İkilem...

257 7 0
                                    

"Eğer mutlu olmak istiyorsan unutma dediklerimi unutman gerekebilir, bunu unutma" Melisa Güler. 

Sizi büyük bir ikileme soktuğuma göre bölümümüze başlayabiliriz.

    Mete bana tam olarak on saniye önce 'tamamen benim olur musun?' dedi. *Tamamen* derken... *Ben buna harız mıyım acaba önce bunu sor bana ya.* "Fazla öküzce olmadı mı bu soru?" dediğimde başını olumlu anlam da salladı. "Evet biraz öyle oldu kusura bakam ama ben de Mete Karahan'ım benden romantik olmamı bekleme. Sana sadece bir soru soracağım, beni istiyor musun?" dedi, ve belimden kavrayarak beni kendine bastırdı. Ben daha fazla utanırken, bakışlarımı kaçırdım. "Benden utanmandan nefret ediyorum." dedi, ve boynumdan öptü. Bende yüzümü boynuma gömüp, boğuk çıkan sesimle "İstiyorum." dedim. "Emin misin? Sonradan pişman olma." dediğinde yüzümü boynundan çektim. "Her konuda pişman olabilirim, ama seninle birlikte olmaktan pişman olmam Mete." "Benim romantik olmam lazımdı senin değil." dediğinde kahkaha attım. "Tamam, o zaman senden bir şey isteyeceğim." dediğimde hemen kafasını salladı. " Tamam." "Bana şu an aklına gelen, beni yansıtan ilk şiiri oku." dediğimde yüzünde bir tebessüm oluştu. Halbuki ben okuyamasın da güleyim diye söylemiştim. 

"Bilmiyorum ne vardı saçlarında..
  Rüzgar mı delice eserdi,
  Gözlerim mi öyle görürdü yoksa..
  Saçlarının her hali hoşuma giderdi." dediğinde ankamın saçlarımı yaktığını hissettim. Yıllar sonra ilk defa saçlarım kızıla dönerken Mete hayran hayran bana bakıyordu. Ben Mete'nin t-shirtünü bir çırpıda çıkarırken beni izliyordu. Üstünde bir şey kalmayınca kaslarına bakma şansım oldu, tabi o Mete Karahan'dı. Sekizli karın kası ve adonisleri vardı, göğüs kaslarını saymıyorum bile. *Bir dakika karın kasları en son altı taneydi.* İç sesim bir ip ucu yakaladığında ağzımı açtım ve "Senin en son altılı karın kasın vardı, ne ara sekiz oldu" dedim. Mete kahkaha atarken ne dediğimi fark ettim. Ellerimle yüzümü kapatırken, o kahkaha atmaya devam ediyordu. Ellerimi tutup yüzümden çekti ve dudaklarıma kapandı. Dudaklarımı tekrardan keşfederken ellerini vücudumda gezdiriyordu. Üstümü çıkarmak için hamle yaptığında engel olmadım. Cevabını aldığı gibi yoluna devam etti. Eli belimden yukarı doğru sütyenimin kopçasına çıkınca durdu. İzin ister gibi yüzüme baktı.Belimi yukarı kaldırınca kopçamı bir çırpıda açtı, ve sütyenimi çıkardı. Ellerimi refleks olarak göğüslerime götürdüm. Ellerimi tutup yüzüme bakarak "Benden utanma güzelim" dedi ve ellerimi kafamın üzerine sabitledi. Biraz geri çekilip vücuduma baktığında, kafamı başka yere çevirdim. "Çok güzelsin" dedikten sonra dudağımı öpmeye başladı, öpücükleri yanaklarımdan çeneme oradan da boynuma kadar indi. İnmeye devam ederken göğüslerime geldiğinde ısırmaya da başlamıştı.Ellerim kemerine gidince "Oraya yaklaşırsan duramam." dedi. "Durma o zaman." deyip kemerini çıkardım. Üstümden kalkıp pantolonunu çıkardı, sonra elleri benim şortuma gitti. İzin ister gibi baktı bir daha, kafamı salladım. Şortumla beraber iç çamaşırımı da çıkarınca iki kat kızardım. Ellerimi uzatıp gözlerini kapattım. "Bakmadan olmuyor mu ya?" dediğimde Mete büyük bir kahkaha attı. "Komik değil, utanıyorum Mete." dedim ve sırtımı döndüm. Belimden sarılarak boynumu öptü.

    Beni kendine çevirip baktığında yüzümü başka yöne çevirdim ve ona bakmadım. "Güzelim en güzel gecemizde bunu yapacak mısın?" dediğinde yüzüne baktım. "Utanıyorum Mete ve sen bununla dalga geçiyorsun." dedim. "Tamam üzgünüm, ama bundan nefret ediyorum." dediğinde elimi yanağına koydum. "Tamam utanmamdan nefret ediyordun biliyorum, ama elimde olan bir şey değil. Bilerek yapmıyorum." dedim, ve ona biraz daha yaklaştım o da mesajı almış olacak ki aramızdaki mesafeyi kapattı. Baksırını çıkartırken daha da utandığımı hissettim. Utancımı gizlemek ve bana bakmamasını sağlamak için dudaklarına kapandığım da hemen karşılık vermeye başladı. Yavaş bir şekilde hareket etmeye başladı, ve ben onu tam orada hissettim. Kendini bana bastırdığın da içimde bir şeylerin yırtıldığını hissettim. Büyük bir acıyla inlediğim de dudaklarımı sanki sesimi duymak istemiyormuş gibi daha sert öpmeye başladı. Git gel yaparak bir ritim tutturduğunda, kendimi hem rahatlamış hem de bulutlardaymış gibi hissediyordum.

    Sabah uyandığımda Mete'nin sıcacık kollarındaydım. Yüzüne bakıp iç çektim. *Benden daha güzeldi zalımın oğlu" Yüzüne uzun uzun bakıp yataktan kalktım. Duşa girdim. Altıma Mete'nin aldığı ayıcıklı pijama takımının şortunu, üstüme ise Mete'nin en sevdiği ve kimsenin dokunmasına izin vermediği Avengers baskılı gri t-shirtünü giydim. O kadar uzundu ki şort altımda kaybolmuştu. Yattığımız odayı toparladıktan sonra mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya koyuldum. Mete'nin en sevdiği küçük kahvaltılık pizzalardan hazırlarken yanına poğaça da yapsam nasıl olur diye düşünüyordum, ve poğaça da yapmaya karar verdim. Fırını ayarlayıp hamurların üzerine yumurta sürmeye başladım. Tepsileri fırına verip masayı hazırlamaya başladım. Ben tabakları çıkarırken merdivenlerden ses gelmeye başladı. Elimdekileri masaya koyup kapıya döndüm. Önce homurtulu sesi geldi sonra kendisi görüntüye girdi. Saçları ıslaktı ve vücuduna su damlıyordu saçlarından. Altında eşofman altı üstünde ise bir şey yoktu, ve ellinde ki havluyla saçını kuruluyordu. Paytak paytak yanına gidip elindeki havluyu aldığımda kahkaha atıyordu. Havluyu düzeltip saçlarını kurulamaya başladım. Şen kahkahası mutfağı doldururken, fırından ses geldi.Elimde ki havluyu Mete'nin suratına fırlatıp, koşa koşa fırının yanına gidip tepsileri aldım. Tepsileri teker teker tezgaha yerleştirirken Mete sırıtarak beni izliyordu. "Ne oldu yakışıklı?" dediğim de üstümü gösterip " Bu benim kimseye vermediğim, Kimsenin dokunmasına izin vermediğim t-shirtüm mü yoksa ben mi yanlış görüyorum? Lütfen yanlış gördüğümü söyle" dediğinde somurttum. "Bana da mı yasak bu t-shirt" dedim somurtarak. Somurttuğumu görünce kahkaha attı. "Şaka yapıyorum sevgilim. Benim olan ne varsa senindir. Bu arada yakışmış" deyip beni kendine çevirdi. Tam öpüceği sırada kapı çalınca onu durdurdum, ve koşa koşa kapıya gitmeye başladım. Kapıyı açtığım da karşımda hiç beklemediğim biri gördüm. Gözümden bir damla yaş aktığını hissettiğimde iş işten geçmişti karşımda ki koca adama sarıldığımda beni tutup döndürmeye başladı. Mete arkadan "Kim gelmiş sevgilim." deyip kapıya geldiğinde ben mutluluktan ağlıyordum. "Mete bu... bu Alp. Öldüğünü sandığım erkek kardeşim." dedim

Efsoooo bir final olduğunu düşünüyorum şimdi bu çocuğun nasıl hayatta kaldığını bu zaman kadar nerede olduğunu merak edin durun bakalım :)...

Rüyalarda Buruşmuşuz-ADAMLAR

Zümrüdü ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin