YASAK ELMA

ÖZEL BÖLÜM 2

*Kokun hala üzerimde, en güzel düşlerimde

Ruhumun en içinde, kalbimden bile derinde*

Klinikten çıkmış arabama doğru giderken çalan telefon ile durdum çantamın içinde çalan telefonu arama çabalarım sonuç vermiş ve sonunda elime aldığımda arayan kişi çoktan kapatmıştı. Hızlıca telefonu kilidini açıp arayan kişiye baktım Ayça aramış. Bu aralar fazlası ile sık aramaya başladı hem teyze olacağının sevinciyle ile hem de düğün hazırlıkları için kararsız kaldığı şeyleri bize danışmak için. Geçen ay Ankara'ya kız istemeye gittik şaka gibiydi ama abime kız istedik. En yakın arkadaşım Ayça'yı hem de. Bu kızın bizim eve gelip "Gökhan Abi nasılsın ya" diye muhabbet edip hoşlandığı çocukları anlattığını dün gibi hatırlıyorum ben. Ayça'yı yeniden aradım ilk çalışta açtı.

"Şükür neden açmıyorsun?"

Yüz kez aramış saatlerce ulaşamamış gibi

"Ne oldu kuzum çantadaydı telefon o yüzden?"

"Gelinlik modeli attım internetin kapalı baksana bi Ceren'de açmadı kaldım ben ne yapacağım bilmiyorum acil toplanmamız gerek."

Güldüm düğüne bir ay vardı her şeyi o kadar hızlı ayarlayıp karar verdiler ki şimdi böyle sıkışıklık yaşıyorlardı. Geçen hafta ben Barış ile İstanbul'a gittim çok ünlü bir psikolog geliyordu ve kaçırılmaz bir fırsattı. İstanbul'da olduğum için pek Ayça'ya vakit ayıramadım şimdi o yüzden iki ayağımızı bir papuca sokuyor hanımefendi.

"Aslı bak yine sustun bana cevap ver ne yapacağım?"

"Bence akşam bize gel Ceren'de gelsin hepiniz bize gelin gelinlik seçer düğün ayrıntılarını konuşuruz."

"Tamam ben Gökhan'ı arayım o zaman."

Abimi evime çağırırken ben değil Ayça arıyordu yoo asla kıskançlık ya da görümcelik yapmıyorum belki biraz yapıyorum ama gayet masum hane.

"Tamam görüşürüz."

Arabaya geçip Barış'ı aradım haber vermek için ama açmadı bugün beni de hiç aramadı bir sorun mu vardı acaba diye düşünürken telefonum çaldı Barış arıyor açtım hemen.

"Çiçeğimm. Özür dilerim sessizde kalmış aramışsın."

"Evet nasılsın çıktın mı işten?"

Bir an sessizlik oldu sesim mi gitmedi acaba yoldayım diye çekmiyor da olabilir.

"Barış."

"Sevgilim ben henüz çıkamadım bir iş var onun üzerine çalışıyorum kafam çok dolu."

Ne demek kafam çok dolu fazla tantana etme kapat demenin kibar yolu muydu bu yoksa ben gereksiz bir alınganlık içine mi girmiştim.

"Akşama misafirlerimiz var onun için aramıştım.

"Öyle mi kim?"

Ebenin... derin bir nefes aldım gözümü yoldan ayırmadan devam ettim.

"Bizimkiler işte. Ayça ile düğün ayrıntılarını konuşacağız."

"Anladım hayatım tamam yetişmeye çalışırım ben zaten düğün konuları sizin meseleleriniz benlik pek bir şey yok sayılır sanki."