dökülürken, Leo'nun yüzünde oluşan karmaşa Öfke'yi tatmin ediyordu. Karanlık hükümdar, Leo’nun zihnindeki bulmacayı çözmeye başlamıştı. “Zeus seni bulduğundan beri tanrı bozuntularının korkusu arttı. Yani anlayacağın, tanrılar senden nefret ediyor. Tabii hepsi değil," dedi Öfke, sesindeki bilmiş tonla. "İçlerinde seni destekleyen birkaç kişi vardı ama bu önemli değil. Onların seni önemsemesinin sebebi herkesin senden korkması. Sen… sen Karanlık Tanrısı’nın reenkarne olmuş halisin. Onun dünyaya dönmesi, dünyanın yok olmaması için bir şans demek. İlahi Yok Oluş Savaşı için bize sen lazımsın."

Bu açıklama Leo'nun zihninde yankılanırken, bir an için düşünceleri bulanıklaştı. Kendisi hakkında bilmediği bu gerçeklerle yüzleşmek zorundaydı. Öfke'nin sesi, o anlarda birer tokat gibi zihninde çınlıyordu. "Asıl sürpriz," diye devam etti Öfke, dudaklarındaki gülümsemeyi genişleterek, "reenkarne halinden önceki hayatını hatırlıyor olman."

Öfke, kısa bir sessizlikle duraksadı, Leo'nun tepkisini izlerken derin bir nefes aldı ve boğazını temizledi. "Neyse velet… Ustan olarak gördüğün kişi seni sadece bir savaş için kullanmak istedi. Tam on iki kıtayı didik didik aradı ve sonunda seni buldu. Hiç kendine sordun mu? Neden seni seçti? Neden seni eğitti? Senin ne önemin var?"

Leo'nun zihninde bir an için geçmişin kırık parçaları belirmeye başladı. Sokaklarda geçirdiği yalnız yıllar, açlık, hayatta kalma mücadelesi... Tüm bunlar Leo'nun düşüncelerinde yankılanıyordu. Şimdi ise, ustası dediği kişi tarafından sadece kullanıldığını anlamıştı. O kişi onu yalnızca bir savaş aracı olarak görmüştü. Bu gerçekle yüzleşmek, Leo'nun içindeki öfkeyi daha da harlamıştı. Şüpheye yer bırakmayan bu gerçekler, Leo'nun içindeki karanlıkta daha derin yaralar açıyordu.

Karanlık Tanrısı : REENKARNE  (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin