BAYRAMA ÖZEL

3K 131 36
                                        

Çok geç kaldı bu bölüm. Özür dilerim. Ama uzun bir bölüm oldu inşallah beğenirsiniz.

4 yıl önce

  Bakışlarımı yerden kaldırıp çaprazımdaki sırada oturan kıza baktım. Fazla güzeldi. Bana fazlaydı en azından. Onu bankta görmenin ardından daha bir hafta geçmişti. Ama ben hep onu düşünmekten o bir hafta bana 2 ay kadar uzun gelmişti. Evde annemler babaannem yüzünden kavga ediyorlardı. Daha kardeşlerim 6. sınıftıydılar. Bu kavgalara tanık olmaları beni üzüyordu. Aile kavgalarını daha bebeklikten tanık eden çocukları düşündükçe de deliriyordum. Kavgaların hemen sona ermesi için dua etmekten başka çarem yoktu. Okullar daha yeni başlamıştı ki zaten ben daha 14 yaşında 9 a giden bir erkektim.

   Matematik öğretmeninin tahtaya yazdığı soruya baktım
Benim matematiğim çok iyiydi ve bu soru bana oldukça yapılabilir gelmişti. Hocanın sınıfta bu soruyu yapamayacak birini aradığını eğlenen ve dikkatle bakan gözlerinden anlamıştım.

Hocanın gözleri Asyanın üzerinde durduğunda yüzümü buruşturdum. Asyanın matematiği çok iyi değildi ve bu soruyu belkide yapamayabilirdi. Onun yapamadığı için üzülmesini istemezdim. Bu yüzden disiplin cezası alabileceğime rağmen parmağımı kaldırdım.

Hoca sinirle gözlerime baktı. Yeşiller alev alev olan hocaya yutkunarak baktım." Bu soruyu ben çözmek istiyorum." dediğimde hoca daha da sinirlendi. Fazla ters bir adamdı. " Ama ben bu soruyu Asya arkadaşına çözdürmek istiyorum"

Herkesin bakışları Asya ya döndüğünde Asya tahdadaki soruyu inceliyordu. Muhtemelen yapıp yapamayacağını aklında tartıyordu.

  Hocanın gözlerine tekrar baktığımda arkadaş kelimesine ne kadar takılsamda bunu sonraya erteledim. " Ben de bu soruyu çözebilirim hocam."

Hocanın gözlerinden neredeyse alev çıkıyordu. Yanımda oturan Atakan bunu neden yaptığımı sorgulayan bakışlar atsada omuz silktim. Bir nedeni yoktu. Sadece o mahçup olmasındı.

Hocanın bana ahlakımı sorgulayan bir  azarlama eşliğinde  ders kaynamaya başlamıştı. Ne kadar çok azar işitsemde Asya için değeceğini düşünüyordum.

Tenefüs zili çaldığında adımlarımı müdürün odasına yönlendirdim. Hoca çıkmadan müdürün odasına gitmemi söylemişti. Üst kata çıkan merdivenlere geldiğimde Asya nın ağzından ilk kez adımı duydum. Kalbim araba yarışında olan arabaların hızlarıyla yarışırcasına atarken anlamını sorgulamadım. Ben bu kızdan hoşlanmaya başlamıştım. Ne kadar erken kabul edersem  o kadar iyiydi benim için. Fazla yıpranmazdım.

Arkamı dönüp yeşil gözlü kıza baktım. Tepeden topladığı at kuyruğu saçları ona çok yakışmıştı. "Teşekkür ederim senin sayede de soruyu çözmekten kurtuldum. Matematiğim biraz kötüdürde."

'Biliyorum.' dedim içimden. Ama bunu söylemeye şu an hiç cesaretim yoktu. Zaten eski sevgilimden yeni ayrılmıştım. Ama onun içimde pek bir önemi yoktu. Onu sevmiyordum. Yazlıkta tanışmıştık ve arkadaşlarımın zoruyla 1 ay kadar çıkmış ben yazlıkta dönünce de ayrılmıştık.

Ama yine de sevgilimden yeni ayrılmıştım.

" Önemli değil. Sana özel birşey değildi." Yalan! Yalan! Yalan!

İç sesimle gülümsedim. Evet yalandı. Onun için yapmıştım ve şimdi de müdürün odasına gidiyordum. Ama hiç pişman değildim. Aksine onunla iki kelime de konuşmak beni mutlu etmişti.

Gülümseyip çıktığı 3 adım basamağı geri indi. Bana gülümsemişti. Bunun bilinciyle yüzümü kocaman bir gülümseme kapladı. Müdürün odasına girdiğimde yüzümdeki gülümseme sebebiyle büyük bir azarda müdürden işittim. Elime tutuşturduğu uyarı kağıdını alırken bile gülümsemiştim.

Bilinmeyen Numara. ||||TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin