*Bir şeyin başlaması için, önce başka bir şeyin bitmesi gerekir.*
Okullar açılalı çok olmasına rağmen, ben daha ikinci günümdeyim.Yanımda Mete oturuyor, daha doğrusu ben onun yanında oturuyorum. Sabah sınıfa girdiğimde beni yanına çağırıp, onunla oturmamı istedi.Neden yanımda oturduğunu bilmesem de, hoşuma gitmedi diyemem.
Hoca derse girdiğinde, dersin fizik olduğunu anladım.Fizik hocamız Murat Hoca derse hazırlanmamız için bize beş dakika verdi, bu sırada ise yoklama almaya başladı.Hoca "Mete..." dedi. Mete bir cevap vermeyince sınıftan isminin Yaren olduğunu öğrendiğim kızla aynı anda "Hocam Mete burada ama..." dedik. Gülüşmeler başladığı anda hoca sınıfı susturmak için masasına vurmaya başladı. Mete ise Yaren'e dönüp "Merak etme yok yazılmam bir daha benim adıma bir şey söyleme" dedi. Daha sonra bana döndü, tam kaşları çatık bir şekilde ağzını açmıştı ki "Aynı şeyler benim içinde geçerli?" dedim, soru sorar bir sesle. Mete içimi sıcacık yapacak bir şekilde gülümseyip kulağıma doğru eğildi."Çok tatlı olduğunu kabul etmem lazım Zümrüdü Anka," dedi. Geri çekildiğinde farkında olmadan tuttuğum nefesi bıraktım. Bu halim ona cesaret vermiş olacak ki kolunu arkamdan sıraya doğru bıraktı. Bu hareket eskiden olsa benim sinirlenmem için bir sebep olabilirdi, ama şu anda burada kendimi o kadar huzurlu ve güvende hissediyordum ki hiç bir şey demedim.*Ankacım canım birazcık iç sesini dinle ve çocuğa biraz daha sokul* İç sesim her zaman ki gibi cesaret konuşmasını yaptı, bende onu dinledim. Ben ona daha çok sokulurken sınıfta ki bütün kızların beni öldürecekmiş gibi baktıklarını hissediyordum, ve bunun doğru olduğunu teneffüste net bir şekilde öğreneceğime emindim.
Bütün ders Mete'yle sarılarak oturduktan sonra o arkadaşlarının yanına gitmek için izin aldı.Bu beni ne kadar şaşırtsa da bunu ona hissettirmemeye çalıştım, ama başarılı olamamıştım anlaşılan."Sormam seni şaşırttı galiba PİREMSES!"dedi.*Piremses ne ya piremses ne... Benim nerem piremses.* Mete kapıdan çıkıp gittikten sonra arkasından "Piremses!" diye bağırdım. Mete kafasını kapıdan içeri doğru uzatıp bana baktı. Ben pis pis sırıtırken, yavaş yavaş bana yaklaştı. Yanıma vardığında gözlerinden alev çıkıyordu sınıfta ki kızlar çok sevinmiş olacak ki gülüyorlardı. Mete elinin belime götürüp pantolonumun kemer için yapılan kısmından tutup önce yukarı sonrada kendine doğru çekti.Kulağıma yaklaşırken orta parmağı hala kemer için yapılan yerin içindeydi. *Kendime not ilk işim kemer için kullanılan yerin ismini öğrenmek* Kulağıma iyice yaklaştıktan sonra konuşmaya başladı."Sen bana piremses mi dedin?" dedi sinirli tutmaya çalıştığı sesiyle."Ben sadece seni taklit ettim!" dedim, en tatlı sesimle ama bu sadece onun beni kendine daha çok çekmesini sağladı. Hala sinirliydi. Vücutlarımız tamamen birbirine değerken ben daha çok kızardım, ama beni tınlamadan kulağıma daha çok eğildi, ve boşta kalan eliyle saçımı oynarken "Bu sınıfta benden başka kimse piremses diyemez hatun anlaşıldı mı?" dedi. *Bide hatun çıktı başıma* diye düşünmeden edemedim. O kulağımdan uzaklaşırken bende kafamı evet dercesine salladım, ve o da sanki hiç bir şey olmamış gibi beni bırakıp gitti.
Ders zili çaldığın da Mete ve arkadaşları, daha doğrusu çetesi *evet çete çünkü tam bir çete gibiler Mete en başta Yiğit, Aras, Hazar ve Rüzgarda arkasında yan yana yürüyorlar.* sınıfa girdi. Mete iki tarafıma, sıralara ellerini koyup bana doğru eğildi. "Bu ders mümkünse başka bir yer bul hatun!" dedi. Bende sözünü ikiletmeden yanından kalktım. Tam o sırada Serkan geldi "Anka bu derste benimle oturmak ister misin?" diye sordu. Ben Mete'ye baktığımda ise Mete bana hayır dercesine bakıyordu.*Hem yanından kovuyor hem de kimin yanına oturacağıma karışmaya çalışıyor.* iç sesim yine haklı olduğundan hemen Serkan'a dönüp "Olur tabi nerede oturuyorsun?" dedim, tatlı ama bir o kadar da cilveli sesimle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüdü ANKA
Fiksi RemajaBen kim miyim? Ben Anka Doğan. Gerçek bir anka,ve bu da benim küllerimden yeniden doğuş hikayem...