RESİMDEKİ = Gece
Arkadaşlar bu benim ilk kitabım elbette yanlışlarım olacak yanlışlarım yüzünden okumamazlık yapmazsanız sevinirim💙İzinsiz alınması
veya çalınmasında gerekli işlemler yapılacaktır bilginize
İyi okumalar 📚
Yıllardır babamla birlikte bu şehirde kalıyorum. Annemi soracak olursanız o sorumsuz annenin biri. Beni doğuran bu sorumsuz kadını hiç görmedim göremedim. Babam göstermedi. Sakladı yüzünü, ailesini kendisini, hayatını haklıda. Zar zor babam izin vererek çok eski bir fotoğraf göstermişti. Babamdan gizli hep onu aradım ama nafile bulamamıştım, selin teyzem'in yanına giderek sık sık sordum ama aldığım tek cevap 'bilmiyorum' olmuştu. Bir insan kardeşinin nerde olduğunu nasıl bilmezdi ki, biliyordu ama bilmemezliğe vuruyordu eminim. Babamdan sakladım onu aradığımı çünkü ondan nefret ediyordu bende nefret ediyordum o şahıstan. Hangi çocuk olursa olsun onu doğurduktan sonra terk eden anneden nefret ederdi, hangi aşık adam onu yaşadığı şehirde baş başa bırakarak kendisini bırakan kadından nefret ederdi.Bundan sonra ne arayacaktım nede soracaktım. O şahıs hiç bir şeyi hak etmiyordu. Tamam bazen gelmesini isterdim ama yoktu yok. Artık umursamıyorum onu çünkü bana değer verseydi diğer insanlar gibi yanımda olurdu. Babam gibi mesela; büyük bir iş adamı olarak sadece hafta sonları boş zamanı vardı ve bu zamanı benden başka kimseyle geçirmezdi tabi bende öyle. En yakın dostlarım Tuğberk, Bora, Su da planlarını bana göre yaparlardı. Hepsinin değeri fazlaydı bende. Tuğberk'i 3/4 yaşarından beri, Bora ve Su ise ortaokuldan beri tanıyordum. Tuğberk'le babamız ortak olduğu için önceden tanışıyorduk.
TUĞBERK; okulun popüler ve en yakışıklısıydı. Gülünce kısan gözleri ile kızları kendine hipnoz ederdi, bir bakışıyla kızları etkilerdi kısacası kızların biricik sevdiceği. Kızlar çıkmak için ceberleşirdi ama o taviz vermemekte ısrarcıydı. Tamamen kumral güzeliydi, havalı biri olsa da yanındaki insanlara her zaman değer verir ve korurdu.
BORA; aslında Tuğberk'ten farkı yoktu ama şunu söylemeden geçemiyeceğim o gözüne kestirdiği kızlarla flörtleşirdi ve bu yüzden okulda ve takıldığımız yerlerde bu konu yüzünden kızlar arasında tartışma çıkardı o bu duruma ise güler geçerdi. Sarı saçları 'ben burdayım' der gibi sinyal veriyordu kızlara. Gözleri zaten 'kooşş gell' der gibi bakıyordu hep.
SU; kendine sürekli doğal maske yaparak yüzünü koruyordu. Yeri geldiğinde de çok güzel makyaj yapardı. Biraz saf olsa da yani saf dediğim,yapacağı şeyi 10 defa düşürdü zararlı olur mu filan diye yoksa fazlasıyla zeki bir kız. Kömür saç rengi ve ela gözleri ile oldukça tatlı ve güzeldi.
Onlar benim için her şeyden değerliydiler. Tabi babam, teyzem; yeri geldi dostum oldu. Yeri geldi annemin yokluğunu unutturdu ama asla sadece teyzem olmadı, derin abla ise babam yokken hep yanımda okul bana yoldaş oldu. Oda yıllardır bizimle beraber kalıyordu. Evimiz zemin katıda sayarsak üç katlıydı. Benim odam ve babamın odası ikinci kattaydı. Odamda bana özel balkon ve banyo vardı. Odamda banyo olması benim için avantajlıydı. Odamın renk tonu mavi renkti. Mavi bana üzerimdeki yorgunlukları alıyor yerine mutluluk getiriyordu. Huzuru buluyordum mavide ben. Babamın odası ise siyahtı. Karanlıkta boğuluyor hissi bırakıyordu üzerimde. Birici katta ise misafir odası, mutfak ve salon bulunmaktaydı.zemin katta toplam üç oda vardı. Derin ablanın odası, judo için spor odam ve Karamel'in odası vardı. Karamel benim köpeğim, köpekleri severdim ama korkardım da büyüklerinden değişik bir huyum maalesef. Bu yüzdende babam bana Shih Tzu cinsindeki Karamel'i almıştı. Onula vakit nasıl geçiyor anlamıyordum bile. Bakımı zordu denilse de onu sevdiğim için mi yoksa gerçekten de kolay olduğu için mi bilmiyorum ama kolay. Babam evde yokken teyzemle buluşup sohbet ederdik yada Karamel'le yürüyüşe çıkardık. Bahçede ise araba garajı, oturma alanları vardı ve son olarak da Karemel'in kulübesi vardı.
Babam bir buçuk yıl önce işinden dolayı İzmir'e gitmişti. Geldiğinde çok değişmişti. O iyi kalpli adam gitmiş yerine psikopat biri gelmişti. Bana kötü davranmaktan başka yaptığı bir şey yoktu. Yaptığım şeyin sonu iyide olsa kötüde olsa şiddet uyguluyordu. Artık boş vakitlerini benimle geçirmiyordu, dışarı çıkmama bile sorun yaratır hale gelmişti. Bizimkilerle olsam fazla kızmıyordu çünkü Tuğberk ortağının oğluydu nasıl kızsın rezil olurdu beyfendi. Bir hafta önce eve getirdiği o kadını ve kızını hiç sevmiyordum çünkü benden daha çok sever hale gelmişti onları. Resmen işkence çekiyordum onlardan ve evlenmelerine iki hafta kalmıştı. Babam bende 1 yaş küçük olan o kıza benim odamı verince o kızı parçalamak istemesem de yapamadım.beni ise Derin ablanın odasında beraber kalıyordum. Kıyafetlerimin yarısı karamel'in odasındaydı. Neyse ki Derin abla'ın odası büyüktü ve birlikte kalıyorduk. İki yatak yanlarında komodin vardı. içerisi ferah ve güzeldi. Çalışma masalarımı yan yana koyduk. Oda banyo olduğu için mutluydum. Bu evde artık burası ve mutfaktan başka hiçbir yeri kullanmıyorum. Bu lanet eve de huzurum yoktu artık. Tek mutlu yer bu zemin kattı. Bir gün karamel'i bende alacaklar diye korksam da korktuğum başıma geldi. O yılan kadın köpekten korkutuğu için Karamel'i teyzeme verecektim ama küçük çocuğu olduğu için vazgeçerek onu en güvenli yere yani Tuğberk'e vermiştim. Ona verdiğim için mutlu olsam da onu çok özlüyorum.
O yılan kadın yani Asel Sayar sürekli bana zarar verme çabalarındaydı. Yapmazsam da vururdu bana. Arkadaşlarım bunu bilmiyordu ama Su üzerimdeki kızarıklar ve morarıklardan görmüştü. Onu geçiştirmeye çalışsam da inanmadı. Ona anlatmadım diye biraz kızmıştı. Diğerleri de onun söylemesiyle öğrenmişti. Öğrendiklerinden beri beni evde yalnız bırakmıyordu. Artık babam pardon Orhun Kuzey demeliyim. Ona karşı sevgim filan yoktu . ondanda bu saçma hayatımdan da nefret ediyordum. Deniz Sayar yani Asel'in kızı bizim okula gelmişti. Aramızdaki yaş farkı sayesinde çok şükür sınıflar faklıydı. Onun yüzünden tam AY KOLEJİ'indeki popülerliğimi kaybetmek üzereyken okulun boks kulübündeki başarım ve kaptanı olmam bunu engellemişti. Artık okulumdan da nefret etme başlamıştım. Mutlu olmam için bir neden bile yoktu. İşte GECE SAYAR'IN hayatı yani benim hayatım bu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKYANUS MAVİSİ
Teen FictionGece'nin mutsuzluğu ve acısı o doğduğu gün başlamıştı. Her şey güzel ilerlerken hep bir yerden yıkılıyordu mutluluğu peki bu kimin hatasıydı? Hiç görmediği o şahısın mı, babası mı yoksa üvey annesi ve üvey kardeşinin mi bunu oda bilmiyordu. Tek bil...