Yaman kapımız da beni bekliyordu. Okula gidecektik. Annem ve babam birlikte gittiğimizi biliyorlardı. Ama sevgili oldığumuzu bilmiyorlardı. Bilseler evden çıkartmazlardı zaten.
Kapıdan çıktığımda Yaman a sarıldım. O da sıkıca kollarını belime sarmıştı. Anne ve babam benden önce çıktıkları için bu kadar rahat davranabiliyorduk.
Yaman saçlarımın arasına öpücük kondurduğunda geri çekildim. "Hadi şu lanet okula gidelim." diye huysuzlanan yaman a gülerek onay verdim. Kolunu omzuma attığında okula doğru yürümeye başladık.
"Dün zaten gelmedin hala ne diye huysuzlanıyorsun ki?"
" Okulu güzelleştiren sensin. Yoksa hiç gitmezdim"
"Allah Allah"
Gülerek ona baktım. Gerçekten çok yakışıklıydı o. Beni nasıl sevdiğini bazen çok düsünüyordum. Ona bakıp dururken sakarlığın yine tutmuş ve yere yapışmaktan yaman sayesinde kurtulmuştum. Yaman yine gülümserken burnunu burnuma sürterek mırıldandı.
"Tıpkı ilk günlerdeki gibi.."
**
Hafta sonu uzun ve epey heyecanlı bir bölüm sizi bekliyor. Şimdilik bunla idare edin.
Yeni kitabım son damlaya bakarmısınız???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmeyen Numara. ||||TEXTİNG
Roman pour Adolescents|||TAMAMLANDI||| A: Sokakta gördüm seni. A: Çantan da bir şey arıyordun. A: Ayağın takıldı ve yere düştün. A: Bir sinirle kalkıp takıldığın taşa vurdun. A: Sen o an taşa değil benim kalbime vurmuştun.