**Bölüm 8: Gücünün Sınırları**
Leo uyandığında kendisini tuhaf ve garip bir yerde buldu. Etrafı yarı karanlık, yarı aydınlıktı. Siyah ve beyazın keskin bir şekilde birbirine karıştığı bu dünya, onun için hem bilinmez hem de rahatsız ediciydi. Gözlerini açmaya çalışırken bir yandan da göğsünde hissedilen dayanılmaz bir acıyla kıvranıyordu.
Göğsünden akmaya başlayan kan, durmak bilmiyordu. Fark ettiğinde, bütün üstü kana bulanmıştı. Eğer bu kan kaybı devam ederse, birkaç dakika içinde öleceğini anlamıştı. Hemen bir iyileştirme büyüsü yapması gerekiyordu. Ancak kanın nereden geldiğini ve neden bu kadar fazla aktığını tam olarak anlayamıyordu.
Büyüye odaklandı. Ustası Zeus'un öğrettiği iyileştirme büyüsü vardı ama o, daha ilk seviyedeydi. Leo'nun bilgisi sınırlıydı; yine de elinden geleni yapmaya çalıştı. Ellerini göğsüne doğru getirdi ve büyüyü mırıldanmaya başladı. Kısa bir süreliğine kan akışı durdu, bu da ona kısa bir rahatlama getirdi. Ancak daha nefesini tam toparlayamadan kan tekrar akmaya başladı, hem de eskisinden daha şiddetli.
Acısı öylesine büyüktü ki, bunu tarif etmek neredeyse imkânsızdı. Tam o sırada, uzakta hafif bir ışık gördü. Bir kulübe gibi küçük ve solgun bir yapıydı bu. Gözleri kararmaya başlarken bile dikkatini çekmeyi başarmıştı. Fakat o kulübeye ulaşmak için zaman yoktu. Leo'nun kan kaybı kritik bir seviyeye ulaşmıştı. Eğer birkaç dakika daha dayanamazsa, bu işin sonu ölüm olacaktı.
İşte o anda, Leo ustası Zeus'un sesini duydu.
"Boyutlar arası geçiş yaptığın için bedenin bunu kaldıramadı, Leo," dedi Zeus. "Bu yüzden kanıyorsun. Şimdi bir de ben deneyeyim."
Zeus’un elinde parlayan bir ışık belirdi. Leo’nun gözleri o kadar zayıflamıştı ki bu ışığın parlaklığı gözlerini kör edecek gibiydi, ama gözlerini kapatmak için bile gücü kalmamıştı. Zeus, bu parlayan ışığı Leo’nun göğsüne bastırdı ve kısa bir süre sonra Leo’nun kanaması durdu.
"Seni buraya test etmek için getirdim," dedi Zeus. "Gücünün sınırlarını öğrenmek istiyorum. Şimdi sana yeni eğitimler hazırladım. Eğer bu testleri geçersen, bana layık bir varis olabilirsin."
Leo acı içinde mırıldandı, "Bu bir eğitim mi Usta?"
Neredeyse "Zeus" diyecekti ama hemen duraksadı. Ustasının hafızasının küçük bir bölümünü geri kazandığını öğrenirse, Leo'nun hafızasını tekrar sıfırlayabilirdi. Bu riski göze alamazdı. Sessizce hatasını düzeltti.
"Hayır Leo, bu bir eğitim değil, seni test ediyorum. Eğer bana layık bir çıraksan, büyük bir başarı göstereceksin."
Zeus, sağ elini zarifçe salladı ve devasa bir eğitim alanı yarattı. Ancak bu, bir eğitim alanından çok bir test sahası gibiydi. Leo, baktığında bu alanın sonunu göremiyordu. Sonsuz gibi gelen bu meydan, Leo’yu korkutmuş ama aynı zamanda heyecanlandırmıştı. Ustasının yüzündeki gülümseme, Leo'nun üzerine düşen sorumluluğu daha da belirginleştiriyordu.
Leo’nun ne kadar güçlü olursa, yaklaşan savaşlarda o kadar avantajlı olacaklardı. Hatta gerektiğinde, diğerleri gibi savaşta öncü bir rol üstlenecekti. Ancak şimdilik, tüm hazırlıklar Leo içindi.
Zeus, sesini yükselterek, "Şimdi başlıyoruz, Leo. Aşamamız şu: Dikenli güllelerden kaçman gerekiyor. Eğer birine çarparsan, seni ağır yaralayacak. Bu alıştırma, savaşlarda daha hızlı ve çevik olmanı sağlayacak. Şimdi başla!" diye emretti.
Leo, hiç vakit kaybetmeden harekete geçti. Önünde uzanan tahta basamaklara basarak ilerlemeye başladı. Etrafı ölümcül tehlikelerle doluydu. Havada uçuşan ve her biri oldukça ağır olan gülleler Leo’nun dikkatini dağıtıyordu. Bir an bile dikkati dağılırsa, bu güllelerden biri ona çarpabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Tanrısı : REENKARNE (Düzenleniyor)
FantasíaSavaş alanın da yaşayan herkes tanrı ve yüce varlıklardı. Hepsinin karşısında tek bir kişi vardı. Beyaz ipeksi saçları boynuna kadar gelen ve adeta Yeryüzünün güneşi olan. Kırmızı gözleri ile karşısındakilere korku veriyordu. Uzun, büyük ve kan kır...