2.Bölüm "Kavga"

9.2K 399 48
                                    

Kıvırcık saçlı en önde duran çocuk bana doğru adım atarak elini uzattı.

"Merhaba, umarım yolculuk güzel geçmiştir." 

"Çok huzurlu bir yolculuktu." Sesimdeki imayı anlayan sadece bendim.

Aralarında en sevimli duran kumral mavi gözlü olan konuşmaya başladı.

"Ben Leo, bu Max, yanındaki David az önceki sana soran Jack."  Esmer olanı işaret etti.

"Takım kaptanımız Taylor, ve son olarak Liberomuz Adrian." Kafamı yana doğru eğerek tatlı tatlı gülümsedim.

"Tanıştığıma memnun oldum." Sözümü bitirdiğimde abim çantamı bana doğru fırlattı.

"Dövseydin!"  Gözlerimi devirdim.

Melisa yanıma doğru geldi.

"Hadi seni odana götürelim." Derin bi nefes alıp yeni evime doğru adımladım.

Ev 3 katlıydı. En alt katta solda amerikan mutfak sağ tarafta oturma alanı vardı. Merdivenlerden çıkarken aynı zamanda etrafı inceliyordum.

"Senin için 2. kattaki odayı ayırdık. Şanslısın karşılıklı odalardayız." Göz kırptı. 

"Kesinlikle."  Eliyle koridorun solundaki odayı gösterdi. 

"Burası benim, sağdaki ise senin. Bir sıkıntın olduğunda kapımı çalmaktan çekinme" 

"Teşekkür ederim." Sağ odanın kapısını açıp içeriye girdim. Direk dikkatimi çeken kocaman boydan camlardı. Odanın ortasında iki kişilik büyük bir yatak, sağ tarafımda ise dolaplarım vardı. Boydan camın önünde iki küçük puf koltuk vardı. En büyük avantaj kendi banyosunun olmasıydı. Sonuçta sürekli duş alıyoruz, o kadar kızı ortak duş alanında antrenman sonrası beklemek sıkıcı olabilirdi. 

..

Aradan geçen bir haftanın sonunda takımın düzenine ve kızlara alışmıştım.

İçlerinde en yakın olduğum tabii ki Melisa'ydı.

Türkün halinden Türk anlar arkadaşım. 

Bugün yönetim hazırlık maçı ayarlamış takımın takviyeler sonrası olan durumunu görebilmek için . Hem bize hem erkeklere.

Âşık olduğum asics stormhawklarımı ve kolluklarımı çantama koydum. Geri kalan her şeyi onlar vereceklermiş.

"Hadi kızlar geç kaldııık!" diye bağıran kişi Amelia'ydı ama ben ona Amy demeyi tercih ediyordum. Üşengeçlik böyle bir şey. Dize kadar siyah tayt üzerine de bol bir sweat shirt giymiştim. Olmazsa olmaz crocslarımı da giydiğimde hazırdım. 

Kızlar hala hazırlandığı için kendimi yüz üstü koltuğu fırlattım.

Kollarımı başımın altına koyup uyuma moduna girdim. Kapının açılma sesini duyduğumda abimin sesinden erkek takımı olduğunu anlamıştım. İstifimi hiç bozmadan yatmaya devam ettim ta ki bir hayvan üzerime oturana kadar. Çığlık atıp kafamı kaldırdım.

"Lan kalk çok ağırsın!" diye bağırdım abim ise yerinde iyice yayılmıştı diğer herkeste  halimize gülüyordu.

"Gülmeyin de yardım edin lan nefes alamıyorum" deyip abimi düşürmeye çalıştım tek yaptığı iyice yayılmak oldu nefesimin kesildiğini hissettim. 

"Bana çektiğin nasılda belli, hemen hazırlanmış."

Hızla kafamı kaldırıp önüme düşen saçları üfleyerek arkama attım. Kafamı geriye çevirip gözlerimi kısarak bakmaya başladım.

Ver elini Amerika!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin