10.BÖLÜM - DİKKAT HER YERDEN ÇIKABİLİR

7.9K 770 314
                                    

Konuk Kahraman – CEM & ECRİN ERNEZ

Cem Ernez'i özleyen var mı? =) uzun ve gerçekten çok eğlendiğim bir bölüm oldu. Cem'i yazmayı da özlemişim.

DİKKAT: CEM ERNEZ İÇERMEKTEDİR. TOPLUMA AÇIK ALANLARDA OKUMAYINIZ!!!

***
“Sevgilin mi?” dedi Savaş kocaman açılmış gözlerle. Lina’ya döndü “Duydun değil mi? Kendi ağzıyla söyledi, ‘sevgilim’ dedi.”
Lina yüzünü buruşturdu, “Şey mutlaka çevireceği, yani açıklayacağı bir şeysi vardır Savaş. Az biraz zorlatsa kurtarabilir bence.”
“Neresini kurtaracak Lina? Sende saçma sapan konuşma! Damat yanlısı mısın nesin?”

“Yok da kocacım...”
“Şimdi Savaş amcacım, gerçekten çevireceğim bir yerler var, az müsaade etseniz başaracağım.”

“Bekliyorum Serhatçım. İnan sırf nasıl saçmalayacağını merak ettiğim için bekliyorum.”
“Şimdi şöyle ki,” birden aklına bir şey gelmiş gibi parlayarak bağırdı, “Siz benim sözümü bitirmeme izin vermediniz ki! Ben diyecektim ki, vuramazsın diyecektim benim sevgiliden üstün kankime. Öyle diyecektim ben.”

“Sevgilim’e dedin Serhat!” diye tısladı. “Sonunda aitlik eki vardı. Sağır değilim çok şükür.”
“Çok şükür Savaş amcacım da, bulacağım dur. Hah ama beklemiyorsunuz ki bitireyim cümlemi, ‘Sevgilimden üstün kankime’ çünkü benim bir sevgilim var. Ama Aleyna ondan daha şeysi-”

Aytaç kafasına vurdu, “Lan nasıl bir umut var içinde gerizekalı? Nasıl bir iyi niyetçiliktir bu. Hala çevireceğini düşünüyor.”
“Haklısınız,” diyerek önündeki beyaz peçeteyi alıp umutsuzca ve somurtarak salladı. “Teslim oluyorum.” Sonra gülümsedi, “Evlendirecek misin bizi Savaş amcacım?”

Nazelin oğluna ‘Tüü sana’ der gibi baktı. Timur ise elini alnına koyup, sağa sola salladı başını.
“Yok oğlum. Daha beyaz, daha huzurlu bir çözümüm var benim.”
“Ne gibi?”

“Ölüm gibi. Şimdi ben senin boğazına saldıracağım, sen de o beyaz ışığa doğru yol alacaksın! Tamam mı benim müstakbel mefta oğlum?” deyip, adamın üstüne atlayınca herkes birden adamı Serhat’ın üstünden almaya çalıştı.

“Savaş ölecek çocuk bırak!”
“Savaş, bıraksana çocuğumu abicim!”
Nazelin Murat’a baktı ve işaret parmağını salladı, “Sizin aranızda bir şey var mı?”
Murat yutkundu, “Yıldızlarım kaysın ki sadece sevgiliyiz, başka bir şey yok aramızda,” diye fısıldadı. “Öyle evlilikti, ciddi ilişkimizdi yok öyle şeyler. Değil mi hayatım?”

Pelin ona tekme atarken, Nazelin oğlunun ağzını kapattı. “Bu da korkunca sapıtıyor mudur nedir! Hayatına edecek adam, sus!”
Ada Aytaç’a bakıp, “Bak sonun böyle,” der gibi ağzını oynattı.
Aytaç ise yutkunarak Berçim’den biraz uzaklaştı. “Seninle olmak güzeldi sevgilim, hoşçakal,” diye mırıldandı.

“Dönek!” dedi Berçim o da adamdan uzaklaşarak.
Lina, Akay ve Timur zar zor almışlardı Serhat’ın üstünden adamı.
Serhat boğazını ovalarken acı ile mırıldanıyordu, “Ah! Cani! Öldürecektin beni!” sonra somurtarak devam etti, “Sen Lina teyzemle evlenirken iyiydi ama değil mi? O Karayipler’de yengeç kovalamadınız her halde. Sanki bilmiyoruz geçmişinizi. Bizde evleneceğiz, ne var?”

“Bak hala konuşuyor!” diyerek adım atmıştı ki Lina önüne geçti.
“Savaş tamam, ölümü gör dur artık.” Sonra Serhat’a döndü, “Oğlum sende sus artık, adamın ateşine odun atıp durma.”
Savaş yüzünü sıvazlarken kendi kendine söyleniyordu.

Nazelin oğlunun yanına oturup, gömleğini düzeltirken Serhat da annesine şikayet ediyordu, “Ya sanki kızı sevgili değil benimle. Bir benim sevgili onunla. Ona bir şey demiyor, bana sarıyor,” dedi fısıltıyla.
“Sus eşek sıpası sus, daha da konuşuyor. Hayır ne vardı yani dünyadaki en zorlu babanın kızlarına aşık olacak? Gidip, daha mülayim babaları olan kızları seçseydiniz ya!”

YASAK BAHÇELERİN MEYVESİ - AŞKIN ÇOCUKLARI SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin