Ağladığı için dudakları dolgunlaşmış,gözlerinin içi çanak gibi olmuş bir şekilde aynada kendisine bakıyordu. Bir gecede nasıl bu hale gelebilmişti. Dünü unutmak için şu an her şeyini feda edebilecek durumdaydı. Ama böyle bir şeyde imkansızdı.
Aynadan kendisine son bir kez daha bakıp içinden 'rezalet' diye geçiştirdikten sonra dolabına yönelerek rutin haline gelen kıyafet seçimini yaptı. Artık iş ortamından kendini tamamen uzaklaşmış ,bağımsız hissediyordu. Ve daha rahat kıyafetler giyiyordu. Dolabından aldığı şorta bir baktı ve içinden 'bence yakışır.' Diye geçirdi. Kıyafetini üstüne giydi(medya). Ve az önce kendine 'rezalet' dediği aynanın önüne geçip tekrar baktı. Güzel olmuştu. Makyajını da yaptı ve sonra kartını da alarak odadan çıktı. Kahvaltı etmeyecekti bugün , canı öyle istiyordu. Otelden çıkıp bir markete girdi. Ve eline gelen bütün abur cuburları aldı,kasaya giderek parasını ödeyip çıktı. Bu kadar abur cuburun hepsini yemeyi planlıyordu. Depresyonda felan da değildi aslında ama uzun süreden beri böyle şeyler yemediği için canı çekmiş olmalıydı. Piknik yapmak için ayrılmış masalardan birine oturup elindeki poşeti boşalttı. Ve kendini banka attı. Hemen eline aldığı çikolataya daldı sonra cipse sonra bisküvilere...
Tam üçüncü bisküvisini de ağzına atacaktı ki arkasından gözüne kapatılan ellerle dona kaldı. Büyük bir ihtimalle Suga'dır diye düşündü çünkü o böyle yerleri severdi ve ona göre 'uyumak için en ideal yer' olarak adlandırılırdı bu yerler.Gözlerini kapatan el 'ben kimim?' diye sorunca, Seol-ah sesinden tanımaya çalıştı. İlk çıkaramasa bile sonradan bu kadifemsi sesin kime ait olduğunu anladı. Bu Taehyung'tu.Kız sakin ama bir o kadar da heyecanlı bir şekilde "Taehyungiee" diye bağırdı. Taehyung açısından çok sevimli bir seslenişti ve bu kız ona çok fazla tatlı geliyordu. Ama bilmiyordu ki bütün üzüntüleri yalnız kaldığı zamanlarda içine attığını. Taehyung kendisini bilmesine pek fazla şaşırmadı. Çünkü bilebileceğini en başından beri tahmin ediyordu. Kızın gözlerinin üzerinden elini çektikten sonra 'doğru tahmin' gibi bir şeyler diyerek kızın yanına oturmuştu. Ve kızın önünde ki yiyeceklere bakıyordu.Bu kadar çok şeyi nasıl yiyebileceğini düşünüyordu.Kız Taehyung yanına oturduğunda yarım kalan işini halletti ve elindeki kurabiyesini büyük bir mutlulukla ağzına attı. Bir anda neden bu kadar mutlu olduğunu kendisi de bilmiyordu ancak bunun Taehyung geldikten sonra olduğunu da düşünmüyordu.Taehyung ile biraz daha konuştuktan ve önünde ki yiyecekleri Taehyung ile bitirdikten sonra biraz dolaşma kararı almışlardı. Taehyung sessiz ortamı bozmak istediği için kızın önüne geçip kare gülüşünü de ona sunarak "nereye gidelim?" dedi. Kız ise aniden önüne geçmesi ile şaşırsada gözlerini şaşkınlıkla aniden önünde durduğu için değil neden bu kadar güzel gülümsemesi olduğunu sorgulamak için gözlerini kocaman açtı. Ve bir anlık bile olsa onun gülüşünde kaybolmak istediğini geçirdi içinden sonra Taehyung tekrardan aynı soruyu yönelttiğinde 'ne diyom ben yaa' diyerek aklında ki düşünceleri silmekle uğraştı ve uzun bir uğraştan sonra Taehyung'un sorusunu yanıtladı. "Lunaparka gidelim mi?" diyebildi. Şu ana kadar hayatında bir kez bile olsun lunaparka gidememişti. Ailesi ona pek fazla önem vermiyordu zaten. Ve hiç bir zaman da ilgilenmiyorlardı. Ama kız yine de aile ortamını özlüyordu. Her ne kadar ailesi ile pek konuşmasa bile aynı masada yemek yiyebildiği anlar için bile tanrıya şükrediyordu. Taehyung da 'tamam, hadi gidelim.' deyip kızın elini tuttuğunda kız gözlerini açabildiği kadar açıp şaşkın bir şekilde bir taehyung'a bir de birbirine temas eden ellerine bakıyor ve aralarında mekik dokuyordu. Taehyung ise bu yaptığının üzerüne bir açıklama yapmıştı." çok özür dilerim ben ablam ile birlikte lunaparka her gittiğimde onun elini tutarak gezerim ordan alışkanlık yapmış yaa" diyerek durumu kıvırdığında ,ağzına yalan attığında sergilediği saçma gülüşü sergileyerek elini kızın elinden yavaş yavaş çekti. Kızın elini tutmak istiyordu.Kız ise yüzüne yerleşen saçma gülüşe bir son verip elini sorun yok dercesine salladı. Ve sonra da içinde ki savaşa bir son vererek elini Taehyung'un eline yavaşça doladı. Bu sefer şaşırma sırası Taehyung'taydı ama gözlerini şaşkınlıkla açmamıştı. Taehyung elini tutan kıza bakarak hafif bir tebessüm ederek tuttuğu eli sahiplenirmişçesine sıktı ve el ele yürümeye başladılar. Taehyung karşısına bakarak yürümesine rağmen kızın yüzünde ki ifadelerin bazılarını görebiliyordu ama anlam veremiyordu.Kız ise Taehyung'un aksine karşıya değil de Taehyung'un kusursuz yüzüne ve uzun parmaklarının kendi elini çok güzel şekilde tamamladığını düşünerek yürüyüp kenetlenmiş ellerine bakıyordu. Ve yüzüne kendisi bile anlamadığı saçma bir sırıtış yerleştirmişti. İlk defa kalbi böyle atmıyordu. Daha önceden de atmıştı. Ama o gelip geçen bir şeydi ve gayet de önemsiz birine idi. Kafasında bu düşüncelerin dolaşmasına izin vermedi ve Taehyung gibi yapıp karşı tarafa gözlerini dikti. Taehyung karşıda lunaparkı görmenin sevinciyle kızın elini de bırakmadan bilet almış ve hemen çarpışan arabaların olduğu yöne sürüklemişti. Daha önce de lunaparka gelmişti Taehyung ama onun için de çok çok önemsiz biriyle gelmişti.
Eski sevgilisiyle...
Onu aldatan eski de kalmış biriyle. Bunları umursamadan artık hayatına katmak istediği kişiye baktı ve hemen çarpışan arabalara bindiler. Kendi kendine onu hayatına katmak istese bile kızın onu isteyeceğini bilmiyordu. Ama hayat arkadaşı olarak kendisini seçmesini istiyordu. Onu sevdiğine emindi. Onun için zaten ilk görüşte aşktı. Kızı ilk gördüğü zaman ona aşık olmuştu. Her detayına,gözlerine,onu tatlı gösteren gülüşüne,saçmaladığı zaman yüzünde yer edinen o gülüşe ve en önemlisi de tatmak istediği o dudaklara aşık olmuştu Taehyung. Bir anda nasıl bu kadar aşık olduğunu kendisi de bilmiyordu. Hatta eski sevgilisinden sonra bir daha bunları yaşamamak için sevgilisi olmasını bile istemiyordu fakat Seol-ah farklıydı. Eskiden hayatına giren o kızdan çok daha farklıydı. Farklı olmasa bile en azından masumdu.
Aşk onu çok değişik kılıyordu. Onu her gördüğünde kendi kendine şu sözleri fısıldıyordu.
"Gözlerin gözlerime değdiği anda anladım benim sol yanım olacağını.Dünya durdu sanki ve tek duyduğum ses,kalp atışımdı."
-Bölüm Sonu-
Son söz çok güzel değil miiiiiiii?
Her neyse bugün ki köşemize geçelim.
Sana ikinci kez çıkma teklifi ediyorum. Lütfen hayatımdan ÇIKAR MISIN?
Gülmekten öldüm kkkkkk. Laf çok güzel yaaa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Thank You [KTH] | Tamamlandı |
Fiksi PenggemarNeye sahip olduğumuz değil neyin keyfine varabildiğimizdir mutluluğu yaratan...