Jeongguk, her gece olduğu gibi bugün de Taehyung'un peşine takılmış, onunla birlikte mekana kadar gelmişti. Sonuçta bir anlaşmaları vardı, Jeongguk gece yarısı olana kadar orada kalabilir ve hyungunu istediği kadar izleyebilirdi. Ama bu gece halinden pek de memnun olmadığını geldiğinden beri astığı yüzü ve büzdüğü minik dudaklarından anlayabilirdiniz. Oh, bir de sürekli şişirdiği yanakları ve yere vurduğu ayağı vardı. O, sadece hyungunu yanında istiyordu ama sürekli alkolsüz bir şeyler istemek bahanesiyle onu yanına çağırmak ile yetiniyordu, bu da birkaç saniye sürüyor ve Jeongguk'un oturduğu yerden kalkmadan Taehyung'un tek koluna sarılması ile son buluyordu. Bir de "hyungie, biraz daha" diye söylenmesi vardı.
Taehyung ise çocuğu izlemekten birkaç içkiyi dahi yanlış karıştırmış ve verdiği kişiler bunu ayırt edemeyecek kadar sarhoş olduğu için tanrıya şükretmişti. Gerçekten tüm gece boyunca onun da gözü Jeongguk'taydı. O da bebeğinin yanına gidip anlattığı her şeyi dinlemek ve pürüzsüz yüzünde parmaklarını gezdirmek istiyordu. Pekala ikinci dediğinin olabilirliğine kendi de pek inanmamıştı. O yüzden onun yerine olması daha mümkün bir şeyi düşündü, mesela saçları ile oynamayı ki ona burdan bile çok ipeksi ve yumuşak görünüyorlardı. Taehyung, bu düşünce ile parmak uçlarının karıncılandığını hissetti. Sanki Jeongguk'a dokunmak için yanıp tutuşuyorlardı.
Tüm geceleri böyle geçmiş, Jeongguk her fırsatta Taehyung'u yanına çağırmış gelemediği zamanlarda ise telefonunu mesaj yağmuruna tutmuştu. Bir ara dayanamayacak gibi hissetmiş ve kalkıp yanına dahi gitmeyi düşünmüştü ama Taehyung'un kalkan kaşları ile yerine oturup hyunguna dilinin ucunu göstermişti.
Jeongguk, düşündü. Aynı mekanda aynı havayı solumalarına rağmen, duman ve ter kokusunun karıştırdığı bir hava, yine de nasıl birbirlerini bu denli özleyebiliyorlardı ki? İkisinin de aynı şeyi düşünüp saçma buldukları için dile getirmiyor olmaları ise ayrıca komikti.
Sadece hyunguna sıkıca sarılıp gerekirse onu dizlerinde uyutmak istiyordu çünkü o öyle uykusuz ve yorgun görünüyordu ki Jeongguk, kendi uyumasa da olur diye düşünmüştü. Tüm gün onu izleyip saçlarına dokunabilirdi. Bunu çok istiyordu ama daha önce hiç direkt olarak yapmamıştı ve düşüncesi bile bu sefer onun parmaklarının uçlarını karıncalatmaya yetiyordu. Taehyung'un istediği şey ise Jeongguk'unkiler ile genel olarak aynı ama biraz daha basitiydi. Sadece çocuğun kollarında uyumak istiyordu. Ama buna bağımlı hale gelmek sanırım en fazla korktuğu şeydi çünkü biliyordu bir kere alışırsa asla bırakamazdı ve görünüşe bakılırsa artık bırakmayacaktı da.
jeongguk:
HYUNGIEEEE(iletildi)
taehyungie hyungieee
hyungie(iletildi)
hyung
(iletildi)
TAEHYUNG
ARTIK
BENİMLE İLGİLEN!!!!taehyung:
çalışıyorum jeongguk
ve senin bunun için o minik dudaklarını büzdüğüne inanamıyorum
şunu sürekli yapıp durmajeongguk:
o zaman benimle de ilgilen
OFFFF benim yanıma gelmen için içecek bir şeyler mi istemek zorundayım????
tamam öyleyse
istiyorum
en ağır içkinizden getir
hemen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love cherry motion
Fanfictioni have fallen love cherry motion into a purple midsummer night's dream