***
Bir hafta boyunca Mert ve Rüya ile okulda çok eğleniyoruz, Mert ikimizi de çok güldürüyor. Bazen de Rüya ya kaçamak bakışlar attığını yakalayıp ona göz kırpıyorum o ise utancından yerin dibine giriyor. Her konuda rahat olan Mert Rüya ya gelince onunla pek konuşamıyor, gözlerine bakınca utanıp sıkılıyor. Rüya ise hayat dolu bir kız, onu mutlu görmek pek zor değil.
Ama en ufak bir darbede gözyaşlarına hakim olamıyor hemen nazik bir kız çocuğu oluyor. Sanki ikisininde bana gerçekten ihtiyacı var, ve artık ellerini bırakmam imkansız. Annem de Mert le tanışmıştı ve bu ne yalak çocuk böyle deyip hiç sevmemesine rağmen, Mert in annesi Güldan Teyzeyi çok sevmişti sanki yıllardır tanışıyorlarmış gibi iki haftada kanka bile olmuşlardı, dedikodu taym a bile başladıklarına göre bu iş tamamdı. Bugün günlerden cumaydı.
Sabah kahvaltımı yaptıktan sonra aşağı kata iniyorum ve Mertlerin ziline basıyorum. Kapıyı Mert in abisi Melih abi açıyor. "Günaydın deliqanlı" diyor samimi bir şekilde. "Eyvallah Melih Abi de sen bana deliqanlı dediklerini nerden Biliyon" diyorum bilmiş bir tavırla, sol elini ensesine götürüyor ve "Immm şey..." diyor paniklemiş bir şekilde. Birden aklıma gelen şeyle "Yoksa! Sen, yapma be Melih abi, sende mi yaaa" diyorum. Hem kızmış hem de kırgın bir tavırla.
"Şey sadece binada bir beş dakika konuştuk, valla bak fazla değil." diyor. "Hangisi?" diyorum. O cevap vermeden "Tabikide Aysu değil mi? " diye mırıldanıyorum "Of yaw bıktım şu kızlardan haa" derken Güldan Teyze belitiveriyor kapıda "Günaydın Ayda kızım" diyor "Eyvallah Güldan Teyzem" diyorum o ise hemen kankitosunu soruyor.
"Uyandımı Sevgiciğim diyor" neşeli bir tavırla, kesin taze dedikodular var ha. Mert Melih Abiyi itip hızla ayakkabısını giyiyor "Kanka çabuk, servis geldi" diyor ve annesini öpüp merdivenlere yöneliyor.
Melih abiye gözüm sende bakışları atıp Güldan teyzemi ben de öpüp merdivenlerden iniyorum. Sevdim bu kadını, şeker şey,ayrıca diğer teyzelerden çok farklı onlar gibi hanım hanımcık kızlardan değil benim gibi doğaçlama ve doğal kızlardan seviyor.
Okula geldiğimizde Rüya nın okula yeni girdiğini görüyoruz. "Selam güzellik" diyorum sevimlice. "Ayy günaydın, bugün erken mi geldiniz ne?" diyor sarı şekerim. "Evet servis 5 dakika erken geldi" diyor Mert. Ve okula giriyoruz dersler aşırı sıkıcı geçerken yazılı tarihleri açıklanıyor ve biz pert. Ulan ben bu lise üçün...
Mert ile akşam ders çalışma kararı alıyoruz onların evde çalışmayı kararlaştırıyoruz çünkü Mert in odası ders çalışmak için daha müsait,Rüya ya da teklif ediyoruz ama o üçümüz yan yana gelirsek ders çalışamaz, boş yaparız hem de siz sayısalcısınız ben sözelci beraber çakışamayız dediği için Mert le takılacaktım akşam.
Dersler bittiğinde Mert e servise binmeyeceğimi ve bir işim olduğunu söyleyip okulun yakınlarındaki çarşıya çıkmıştım. Önce bir kırtasiyeye girip, yazılı için not çıkarmam yardımcı olacak defterler alıyorum , ucum da bitmişti bir kutu da uç alıyorum , mavi ve sarı renklerinde iki tane fosforlu kalem alıyorum.
Hava nedense bugün erken kararmaya başlamıştı. Hızlıca kırtasiyeden çıkıyorum ve kestirme yola doğru ilerliyorum orası biraz tenhaydı ama eve daha yakındı hava kararmadan eve ulaşırdım.
Dilime dolanan şarkı sözlerini umursamayıp rahat bir tavırla yolda ilerliyordum. Garip bir ses duyduğumda duraksıyorum. Bu bir hıçkırma sesiydi. İnce sesli bir kızın ağlama sesi olduğu tahmin ediyordum.
Ağaçlara doğru ilerlediğimde turuncu saçlı bir kzın ağladığını farkettim. Üzerinde gri bir elbise vardı dizlerini karnına çekmiş kafasını da dizlerinin üstüne koyduğu kollarına gömmüştü. Onu korkutmamaya çalışarak " Sorun nedir, kızıl kraliçe " diyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANTİ PRENSES!
HumorŞaşırmış ifademle "Ne yani sen şimdi bana prenses mi dedin?" diyorum.Emir ise sağ elini saçlarından geçirirken "Hayır canım, anti prenses dedim. Senden prenses felan olmaz." diyor. O sinirlenmemi beklerken ben "Hah doğru dedin işte. Aynı senden ad...