16.BÖLÜM - YASAK BAHÇELERDE BAHAR ÇİÇEKLERİ-FİNAL

10.5K 711 91
                                    


Ve tatlı kaçık çiftlerimizde bir sona daha geldik. Bu bölüm beni tek yoran finaldi. Umarım beğenirsiniz. :) Hoşçakalın....



En Tatlı mevsimdir ilkbahar
Ve şimdi bahçelerimizde rengarenk çiçekler var...
Yasak bahçelerde meyvelerin çiçekleri açıyor...

Murat sinirle odada dönüp duruyordu. Evlilik arifesinde olacak iş değildi bu başına gelen. Dün Karahan'a gidip, test yaptırmakla iyi etmişti. Ne oluyordu böyle ona? Hiçbir dönemde böyle saçma bir şey başına gelmemişti. Acaba Pelin artık onu etkilemiyor muydu? Bu imkansızdı, hala deli gibi aşıktı ona. 

Delirmek üzereyken tekrar yatak odasına döndü.
Pelin yatak örtüsünü serdikten sonra uzaklaşıp, şöyle bir baktı. "Sence nasıl oldu?" diye sordu arkasında duran nişanlısına. 

Murat kızın kalçasına bakıp duruyordu. Hala hiçbir şey hissetmemesi onu tedirgin ediyor, huzursuzlanıyor, hatta çıldırma noktasına getiriyordu.
"Murat! Sana diyorum kırmızı mı daha iyi, siyah mı?" 

Murat gözlerini yumdu, "Kır-kırmızı iyi bence." Yatağa bakmıyordu bile. Kırmızı onda bambaşka şeyler çağrıştırması gerekirken, şuanda sadece bir elmayı çağrıştırması saçmalığın daniskasıydı evet. Elmaya değil, kalçalara konsantre ol Murat, evet oğlum işte aynen öyle.

"Hımm... Peki o zaman. Kalsın bu." Sonra adama döndü. Onun elinin olduğu yeri ve bakışlarının odak noktasını görünce şaşkınca gözlerini pörtletti. "Murat sana inanamıyorum. Kalçalarıma bakıp, tatmin mi olmaya çalışıyorsun?"
Murat yakalanınca, elini birden şortunun içinden çıkardı. "Yok! Hayır. Sadece bir şey deniyordum." 

Pelin elini beline koyup, gözlerini kıstı. "Çok merak ettim gerçekten, ne deniyorsun?"
"Şey... Yani... Kalçalarının bendeki etkisinin verdiği tepkiyi şey ediyordum. Ama..."
"Ama?" 

Murat üzgünce kıza bakarken uzanıp ellerini tuttu. "Pelin... Sana bir şey itiraf etmeliyim."
Pelin adamın elini itekledi ellerinden, "Ya Murat! Çek şu elini elimden." sonra ofladı, "Şu yaptığına inanamıyorum ya."
"Ya Pelin, dinle bir. Bir şey oldu. Daha doğrusu olmadı. Olduramadım. Olduramıyorum!" sonlara doğru sinirlenmişti. 

"Ne olamıyorsun Murat?" içindeki korku elle tutulurdu. İhanet mi etmişti ona? Başkası mı vardı? Neyi olduramıyordu yani?
"Ben senden bir kaç gündür hiç etkilenmiyorum, etkilenemiyorum. Yani hiçbir şey olmuyor." Elini saçlarından geçirdi. "Yani iki saattir bacaklarına, kalçalarına bakıyorum. Ama olmuyor. Heyecanlanamıyorum." 

Pelin'in gözleri büyüdü. "Ne demek o? Hey-heyecanlanamamak da ne? Evlilik arifesi hemde. Sen ne dediğinin farkında mısın ya?"
"Bilmiyorum Pelin. Belki geçici bir şeydir. Belki evlilik etkiledi. Strestendir."
Pelin daha fazla konuşmasına müsaade etmedi. "Ben... Gitsem iyi olacak!" diye mırıldandı ve çantasına uzandı. 

Ama Murat dehşetle onu durdurdu. "Gitme! Saçmalıyorsun. Geçici bir şeydir Pelin."
"Benden etkilenmediğini söylüyorsun Murat. Bu ne demek ya? Nesi geçici? Senin arzun, aşkınmış geçici olan."
"Saçmalama Pelin, nasıl dersin böyle bir şeyi? Bak halledeceğim. Strestendir. Dün doktora gittim. Bugün sonuçlar çıkacak. Karahan bir iki ilaç ismi söyledi ama. Ben ilaç kullanmıyorum. Kan testi yaptı yine de."

Sözünü bitirmesi ile telefonunun çalması bir oldu. Cebinden çıkardı. Arayan Burak'tı.
"Hah Burak arıyor," dedi ve hemen cevapladı, "Efendim Burak."
"Abi size resmen kumpas kurulmuş." 

Murat'ın kaşları çatıldı. "O ne demek? Kumpas ne lan? Kim kurar?"
"Dün Serhat da aynı şikayet ile Karahan'ı aramış. Sendeki ile benzerlik olduğundan Karahan ondan da kan testi yaptırmasını istemiş hemen. İkinizin de kanında aynı ilaç çıkmış. Bu ilaç birkaç gün sizin tüm tutku duygularınızı köreltiyor. Yani kısacası daha çok filmlerde kullanılan ilaçlar. Artı on sekiz filmlerinde. İkiniz de bu ilacı isteyerek kullanmayacağınıza göre..."
"Savaş amca! Hain adam! Pis kumpasçı!" 

YASAK BAHÇELERİN MEYVESİ - AŞKIN ÇOCUKLARI SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin