The Minister (M)-(SeKai)

Final -Veda-(M)

3 YIL SONRA

"Bunu buraya koyalım." Sehun eline yapboz parçalarından birini aldığında sessizce mırıldandı. Parçayı eşinin yanına sabitlediğinde suratında geniş bir tebessüm oluşmuştu. "Bu da buraya mı Sehun oppa?" Mia sordu. İkisi çiftlik evinin salonunda yere serdikleri yüz parça yapbozu tamamlamakla meşguldu. Yerde bağdaş kurmuş oturuyorlardı ve tüm ilgileri yapbozun üzerindeydi."Evet tatlım. Bu işte gittikçe iyi oluyorsun." Sehun minik kızın açık renkli saçlarını okşadığında söyledi. Kızın mutlulukla gülümsemesini sağlamıştı. Sonunda bitirdiklerinde çok güzel bir kırmızı başlıklı kız resmi ortaya çıkmıştı.

"Çatıyı tamir ettim ama çok fazla dayanmaz yakında şehre gidip yenilerini almamız lazım." Kai salona girdiğinde söyledi. Üzerinde gri bir tulum vardı. Genelde dışardaki işlerle uğraşırken onu giyerdi. Tulum, sürekli yıkanmasına rağmen asla çıkmayan inatçı kitlere sahipti.

"Mia'yı bırakmaya gittiğimizde alırız." Dedi Sehun. Mia babasının ellerini tutup yanlarına çekiştirdiğinde Kai kendisini sürüklemesine izin verdi. "Baba bak Sehun oppayla birlikte yaptık." Kız gururla tamamladıkları yapbozu gösterdiğinde Kai kızının tombul yanağını sıkıştırdı. "Aferin size."

"Aç mısın?" Sehun ayağa kalktıp söylemeden önve yapbozu bozmadan çerçevenin içine koydu. Mia her hafta sonu Kai'nin yanında kalıyordu ve Kai kızı için çiftlik evine çok güzel bir prenses odası yapmıştı. Tabii Sehun'da ona yardım etmişti. Sehun odanın duvarlarını boyarken Kai inşaat işleriyle ilgilenmişti. Mia'ya ilk kez odasını gösterdiklerinde yüzünde oluşan mutluluk görülmeye değerdi. Kucaklarına atlayıp binlerce kez yüzlerini öpmüş ve teşekkür etmişti. Tabii Sehun ve Mia'nın arası günden güne daha iyi oluyordu. İkisi iyi arkadaş olmuşlardı. Kai ikisinin ilişkisini hep sevdi. Sehun Mia ile gerçekten çok iyi anlaşıyordu. Sehun resmi olmayan üçüncü ebeveyni gibiydi. Kai çiftlik işleriyle uğraşırken Sehun şehre gidip alışveriş yapan kişiydi. Bu yüzden Sehun çoğu zaman tek başına Mia'yı çiftliğe getiriyor ve geri götürüyordu. Mia ile araba yolculuğu yapmak gerçekten eğlenceliydi. Küçük kız şarkı söylerken Sehun'da ona katılıyordu. Kai küçük kızına karşı biraz daha otoriter olduğu için kız isteklerini yaptırmak için genelde Sehun'u kandırıyordu. Herkes mutluydu şikayetçi olan yoktu.

"Akşam yemeğinde ne var?" Kai sorduğunda Mia neredeyse çığlık atarcasına bağırmıştı. "Spagetti!" Sehun gülüp Kai'yi üzerini değiştirmesi için odasına gönderdi. "Hadi üzerini değiş biz de o arada Mia'yla sofrayı kuralım."Sehun söylediğinde Kai 'hay hay'der gibi başını sallayıp üst kata yönelmişti.

Mia, henüz Kai ve Sehun'un ilişkisini öğrenmek için çok küçüktü ama babasıyla aralarında özel bir şeyler olduğunu anlamıştı.Çünkü babası Sehun'a sevgi sözcükleri söyleyip yanağından öptüğünü çoğu kez görmüştü. Böyle şeyleri sadece birbirlerini seven insanlar yapardı. Mia, Kai'nin annesiyle neden böyle şeyler yapmadığını hiç sorgulamamıştı. Sonuçta Kai ve Lena, Mia daha bebekken ayrılmıştı. Bu yüzden alışması çok daha kolaydı.

Ertesi gün Sehun, Mia'yı annesinin yanına götürdüğünde Kai'de her zaman gittikleri süpermarkete gidip gerekli mazemeleri almak için yolun yarısında inmişti. Kış her an gelmek üzereydi. Şehirde olmasada küçük bir kasabada kışı atlatmak zordu. Çatının tamir edilmesi gerekiyordu. Sehun, Lena'nın evine geldiğinde arabasını durduru. Küçük kız çoktan yolun yarısında uyumuştu. Sehun uyandırmamaya dikkat ederek Mia'yı kucağına aldı. Bahçeyi hızlı adımlarla geçip zili çaldığında Lena kapıyı açmıştı.

"Uyuyor mu?" Lena sessizce fısıldadığında Sehun başını salladı ve kızını almak için kucağını açan Lena'ya Mia'yı teslim etti. "Teşekkür ederim." Dedi Lena hafifçe gülümseyip baş selamı vermişti. Sehun'da elini ensesine koyup utangaçça gülümsedi. Lena, Kai ve Sehun'un ilişkisini biliyordu. Alışması kolay olmadı ama sonunda aradan koskoca üç yıl geçmişti. Her şey rayına oturalı uzun zaman olmuştu.