Film

320 16 1
                                    

-Onu da buraya koy dedim
-ben gidiyom bu ne ya dedi. Barın sogukça
-Öldüm  mü hemen hem benim sırtım acıyo dedim. Bakışları birden yumuşadı. Bu kalbimi ısıtmıştı.
-Ver baş belası ver dedi. Arkamı dönüp sırıttım.

-Tamam hadi git ayağımın altında dolaşma yemek yapcam dedim. Tabi yapacagım yemek sayılırsa.
-Zehirlenmem inşallah dedi. Göz devirdim.
Aç kalmam dimi. Bak istersen pizza söyleyebiliriz dedi.
Elimdeki bıçagı ona doğrultup
-Ya yürü git deşicem şimdi  bi tarafını dedim.
-Aa sende iyice evli kadınlar gidi oldun. Bıçağın ucuyla elma verde  tam olsun dedi. Gülerek. Şimdi yalan yok bi an için gözümün önünden geçmedi değil evli olduğumuz. Hissettim sanki onunda gözünde canlanmıştı. Gülmemeye çalışarak
-Ya sen hala burda mısın bi defol ben seni çagırcam bitince dedim
-Tamam kar- demeden 
Neyse ben gidiyip diyip hızla çıktı mutfaktan
Tamam karıcım mı dicekti o?
Biliyordum onunda gözünde canlanmıştı.
Arkadından mal mal sırıttığımı farkedince toparlandım ve dolaptan hazır patates köfte alıp kızartmaya başladım. Onlar kızarırken. Domates marul havuç biber salatalık çıkartıp dogradım. Yağ tuz ve nar ekşisi yle harmanlayıp tabağa koydum üstünde de mısır serptim. O masada yerini alırken, Tava çıkarıp yagladım ve dogradıgım kara lahanaları kavurdum. Yoğurt ve mayonezle güzel bi sos hazırlayıp karıştırdım. Onuda tabağa boşaltıp üstüne mısır koydum. Kızaranları tabağa koydum. İki büyük bardağa kola doldurdum onalarıda tezgah gibi olan masama koyup çatal ve bıçak ekledim ve Barına
-Gelde zıkkımlan dedim.
-Allah'a şükür dedi. Ona dik dik baktım. Masayı gördügünde şaşırdı. Cebinden fişi çıkarıp bi şeyler aramaya başladı.
-Ne arıyon dedim.
-Hazır meze ve salata aldık mu diye bakıyorum dedi. Kafasına vurdum bi tane. Bana dik dik bakıp
-Bunu başka biri yapsa varya diyip iç çekti kısık bi sesle. O görmeden sırıttım. Ve yemegime gömüldüm.

Yemekler bitmişti ve şuan bulaşık yıkıyorduk. Evet yıkıyorduk. Asla sırtım acıyo diye duygu sömürüsü yapmamıştım.
-Ya alt tarafı tabagı suyun altına tutucan ne söyledin be dedim.
-Daha önce çok bulaşık yıkadım çünkü. Dedi dik dik .
-Ya şu halime bak evin babası gibi oldum. Dedi

Gülmemek için yanaklarımı ısırdım.
-Evet bulaşık yıkıyamayan bir baba dedim.
-Sanki ben yıkıcam dedi.
-Evet dedim anında yandan muzipçe bir bakış attı.
Yani karın öyle düşünür bence.
Ama seni kim alsın dedim.
-Onlar beni almaz ben onları alırım dedi.
-He he çok meraklılardı sana dedim. Evet meraklılardı.
-Alışverişteki kadın, okuldakiler, sokakta yürürken, barda gayet meraklılar var sen kendini düşün. Dedi
-Valla hiç öyle dertlerim yok. İsteyen çokta zaten olmasa da  olur dedim. Dik bir bakış atıp
-çokmuş onların ben dedi kısık sesle sonrasını duymadım.
-Az laf çok iş dedim. Yan yan bakarken elindeki tabagı düşürdü.
-Oh mis harika dedim.
-Sulu sulu kayar tabi dedi. Ona dik bir bakış atıp egildim. Yeriedeki cam kırıklatını toplamaya başladım. Tam bi tanesini alırken  cam avcumu kesti.
Avcuna baktım. Boydan boya kanıyordu ama umursamadan devam ettim.
-Lan mal mısın avcumu kestin hala devam ediyo dedi. Sonra kalktım.
-Aman küçük bi sıyrık nolcak dedim. Elime bir peçete aldım ve bastırdım. Peçete anında kan oldu.
-Bok bişey yok. Hastaneye gitcez gel dedi.
-Oha yuh dedim. Ambulans çağır  istersen dedim.
-Ya nasıl bi değişiksin,bi acısın canın bir mızmızlan dedi.
Yüzümü buruşturarak.
-Mızmızlanmak? Dedim. Yüzüme bakıp güldü.
-İlk yardım şeyleri varmı dedi.
-Banyoda dedim. Tamam diyip banyoya gitti. Çok geçmeden geldi ve elimi tutup yarayı temizledi.
-Sayende ilk yardımcı oldum. Bi yerlerine zarar vermeden duramıyon.
-he mazoşistim ben acıdan hoşlanıyom.dedim. Elimin tersini çevirip geçen ki yarama baktı.
-Benim yüzümden dedi. Bu da benim yüzümden. Sana zarar veriyorum.
-Estağfurullah anca zarar olan benim dedim. Geçen dedigini kast ederek. Gözlerini kapattı. Gereksiz  bişey söylemiştim.
-Tamam bunu ciddiye alarak söylemedim dedim. Havaya bakıp.
Gözlerime baktı. Masumca baktım bilerek. Sonra gülümsedi ve işine devam etti.
İşi bitti tam ayağa kalcakken halıya takıldım ve bam. Barının üstüne düşmüştüm. Tabi o da dengesini kaybetmişti.Bi an için kalbim agzımda atmıştı. İkimizde nefes nefese kalmıştık. Önce boynuna çarptım. Sonra kafamı kaldırdım ve Barına baktım. Gözleri gözlerimin en içine bakıyordu. Bi süre hipnotize olmuş gibi durduk öyle. Kalbi çok hızlı atıyordu. Sonra Barın gülümseyip kolunu başının altına koydu.
-Yoksa yakışıklılıgımdan hipnotize mi oldun dedi?
-Ya ya sorma öyle böyle değil.
-Sende haklısın tabi ben olsam bende hayran kalırdım dedi. Göz devirdim.
-Asıl sen benim güzelligimden hipnotize olmuş gibi duruyosun dedim. Sırıtarak.
-Öyle böyle değil dedi. Ama benim gibi dalgalı söylememişti. Bildiğin dümdüz söylemişti. Yüzüm eski halini alırken. Kalktım. O da kalktı.
-Şimdi sen git bi film aç bende bi şeyler alıp geliyorum dedim.

Direk mutfağa gittim. Elime ne kadar aburcubur geçtiyse alıp içeri götürdüm. Barın film seçmeye çalışıyordu.
-E hani seçmemişsin dedim.
-Burda film çiftligi kurmuşsun resmen dedi.
-Buraya gelince bunlarla oyalanıyorum dedim.
-Ne izlicez dedi. Aklıma gelen ani fikirle
-Titanic izleyelim dedim.
-Romantik bi ortam mı kurmaya çalışıyosun dedi sırıtarak. Göz devirip yastıgı fırlattım.
-Ben daha önce izlemedim. Dedim.
-Bende dedi.
-İyi işte izleyelim dedim.
-İyi diyip filmi koydu ve başladı.

Filmi yarılamıştık. Boynum o kadar agrımıştı ki kıpranıp durdum. Hareket edince daha çok acıdı ve elim boynuma gitti.
-Koy kafanı dizime dedi. Barınabaktım. Bana bakmıyordu. Filme odaklanmıştı. Bunu da gayet normal bişey olarak söylemişti. Bende üstelemedim, yada böyle işime geldi ve kafamı koydum dizine. Saçımı geriye atıp. Yastıga sarıldım. Şuan gariptik. Ama içimde tuhaf bişey vardı. Rahatlık, huzur, güven gibi bişeydi bu her ne olursa olsun güzeldi.

Filmin sonlarına gelmiştik ve ben bu kadar etkilenecegimi düşünmemiştim. Jack'in ölmesi  üzmüştü birazcık. Hemde donarak. Film bitti. Barına baktım gözleri kızarmıştı.
-Nee dedim
Gözlerin mi kızarmıştı bana mı  öyle geliyo dedim. Hemen bakışlarını kaçırıp elini gözüne götürdü.
-Asıl sen kendine bak kan çanagına dönmüş dedi. Hemen elim gözüme gitti.
Bi süre sonra birbirimize bakıp güldük.
-Ah jack nasıl ölür ya dedim.
-Niye ölmezmiş dedi.
-Yazık oldu o tipe dedim. Dik dik baktı.
-Bi film daha açıyorum dedi. Saate baktım 3 geliyordu.
-Aç dedim. Tekrar koydum kafamı dizine.

Filmin ortalarına gelmiştik ama beni fena şekilde uyku sarmıştı. Daha fazla dayanamayacagımı fark edip kapattım gözlerimi.
Barın
Filmin sonuna gelmiştik. Açıkçası Minanın kafası dizimde olduğu için pek filme odaklanamamıştım. Hem saçlarına ilk defa bu kadar yakındım. Kokusunu tanımıştım. En güzel çiçeklerden bile daha güzel kokuyordu. Hafif sıgara karışımı kokusu daha çekici ve güzel kılıyordu. Saçları bana geceyi hissettiriyordu. Simsiyahtı. Ama lacivert alttonluydu. Çok güzellerdi. Hissetsemde dokunmaya çekindim.
-Bu da bitti dedim. Mina dan ses gelmedi. Kafasına egildim ve mest oldum
Uyuyordu.
Uzun kirpikleri çok hoş gözüküyordu. Dolgun dudakları, biçimli kaşları, düzgün yüz hatlarıyla Sanat eseri gibiydi. Sanki bir ressam ince ince işlemişti yüzünü o kadar güzeldi. Saçlaarına dokundum. Ama sanki uyanacakmış gibi o kadar yavaş davrandım ki. ellerim dolaştı gece saçlarında.
Ne zamandır böyle duruyordum bilmiyordum. Ellerim hala minanın saçlarında, gözlerim mina da, aklım minadaydı. Tüm vücüdümü ele geçirmişti. Bundan rahatsız değildim fakat yere çakılmaktan korkuyordum. Üzmekten, üzülmekten korkuyordum. Ama bu gecelik attım tüm düşüncelerimi. Artık göz kapaklarımı taşıyamayacak hale gelince kapattım gözlerimi gecenin sonsuzluğuna...

Karanlık ÇiçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin