1,0🚧

10K 349 40
                                    

Adem'e attığım tokatla geriledim.Nereden gelmişti bu cesaret?
"Seni gidi Küçük orospu!Akşam altımda inlerken o tokatın acısını çıkaracağım!"

Kapıyı çarpıp giderken sadece arkasından bakakaldım.

14 gün olmuştu...

Hiç kimse gelmemişti...

Yanımda telefonum olmasına rağmen çekmiyordu.Kimseye de ulaşamıyordum.

Her tarafım yara bere içindeydi.Bu düşünceleri bir kenara koyup banyoya ilerledim.Aynada kendime baktım.Saçım başım dağılmış,Dudaklarım kanlanmıştı.

Bir kaç ayak sesi duydum.Yemek getirmek için geliyorlardı sanırım.

Kapı açıldığında daha önce hiç görmediğim birisi girdi içeri.Arkasından kapıyı kapattı.

"Çok zamanım yok sadece dinle.Seni buradan kurtaracağım,akşam yemek saatinde hazır ol.Sadece beni takip edeceksin.Sana zarar vermeyeceğimden emin olabilirsin.Neden bunu yapıyorsun diye sorma,anlatacağım.Buradan çıkınca."

Çocuk yanıma tabağı koyup ayağa kalktı,benden bir onay bekliyordu.

Kafamı hafifçe salladım.

Gülüp dışarı çıktı.

Bu bir şans mıydı?Kurtulacak mıydım bu işkenceden?

Çocuğun taş olması beni benden alan 2.konuydu.O çocuğun burada ne işi vardı?

Akşam yemeğinin ilk defa hemen gelmesini istiyordum.O getirecekti yemeği ve kurtaracaktı beni.İnanıyordum.

Aynanın önüne geçip saçımı bileğimdeki tokayla at kuyruğu yaptım.Önden iki tutam bırakıp parmaklarımla kıvırdım.

Üstüme siyah bir t-shirt ve altına siyah taytı geçirdim.

Yatağın üstüne oturup beklemeye başladım. Yaklaşık yarım saat aynı pozisyonda durdum.

Adım sesleri yaklaşmaya başladı.Adım sesleri yaklaştıkça kalp atışım hızlanıyordu.

O çocuk geldi yine.

"Planın detaylarını anlatacağım iyi dinle ve sakın sözümü kesme.Saat 12 de gizli gizli gelip kapını açacağım ama çıkmayacaksın.Ben alt kattaki adamları depoya indireceğim.Tam 6 dakika sonra merdivenlerden alacağım seni devamını doğaçlama yapacağız."

Önüme tepsiyi koyarken soru sorma ihtiyacı duydum.

"Yakalanırsak?"

"Sana aşık olduğumu o yüzden seni kaçırdığımı suçun sende olmadığını söyleyeceğim."

"Seni öldürürler!"

"Öldüremezler..."

"Nasıl bu kadar eminsin?!"

"Anlayacaksın.Sadece bekle."

"Tamam,ismini söyle."

"Sırası mı şuan bunun?!"

"Evet!"

"Yasin Turanlı"

"Tamam,en azından sana isminle hitap edebileceğim."

"Şuan seni kurtarmak hakkında tereddüt ettim."

"Tamam tamam pardon."

Bir süre sessizlik oldu.Yasin konuşmaya başladı.

"Geliyorlar,sadece bana uy.Açık verme."

Ne demek istediğini tam anlayamamışken bana bağırmaya başladı.

Sahte AnneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin