Ateş, Toprak, Hava ve Su...

315 14 1
                                    

*Aşkın ilk soluğu, mantığın son soluğudur...*

    Sabah sınıfa girdiğim de Mete kafasını sıraya koymuş yatıyordu. Yanına gidip saçını okşadım, mırıltılar çıkarıp daha çok sokulunca kıkırdadım. Yanımıza Hazal ve Aras gelince Mete uyandı, amam hiç yeni kalkmış bir hali yoktu. Kafası kızarmamış gözleri şişmemiş veya saçları dağılmamıştı. *Saçları dağılmadıysa sen dağıt* iç sesimi dinleyip elimi kafasına atıp saçlarını karıştırdım. Ellerimi tutup beni kendine çekti, ben kıkırdayıp Hazal boğazını temizleyince, yanağımı öpüp ellerimi bıraktı.

    Kızlarla makyaj yapmak için tuvalete gittiğimizde, rahat olsun diye saçımı topladım. Saçlarımı topladığım da ensemdeki dövme ortaya çıktı. Onun varlığını iki gün önce evde, banyo yaparken fark etmiştim. Varlığını bile unuttuğum kurt dövmesini kızlar fark ettiğinde sorular sormaya başladılar. Benim yerime Hazal ağzı açık kalacak bir cevap verdi. "Sen büyülüsün, aynı benim gibi. Sen... sen bir kurtsun" dediğinde benim gibi herkesin ağzı açık kaldı. * Bir dakika ben gibi mi?* Hemen hayır dercesine kafamı salladım. "Ben... ben ankayım." deyip üstümü çıkardım. Sırtımdaki kurt ve anka birleşim dövmesini gördüklerinde ağızları açık kaldı. "Mete'de kurt ruhlarımız birleşince dövmelerimiz de birleşti." dedim, ama aklıma takılan şeyle devam etmek yerine Hazal'a dönüp "Sen bunları nereden biliyorsun? Ve benim gibi derken ne demek istedin?" diye sorduktan sonra söze girmesi için el salladım. "Ben... bende bir baykuşum. Hava elementini kontrol edebilen, hava durumunu yönlendirebilen bir baykuş." deyip, kahkaha attı. O sırada olaya Sahra atlayınca hepimiz susup onu dinlemeye başladık. "Bende güneş tanrıçası olan bir  aslanım" dedi ve oda gülmeye başladı. Ben olayı geçte olsa anladım benimle dalga geçiyorlardı, ben ani bir ruh değişimi yaşayınca kurdum ve ankam aynı anda harekete geçip onüme doğru geldiler. Kurt pençelerini çıkardığında anka da kanatlarını açtı. Damla bana bakıp elini ağzına götürdü. "Sen... sen büyü yaptığım kadının kızısın, yıllar önce yanlışlıkla ankaya dönüştürdüğüm bebeksin. Sen... sen gerçek bir ankasın." dedi, bende evet dercesine kafamı salladım ama anlamamıştım. Açıklama ister gibi Damla'ya baktığımda açıklama yapmaya başladı. "Ben ilk büyücü Alara. Ben ölümsüz bir büyücüyüm, öldükten sonra kendi seçtiğim başka bir bedenin içine girebiliyorum. Eminim ki senin annen büyüye çok bağlı bir kadındı ismi... ismi Ayten dimi." deyip cevap beklediğini belli etti. "Ben... ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Evet adı Ayten." dedim. Hazal ve Sahra bana bakıp aynı anda konuşmaya girdiler, ama Hazal Sahra'ya söz hakkı verince Sahra konuşmaya başladı. "Galiba seninle dalga geçtiğimi sandın, ama öyle değil ben gerçekten de güneş tanrıçası bir aslanım." deyip Hazal'a söz verdi. "Ben de öyle, ben de söylediklerimde ciddiydim. Ben gerçek bir baykuşum." Olayda garip bir şey bulmayan Kayra söze girdiğinde elektrikler saçmaya başladı. "Ben de Anka ile beraber bir kazadan sonra elektrikle yüklü olduğumu öğrendim." deyip Elana'ya baktı. "Sende hiç şaşırmadın sen nesin?" dedi. Elana lafa girdiğinde "Bende bir büyücüyüm AÇGÖZLÜ büyücü... Benim ve kardeşlerimin belirli duyguları vardır ve onlar baskın gelirler bende açgözlü büyücüyüm." dedi. Ben kazağımı giyerken kızlarda makyaj yapmaya başladılar.

    Sınıfa geri döndüğümüzde bizim gibi erkeklerinde bir şeyler konuştuklarını fark ettim. "Ne oldu beyler bir şeyler olmuş sanki" dedim, gülerek ama dediğime pişman oldum. Bütün hepsi dönüp bana dik dik baktılar. Ben ne olduğunu sorar gibi kafamı sallayınca Mete "Çocuklarda bizim gibi büyülüler" dedi. Bu sefer ben büyük bir kahkaha attım. "Bizim kızlarda öyleymiş." deyip, duraksadım. "Bir dakika nasıl ya? Biz... o zaman bizim bir araya gelmemizde tesadüf değildir." deyip sıraya oturdum. "Sahra bir aslan güneş tanrıçası olan bir aslan. Hazal... Hazal ise bir baykuş hava elementinin kontrolcüsü olan bir baykuş. Kayra elektrik kadın hem de tam anlamıyla elektrik kadın. Elana açgözlünün büyücüsü Kraliçesi , ben... ben ise bir ankayım ateş elementinin kontrolcüsü olan bir anka." deyip, derin bir nefes aldım bunların hepsini tek bir nefeste söylemiştim. Mete ve çetesi bize şaşkın şaşkın bakınca, biz gülmeye başladık. Mete söze girmek için boğazını temizlediğinde hepimiz mesajı alıp sustuk. "Rüzgar da bir aslan ay tanrısı olan bir aslan. Aras bir kurt benim gibi toprak elementinin kontrolcüsü olan bir kurt. Hazar elektriğin son kontrolcüsü, Yiğit ise cömertin büyücüsü Kralı ve ben... ben ise bir kurdum su elementinin kontrolcüsü olan bir kurt." deyip, sustu. Biraz birbirlerine baktıktan sonra bu sefer onlar gülüşmeye başladılar. *Abi her şey şaka gibi geliyor ya* iç sesimle aynı fikirde olduğum için gülüşen tayfaya garip garip baktım. Damla, Meriç ve ben dışında herkes gülüyordu. Meriç "Kimse bizim hakkımızda bir şey söylemedi." deyip Damla ve kendini gösterdi. "Ben şöyle hiza edeyim, Damla ilk büyücü ve ölümsüz olan tek büyücü... ve benim anka olmamı sağlayan annem bana hamileyken ona büyü yapan kadın." deyip sözü Mete'ye devrettim. Mete ne dediğimi anlamış olacak ki hemen söze girdi. "Meriç ise AŞK ve ÖFKE duygularının efendisi." dedikten sonra Meriç'e bakıp gülümsedi.

 *Valla her şey daha da garipleşiyor. Artık daha ne kadar garip olabilirse.

'Söyle ruhum söyle, hiç yenildik mi böyle? Düşmemek için, hiç atladın mı söyle?'

Anka kuşumuzun boynundaki dövme...

Anka kuşumuzun boynundaki dövme

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zümrüdü ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin