1,9😢

5.4K 214 15
                                    

"Kahvaltı hazır!"
"Geliyoruz."
Yaptığım sofraya gururla bakıp tabureye oturdum.Miraç Yağız'ı mama sandalyesine oturtup karşıma geçti.Sessiz bir kahvaltı yaptıktan sonra sofrayı topladık.

Yağız oyuncağıyla oynarken Miraçta yanına yatmış maç izliyordu.
"Hala kızgın mısın?"
En sevimli bakışlarımı atarken Miraç bana döndü.Bir kaç saniye gözlerimde takılı kaldıktan sonra bakışlarını tekrar maça çevirdi.Oflayıp Yağız'ı kucağıma aldım.Yağız'ı uyutup Miraç'ın gönlünü almalıydım.Yağız'ı odasına götürüp beşiğine yatırdım.Yarım saat salladıktan sonra uyuyakalmıştı.Yanağına bir öpücük kondurup geri çekildim.Yavaşça odadan çıkıp kapıyı kapadım.Salona ilerleyip kapı kirişinden Miraça baktım.Sırtüstü uzanmış bir elini başının arkasına koymuştu.Yanına gidip Miraç'ın kasıklarına oturdum.Şaşırmış olacak ki anında gözlerinin odağı olmuştum.
"Napıyorsun?"
"Barışalım."
"Kalk üstümden."
"Hayır."
"Ada bak-"
Dudaklarına yapışıp susmasını sağladım.Dudaklarımı aralayıp dili için yol açtım.Dili ağzımda gezinirken ellerim saçlarına gitti.O da ellerini belime sabitleyip bir anda beni kaldırdı.Kalçamdan tutarken yatak odasının yolunu tuttuk.Yatak odasına girip beni yatağa bıraktı.Öpüşmemiz hala sürerken şortumun düğmesini açmaya çalışıyordu.Hızlı bir hareketle şortumu çıkarıp yere attı.Ellerim Miraç'ın tişörtünün eteklerinden tutup üstünden çıkardı.Karın kasları gözlerime şölen olurken onun da elleri benim tişörtümün eteklerindeydi.Tişörtümde şortumun yanını bulurken elleri sütyenimin kopçasına gitti.Dudakları dudaklarımdan boynuma yol alırken ağzımdan bir inilti çıktı.
"Burdan sonra durabileceğimi sanmıyorum."
"Durmanı isteyen birisi yok.Ama sessiz olalım da Yağız bizi durdurmasın."
Miraç sırıtırken elleri olmaları gerektiği yerlere gitti.
———————————————————————————
Miraç'ın arkası bana dönük uyuyordu.Onun belini saran ellerimi çekip doğruldum.Komidinin üstündeki geceliğimi giyip Yağız'ın yanına gittim.
"Bebeğim uyanmış da sesini çıkarmıyor muymuş?"
Yağız ellerini sallarken kucağıma alıp yanağını öptüm.
"Gel babaya gidelim."
Yağız'ı yatak odasına getirip Miraçın kollarının arasına koydum.Banyoya ilerleyip kendimi soğuk suyun kollarına attım.Güzelce yıkanıp işimi bitirdiğimde Miraç'ın siyah tişörtünü üstüme geçirdim.Yağızı miraçın kollarından alıp salona geçtim.Yağızı oyun halısına yatırıp mutfağa geçtim.Makarna suyunu kaynatıp Miraç'ın yanına gittim.

Ellerini başının yanına koymuş sıkıntılı bir şekilde yere bakıyordu.
"Miraç?"
"Bulmuşlar."
"Ne-neyi?"
"Bizi."
Miraç'ın baktığı yere doğru oturup bağdaş kurdum.
"Başka bir yere gideriz."
Miraç bu dediğime göz devirdi.
"Bizi hep bulurlar.Onlar ölmeden bize rahat yok Ada."
"Ee ne yapacağız?"
"Bu saatten sonra biz diye bir şey yok."
"Ne?"
Bu dediğini idrak edememiştim.Ne diyordu bu adam.
"Benim yüzümden siz de tehlikedesiniz.Ben olmazsam etrafınızdaki tehlike geçecektir."
"Sen olmazsan olmaz Miraç!Ne dediğinin farkında mısın?!"
"Ada iyiliğiniz için-"
"Sen yanımda yokken ben hep tehlikedeyim,hep yanlız,hep karanlıktayım."
"Ada boşuna uğraşma."
"Miraç yapma."
Göz yaşlarım yanaklarımdan boşalırken Miraç'ın gözlerine diktim gözlerimi.O da üzgündü,o da istemiyordu.
"Onlar öldüğünde..Nerde olursanız olun sizi bulacağım."
Ellerimi yanaklarıma götürüp göz yaşlarımı sildim.
"Ya sana bir şey olursa?"
"Bana ne olursa olsun,sana hep sadık kalacağım.Ölmeden öncede,öldükten sonrada."
"Miraç..."
"Şş ağlama artık güzelim.İkinizin iyiliği için bu.Hem benim sözüm sözdür.Sizi bulacağım."
"Senin sözün sözdür."
Miraçta yataktan kalkıp yanıma oturdu.Soğuk zemin kalçamı üşütürken bakışlarım tekrar ona döndü.Eliyle yanağımdaki göz yaşlarımı sildi ve kafamı göğsüne yerleştirdi.Kokusu burnuma dolarken tekrar ağlamaya başlamıştım.Eliyle saçımı okşayıp beni bir nebze olsun rahatlatmaya çalışıyordu.Kapının ordan gelen pat pat sesleriyle bakışlarımız kapı önünü buldu.Yağız emekleyerek buraya gelmişti.
"Oğlum sen emekliyor musun?"
Miraç'ın Yağız'a bakışını gördükten sonra ölmeyi diledim.Miraç parkede hafifçe kayıp Yağız'ı kucağına aldı.
"Annen sana emanet paşam."
Yağız ellerini babasının yanağına koydu.Miraç kafasını sağa çevirip Yağız'ın avuç içini öptü.Cebinde titreşen telefonla bakışlarını Yağızdan ayırdı.
"Alo?"
"..."
"Tamam gel."
"..."
Telefonu kapatıp cebine attı.Bana dönüp dudaklarını ıslattı.
"Sizi almaya geliyorlar.İzmir'e gidiyorsunuz.Sen sormadan söyleyeyim.Her şey siz gidene kadar hazır olur.Evden asla ve asla çıkmayacaksınız.Neye ihtiyacınız varsa Fikret'e söyleyeceksiniz o getirecek.Sana sık sık mektup yollayacağım.Sende istersen yazıp Fikret'e verirsin.Evin yerini Simay dışında kimse bilmeyecek.Sana verilen telefonla yalnızca Simay'ı ve aileni arayacaksın.Yabancı numaraları asla açmayacaksın.Ben en kısa zamanda Siyah'ı ve diğerlerini halledip yanınıza geleceğim."
"Miraç,ben istemiyorum!"
"Ada,seni hep seveceğim sakın sevgimden şüphelenme.Olurda gelmezse-"
"Sus! Söz verdin!"
"Tamam susuyorum."
Zilin çalmasıyla bakışlarımı kapıya çevirdim.
"Hemen şimdi mi?"
"Evet."
"Miraç..."
"Ada zorlaştırma şu boktan işi."
Burnumu çekip ayağa kalktım.Yağız'ı kucağıma alıp odasına götürdüm.Çekmecesinden aldığım kıyafetleri üzerine geçirdim.Montunu da giydirip yere bıraktım.Yatak odasına geçip dolabın önünde durdum.Akmak için yalvaran göz yaşlarım gözlerimi acıtmaya başlamıştı.Boğazımdaki yumru büyürken dolabın kapağını araladım.Miraç'ın kokusu yüzüme çarparken bir kaç göz yaşı kendini bıraktı.Yanaklarımdaki ıslaklık boynuma doğru yol çizerken elimin tersiyle sildim.Uzun beyaz bir elbise giyip Miraç'ın tişörtlerinden 3-4 tanesini siyah çantaya attım.Kokusu geçmesin diye farklı bir çantaya koymaya karar vermiştim.Başka bir çantaya da bir kaç parça bez ve meyve püresi tarzı şeyler koydum.Kapının kenarından beni izleyen Miraç'a döndüm.
"Gerçekten bunu yapmak zorunda mıyız?"
"Evet."
Yaklaşıp Miraç'ın kollarının arasına girdim.
Dudaklarımız buluşurken sanki bir daha kavuşmayacakmışız gibi öpüştük.
"Senden başkası haram bana."
"Senden sonrası haram bana."
"Beni bekle."
"Seni ömrümün sonuna kadar beklerim."
"Dikkat edin tamam mı?"
Başımı sallayıp o doyamadığım gözlerine diktim gözlerimi.O da istemiyordu bizi göndermeyi.
"Hiç sırası değil biliyorum ama bir şey sormam lazım."
Anlamsız bakışlarım onun yüzü üzerinde gezerken gözlerini gözlerimle birleştirdi.
"Biz formaliteden karı kocaydık.Sonra ne oldu bilmiyorum ama sen beni kendine bağladın.Ben hiç bir zaman ne olduğumuzu çözemesemde buna artık bir isim vermek istiyorum.Benim gerçek hayat eşim olmaya evet der misin?"
Başımı sallayıp biraz daha göz yaşı döktüm.Benimle gerçekten hayatını birleştirmek istemişti...
"Uçağı kaçıracaksınız."
"Amacım da bu."
Ayrılık vakti gelmişti.Boğazıma oturan yumru beni zorlarken Yağız'ı pusetine yerleştirdim.Miraç Yağız'ı öpüp koklarken onların bir resmini çektim.Pardon bir değil çekebildiğim kadar resimlerini çektim.Miraç doğrulup bana yaklaştı.
"Minik kadınım,sakın ağlama.Dayanamam."
Dudaklarımı sıkarken böyle konuşması beni daha çok zorluyordu.Bunu anlamışçasına sustu ve bir adım geri çekildi.Öpmeyecek miydi beni?
"Veda öpücüğü falan bekliyorsan daha çok beklersin.Bu bir veda değil ki öpücüğü olsun."
Miraç'ın dudaklarına bir öpücük bırakıp kapıya ilerledim.Bu dediğine hiç bir şey demeyecektim.Arkama bile bakmadan arabaya ilerledim.Yağız'ın pusetini arka koltuğa yerleştirip yanına oturdum.Siyah filtreli camdan evin kapısına döndüğümde Miraç'ın arabanın gidişini izlediğini gördüm.Önüme dönüp derin bir nefes aldım ve ağlamaya başladım.Yol boyu dinmeyen göz yaşlarım uçakta da dinmemişti.Yağız da huzursuzca kıpırdanıp duruyordu.

———————————————————————————

İzmirde kalacağımız evin önüne gelince kapı kulpunu okşadım.Sanki Miraç'ın eli değmişti.Kapıyı aralayıp geniş salona ilerledim.Yağız pusetinde uyuyordu.Onu gri koltuğa bırakıp evi gezmeye başladım.Burası da eski evimiz gibiydi.Bomboş olan beyaz odaya girdim.Bir bebeğimiz olacağına inandığı odaya.Onu günlerce o beyaz oda da yakalamıştım.Dua ediyordu,onun için.Yere çöküp ağladım ve saatlerce dua ettim.

"Allah'ım,sen Miraç'ın dualarını kabul et."
"Allah'ım,sen Miraç'ı koru."
"Allah'ım,sen onu bana kavuştur.

Onun yeri benim yanımdı sonuçta.Benim yerimde onun yanı.Biz ayrı kalamazdık,kalırsak ölürdük.

Öyle de oldu.

Biz ayrı kaldık.Yandık,ağladık,öldük.

Biliyorum sevgilim beni hissediyorsun.Bak gökyüzüne,aynı yere bakıyoruz.Bak yıldız kaydı hadi dilek tutalım.

"Miraçıma kavuşayım..."

Ve Miraçta bir dilek diledi o akşam.

"Adaya kavuşmadan ölmeyeyim..."

———————————————————————————
SELLLAAAĞĞĞĞM evet.Ben geldimmmmm çok garip bir bölüm oldu biliyorum.Bazı yerlerde benim de gözüm doldu açıkçası.❤️❤️❤️❤️❤️

Miraç Adasına kavuşur mu sizce?

Sahte AnneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin