6. BÖLÜM - AMERİKAN PAZARI

8.6K 808 129
                                    

Uzunnnn... Bir bölüm sizlerle =)

Serhat evinin salonunda bir sağa bir sola gidip gelirken Murat oflayarak ayağa kalktı. “Ne oldu Serhat Allah aşkına bir açıklar mısın?”

“Dans edecekmiş küçük hanım! Seçtiği dansa bak Bachata!” ellerini yana açıp, alayla kahkaha attı, “Çünkü ülkemizde başka dans yok anasını satayım!” diye gürledi sonra da. “Horon tep, halay çek ne bileyim kolbastı oyna! Bachata ne lan? Ananın karnında da oynuyordun bacanın hattını!”
Murat kaşlarını çattı. “Bachata ne lan?”

Aytaç açtığı videoyu ona gösterdi. “Bu,” dedi keyifsiz bir şekilde.
Murat ile Serhat aynı anda eğilip baktılar. Murat gördükleri ile kaşlarını kaldırırken, Serhat daha da sinirlendi.

“O bacaklarını kırarım senin Aleyna!” dedi telefona doğru bağırarak.
Aytaç telefonunu çekti hemen, “Ne bağırıyorsun oğlum telefonuma?” sonra kaşlarını kaldırdı, “Üstelik sanane kızdan canım. Ben bile karışmıyorum.”

“İşte sen karışmıyorsun diye başıma geliyor bütün bunlar. Az abi ol abi!”
“Sanki sen kuzenine söz geçirebiliyor musun? Bak gidiyor!” diye bağırdı o da.
“O ne alaka ya?”
“Sanane!” dedi Aytaç sinirle koltuğa oturarak.

*

“Ayaklarımı kırarmış! Bak bak bak hele sen! Sanane acaba?”
“Kız sevgilim mi dedi gerçekten?” diye sordu Pelin heyecanla.
Gözlerindeki yuvarlak hareler birden kalpçik oldu, “Evet, hem de ne deme ne deme! Ah ah!” sonra birden kendine geldi, “Ama yine de odun! Alex diye bir taş var, onun önünde yerlere serdi karizmamı abla ya!”

Pelin elindeki yastığı kıza uzattı, “Kızım şimdi sen Serhat’ı mı istiyorsun, Alex’i mi? Önce ona karar ver.”
“Çok zor soruyorsun ama!” diye çemkirdi ablasına. “Gerçi Alex olmaz, evli. Evli adamlardan haz etmem. Yuva yıkmak adetim değildir. Ama orada bir Jack var abla bir Jack var, anasının dini! Adam taş taş!”

Berçim yüzünü ekşitti, “Ne bu kızım Alex, Jack? Dans kursumu orası Amerikan Pazarı mı, anlamadım?”
“Kızım erkek pazarı gibi, görmen lazım! Seç, beğen, Bachata yap.”
“Adamla bir de Bachata mı yaptın?” dedi Pelin inanamıyormuş gibi.
“Aynen.”

Berçim, “Yuh!” diye inledi. “Kızım adamın yüreğine değil, bildiğin bacak arasına şut çekmişsin. Haklı delirmekte.”

*

“Göstereceğim ben ona bacak arasına ayak koyup, böyle böyle sallamak nasıl olur!”
Aytaç ofladı, “Abicim, üstüne basa basa, bir kere de soracağım. Ama soruma düzgün cevap ver. Sana ne? Kuzenimin adamın bacak arasına soktuğu ayağının derdi sana mı kaldı?”

Serhat yüzünü ekşitti, “Sülalesi rahatgillerden misin sen, yoksa rol mü yapıyorsun?”
“Hayır yani kız dans öğrenmek istemiş, babası da izin vermiş. Derdi ne sebeple seni gerdi anlamadım.”

Serhat birden gülümsedi. “Savaş abi! Tabi ya! Acaba onun dansın cinsinden haberi var mı? Belki kız onu kandırmış. Halaya gidiyorum baba, demiştir? Buldum işte çözümü,” deyip parmağını şıplattı ve ceketini aldı. “Ben gidiyorum,” deyip odadan uçarak çıktı.
Aytaç adamın arkasından telefonuna gelen bildirim sesine baktı.

B: “Selam, nasılsın?”
A: “Boktan hallice. Sen?”
B: “:) Hayırdır?”
A: “Birine ‘gitme’ demem gerekiyor. Ama ben bu beş harfi şu s...m ağzımdan çıkaramıyorum."
B: “Neden?”
A: “Çünkü o bir yerde duramaz ve benim yüreğimde yerleşir mi, yoksa gider mi bilemiyorum. Ya ona bağlanırsam, o da giderse? O göçebe bir kuş. Ben o kuşu kafese koyarsam yaşayamaz.”

YASAK BAHÇELERİN MEYVESİ - AŞKIN ÇOCUKLARI SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin