✿。✿

11.4K 1.3K 395
                                    

Jeongguk'un minik bedeni kollarının arasındayken onu ilk gördüğü anın aklına gelmesine engel olamadı, Taehyung. Ne zaman ona bu kadar bağlanmıştı ki? Ne zaman uyandığında aklına ilk gelen kişi olmuş, ne zaman kalbindeki en büyük kısımda onun için özel bir ayırmıştı?

Onu ilk gördüğü anda mı olmuştu tüm bunlar? İlk görüşte aşk mıydı yani bu? Gerçekten ona ilk gördüğü an mı aşık olmuştu?

Jonbin'in arkasında minicik kalan bedeni hala ilk günkü gibi aklındaydı. Üzerinde belki de kendine iki kat büyük gelen kareli bir gömlek vardı. O zamanlar henüz rengini kaybetmemiş kırmızı olan saçlarını da tek bir yanda toplamış, alnının açıkta kalmasına sebep olmuştu. Kelimenin tek anlamıyla göz kamaştırıyordu. Taehyung, onun gerçek olamayacağını düşünmüştü.

Mekana ilk girdiğinde yüzünde oluşan o ifadeyi dahi unutamıyordu. Etrafına iğrenerek bakıyordu, Jeongguk. Büyük ihtimalle buradan gitmek için saatleri sayıyordu. Bunu her dakika başı dudaklarından kaçan minik "of"lardan ve yere vurduğu minik ayaklarından anlamak gayet kolaydı. Taehyung da öyle yapmış, gözüne sevimli gelen çocuğun bu haline kafasını önüne eğip gülmüştü.

Gerçekten, o gün hakkındaki en minik ayrıntı bile hala aklındaydı.

Mesela, Jeongguk'un bir elinde o hiç yanından ayırmadığı defterini tuttuğunu dahi hatırlıyordu, diğer eli ile de şimdi Taehyung'un öpücük kondurmak istediği burnunu kapatıyordu. Alkol kokusunu sevmezdi, hala da sevmiyordu ve sevmeyecekti de.

Jonbin, Taehyung ve diğer arkadaşlarına onları yeni sevgilisi ile tanıştıracağını söylediğinde onun gibi birini hayal etmemişti, Taehyung. Hem nasıl edebilirdi ki? Daha önce onun kadar güzel birini gördüğünü hatırlamıyordu.  Gözleri de ilk kez o an birbirleriyle buluşmuştu. Taehyung tam da onun ne kadar güzel olduğunu düşünürken birbirlerine kaçamak bakışlar atmışlardı. Jeongguk, "az önce ne oldu?" diye içinden geçirip kendine kızmıştı. Çünkü biliyordu, yanakları kızarmış ve bu kendini rezil etmesine sebep olmuştu. Bunu sadece onun için artan ortamın sıcaklığından bile anlamıştı.

Peki o Taehyung hakkında ne mi düşünmüştü?

"Altın oran." diye geçirmişti içinden sadece. Çünkü kendinden büyük olduğuna emin olduğu adam ona çok güzel gelmişti, hem de yanaklarını çok daha kızartacak kadar güzel.

Tüm bunları tekrar ve tekrar hatırlamak, Taehyung'un Jeongguk'un belindeki ellerini istemsizce daha çok sıkılaştırmasına sebep olmuştu. Gitmesinden, kollarının arasından çıkmasından deli gibi korkuyordu.

Tutuşunu biraz hafifletse kollarının arasından kayacak, birazcık daha sıksa rahatsızlık verecek gibi hissediyordu. Hastalıklı, diye düşündü. Aşık olmak gerçekten hastalıklı bir duyguydu ve kesinlikle kurtuluşu yoktu ama kurtulmak isteyen var mıydı ki?

Tekrardan, derince iç geçirmesine engel olamadı, Taehyung. O, nasıl kıyabilmişti ki ona, nasıl gözü ondan başkasını görmüş, nasıl onu yok sayabilmişti? O, onun için belki de ölebilecekken nasıl bir başkası onu gerçek anlamda öldürmeden öldürmeyi başarmıştı?

Anlam veremiyordu. Hiçbir şeye anlam veremiyordu ama o an için emin olduğu tek bir şey vardı: Ona hak ettiğini vereceği. Verecekti, hem de çok daha fazlasıyla.

Jeongguk... Onun sessiz ağlamalarının yerini ise şimdi iç çekişleri almıştı. Kollarını da hyungunun boynuna dolamış ve aralarındaki kısacık boy farkı yüzünden başını göğsünde dinlendiriyordu.

O bir şey düşünmüyordu, beyni o kadar doluydu ki hiçbir şey düşünmesine izin vermiyordu. Sadece tanrıya şükredebildi. Taehyung için şükredebildi. Tanrıdan onu korumasını ve sevmesini istedi. Onun için defalarca teşekkür etti. İçinden her "teşekkür ederim" diye geçirdiğinde ise boynundaki kollarını daha da sıkılaştırdı.

Ne kadar bu şekilde kalmışlardı, ikisi de artık bilmiyordu. Zaman durmuş, ne kadardır birbirlerinin nefesi olmuş ve ne kadardır göz yaşları birbirine karışmıştı onu da bilmiyorlardı.

Taehyung, soğuk ellerini çocuğun sıcak yanaklarına bastırıp alınlarını birbirlerine yaslamasaydı belki öyle durmaya devam edeceklerdi.

İkisi de derin nefesler alıyordu şimdi. İkisi de konuşmuyor sadece birbirlerinin gözlerinin içine bakıyordu.

"İyi olacaksın" diye fısıldadı, Taehyung. "İyi olacaksın, seni iyileştireceğim."

Bunları söylerken Jeongguk'un yüzünde oluşan var ile yok arasında oluşan minik gülümseye de şahit olmuş ve gözleri bir ya da iki saniyeliğine çocuğun kıvrılan dudaklarına kaymıştı. Kendini toparlaması da aynı şekilde bir iki saniye sürmüş gözlerini çocuğun kızarık gözlerine geri çıkartmıştı. Ona nasıl bakıyor, bilmiyordu ama bakışları Jeongguk'u öyle mayıştırmıştı ki yanağını Taehyung'un avucunun içine bastırma isteğine engel olamamıştı bile.

"Hadi gidelim." diyebilmişti, titrek çıkan sesi ile. "Hadi gidelim ve beni ısıt."

Taehyung, tüm gece onun dediğini yapıp onu kollarının arasında ısıtmıştı. Sıcak bir çay yapıp titreyen ellerine bırakmış ve tutmakta zorlandığını fark edince içmesine dahi yardımcı olmuştu.

Saçları ile oynamış, Saçlarının her bir teline ayrı ayrı öpücükler kondurmak istemişti.

Ona sevimli şarkı sözleri bile mırıldanmıştı.

Onun için sıcak çorba yapmaya çalışmış ve yine kendi elleri ile içirmişti.

Bir geceliğine Jeongguk'u bebeği olarak görmüş, ona "Minik bebeğim." demişti.

Gitmek şimdi çok daha zor geliyordu. Minik bebeğini yatağına yatırıp battaniyelere sardıktan sonra gitmek elbette çok daha zor gelecekti. Kısık sesi ile iyi geceler dileyip kapıya yöneldiğinde ise buna Jeongguk'un bileklerinden tutan minik elleri engel olmuştu.

Kısık çıkan sesi ile "Hyung, gitme." diyebilmişti. Gitmesine izin vermeyecekti. Asla vermezdi. Bir de onu kaybetmeyecekti. Onun için tek kişilik yatağında hızlıca yer açıp buruk gülümsemesi ile yanını patpatlamıştı. Taehyung yanına uzanır uzanmaz da yeni yastığını bulmuştu. Hyungunun göğsü bundan sonra yeni yastığı olacaktı, hem de uzun bir süre için.

Jeongguk, o gece boyu birçok kez titreyerek uyanmış, Taehyung her titreyişinde onu daha da sıkı sarıp kulağına her şeyin iyi olacağını fısıldamıştı. Saçlarına onun asla öğrenemeyeceği bir iki öpücük bile kondurmuştu.

Yine "biliyordum" diyememişti ve bundan sonra da diyemeyecekti. Onun yerine başkası diyene kadar da üç maymunu oynamaya devam edecekti.

🍒🍒🍒🍒🍒
aaahhh ilk kez bi bolumde batirdigimi hissediyorum.
ama bu simdilik son duz yazi olucak gibi o yuzden sevinebilitsiniz<///3
umarim cok sevip hiz sıkilmazsiniz
ilyallll <<3333
🍒🍒🍒🍒🍒

love cherry motionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin