Gözyaşlarımın akmasına izin vererek ona daha sıkı sarıldım. Sanki o an dünya durmuş gibiydi. Bilmiyorum. Anlatılamazdı. Yağmur damlalarının yüzüme vuruşu,onun sıcaklığı... gözlerimi ona doğrulttuğumda onun bana bakışı,her şey farklıydı sanki. Yapmam gerekenin bu olmadığını hatırladığımda onu sertçe geri ittim.
"Bana yalan söylediniz,hepiniz!" Adımlarımı hızlandırarak karşıdan gelen taksiyi çevirdim. Arkamı döndüğümde Savaş'ın koşarak geldiğini farkettim. Taksinin yavaşlığından Savaş tek eliyle beni kendine çekti. Dudaklarımızın arasında cm'ler kala gözlerimin içine baktı. Çok sinirliydi. Tek eliyle taksiyi yolladı. Kolumu sıkıca çekiştirerek onun arabasına binmemi işaret etti. Gecenin daha fazla uzamasını istemiyordum. Bu yüzden arabasına bindim.Ikimizde sessizce camı izliyorduk. Eve geldiğimizde boğuk sesimle iyi geceler dedim. O işe birşey dememiş,arkamdan öylece izlemişti. Eve girdiğimde annem ve babamın bana olan bakışları pek iyi gözükmüyordu.
"Lütfen yarın konuşalım,yorgunum" diyerek yanlarından ayrıldım. Babam sinir küpüne dönmüştü. Kesinlikle bir açıklamayı hakediyordu.Yatağımın içinde bir oyana bir bu yana dönüyordum. Sanırım bu uyku gelmeyecekti. Ilık bir duş alıp aynanın karşısına oturdum. Saçlarımı taradıktan sonra annemlere bi açıklama borcum olduğunu hatırladım. Hayır! aksine onların bana bir açıklaması olmalıydı. Hırkamı üzerime alıp merdivenlerden aşağı indim. Koltuğun kenarına oturduğumda babam televizyonun sesini kıstı.
"Niye bu kadar geç geldin?" Dedi babam. Çok sakin görünüyordu. "İşim vardı, Ayrıca sizinle konuşmam gerekiyor."dedim. İkisi de pür dikkat beni dinlemeye hazırlardı.
"Bana neden hiç bir şeyi anlatmadınız. Hafızamın kaybolduğunu, bir kaza geçirdiğimi neden anne, neden baba? Bir açıklama bu kadar mı zor." İkisininde yüzü kızarmıştı. Annemin gözleri dolmuş olacak ki arkasını döndü. Geriye öndüm ve koşarak odama çıktım. Bu yaşananlar bana ağır geliyordu ya da ben abartıyordum. Sinirden odanın içinde dört dönüyordum. Işığı kapatıp pencerenin yanına geçtim. Bugün olanları tekrar düşünüyordum. Ailem, Savaş ve hafıza kaybı... Offf yine sinirleniyorum. Kendimce konuşmalarıma telefonun ışığı son verdi. Ekranda tanımadığım bir numara vardı. Acaba eski okul arkadaşlarımdan biri miydi? Rehberi temizlediğime pişman olmuştum. "Alo" dedim. En fazla kim olabilirdi ki?"Hava soğuk camın kenarında ne işin var?"
Bu kimdi? Bilmiyordum ama içimdeki ses dışarıya bak diyordu. Kalktım ve dışarıyı inceledim.
"Beni göremezsin."
"Sen kimsin?" dedim. Sapık da olabilirdi sonuçta.
"Hiç değişmemişsin, hala güzelsin ve o kolyeyi takıyorsun."
"Savaş sen misin? Şakaysa hiç komik değil."
"Bir dakika Savaş da kim?"
Telefonu yüzüne kapattım. Kısaca korkmuştum. Gecenin bi yarısı arayıp benden ne istemiş olabilir ki...
Sabah erkenden uyanıp hazırlandım. Sonra Buket'i aradım. Bir yere gidip konuşabiliriz diye. Kahvaltı yapmadan evden çıktım. Arabaya binip anlaştığımız kafeye doğru yol aldım. Gözlerim sızlıyordu. Trafiğe girdiğimde en az yarım saate buradan çıkamam diye düşündüm. "Ciddi misin? Bu ne trafik!" Buket yine sinirlenecekti. Sanırım bunu sesli söylemiştim. Yan arabadaki insanlar bana bakıyordu. Yeşil ışık yandığında gaza bastım. Daha fazla kimse rezil olmak istemezdi. Kafenin otoparkına girip arabayı park ettim. Derin bir oh çektim. Emniyet kemerimi çıkarmaya çalıştım, sanırım sıkışmıştı. Elimi arkaya uzattığımda sıcak bir ten ile temas ettim. İşte o an korkumdan ne yapacağımı bilemedim. Arkadaki kişi eliyle ağzımı kapattı. Çırpındım ama boşuna, çok güçlüydü.
"Savaş kim? Hadi ondan konuşalım."
Bu ses dün beni arayandı. Telefonu açtığıma lanet ettim. Küçük bir hamlede arkaya döndüğümde yüzü hem tanıdık geliyor hem de gelmiyordu. Sahiden bu adam kimdi?
Kitabı en son 1 yıl önce yazmıştım. Birçok kişi kitabı bıraktığımı düşünmüştür. Ama sınav dönemim için uzun bir ara verdim. Şu andan itibaren kitabın aktifliğini tekrar elde edebilirsem yeni bölümler paylaşabilirim. Kısa olduğunu biliyorum. Aktifliği ölçmek için yazdım ve en kısa zamanda gerisi de gelecek. Oylarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİNİM | DÜZENLENİYOR
Teen Fiction- 'Savaş benden romantiklik bekleme odunum ben.' - 'Bende odunum ama sana yanıyorum be güzelimm...' - 'Galiba kalbime birşey oluyor.' - 'Benim için atıyor korkma...' Bir doktor bu kadar deli gibi sevebilir miydi?