Sahile inip denize bakan bir banka oturdum.Rüzgar sonbaharın son günlerine esiyordu resmen,her yerde sararmış yapraklar uçuşuyordu.Denizin dalgası kayalara vurunca sular sıçrıyor ve ses çıkarıyordu.
Gözlerimin bir anda kapanmasıyla şaşırdım.
-ne oluyor lan!
Kalkıp arkama dönmemle karşımdaki ikiliyi görmem şaşırmama neden oldu.
-Aaa!şebnur ve Gamze?Ne işiniz var burada ya!
-Aa gidelim istersen?
Gamze'nin dediğine göz devirirken devam ettim.
-gelin buraya.
Kollarımı açıp gelmelerini bekledim.
Sıkı bir grup sarılması yaparken hala şaşkınlığımı atamamıştım.
-bir dakika ya ben hiç bir şey anlamadım.
-sen anlat ikizim.
-anlatayım.
Şebnur'a dönerken olanları merak etmeye başlamıştım.
-ya Amerika'da sensiz yapamadık dedik neden gitmiyoruz?Ve geldik! Buradayız.
-Yaa!Peki beni nasıl buldunuz?
-Konumun açık bebeğim.
Derken göz kırptı Gamze.
(Evet kısa bir tanıtma yapayım.
Şebnur dünyalar tatlısı bir kız ve cadı ikizi Gamze.Her şey bakımından zıt olan ikiz kardeşler.Görünüş,davranış...
Şebnur daha alçak gönüllü ve kararlıdır.Ben Amerika'dayken her şeyi ona sorardık.
Gamze benim ruh eşim gibidir.Biz biraz haylazdık.Bizi hep şebnur toplardı.
Amerika'da okumaya gittik,ama benim hastalığım oradaki şartlara yetmedi.Ben İstanbul'a dönmek zorunda kaldım.O ikisi Amerika'da eğitim görüyorlardı.Tabi Amerika'ya gitmeden önce aynı yurtta kalıyorduk.Ordan tanışmışlığımız var.
Ek bilgi.
Ben şu ikiz kardeşlerle kavga etmeye bayılıyorum.
(Bdhwh) )
-şu ileride güzel bir kafe var bu soğukta burda sıkış tepiş oturmayalım hem kahve ısmarlayayım size.
-hayır diyemeyeceğim.
-aa sen niye ısmarlıyorsun kızım.Ben ısmarlarım.
Şebnur Gamze'yi dürtüklerken fısırdadığı şeyi duymamla gülmeye başladım.
"Şu aç gözlüğünü bir kenara bırak ya sen kendi paranla alacaksın!"
"Aa sanane be sanki ben teklif ettim.Ada teklif etti bende kabul ettim."
Gamze göz devirirken tekrar konuşmaya başladım.
"Şebo yapma ama ne olacak altı üstü bir kahve yani."
(Sadece kahve almamışlardı(Gamze dükkanı sömürdü).Ada mutsuzdu.)
"İyi madem."
Gamze sırıtırken başardım edasıyla gülümsüyordu.Kafeye yürürken oradan buradan konuştuk.Kafeye geldiğimizde manzarası olan güzel bir masa seçtik.
-ya kızlar,benim anlatmam gereken çok önemli şeyler var.
Derin bir nefes alıp devam ettim.
-2 gün önce kapımın önünde bir bebek buldum.
Şebnur'un içtiği kahve boğazına kaçınca öksürmeye başladı.
-Ne?
-bebek.Bir de not vardı.İşte bu bebek artık senin bakamazsan babasına götür falan yazıyordu.Benimde maddi durumum iyi değil.Bakamazdım.Ayrıca derslerim var evde tek de bırakamam.Ama görseniz dünya tatlısı bir şey.Kim niye bırakır yani.Sonra babasına ulaştım işte görüşme ayarladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahte Anne
ChickLit03:46 kapının,gecenin bir yarısı çalması hiç normal değildi.kapı deliğinden dışarı baktım kimse gözükmüyordu.kapının üst kilitlerini açarken içimde bir ürperti vardı.kapıyı açtığımda yerde bir kundak vardı.Battaniyeyle sarılı bir bebek mışıl mışıl u...
