love cherry motion

(▰˘◡˘▰)

O küçük tartışmaları ne Jeongguk'u, Jonbin'i son kez görme isteğinden vazgeçirmiş, ne de Taehyung'u, onunla beraber gitme fikrinden döndürmüştü. Ortak yol olarak birlikte gitmeyi seçmişlerdi mekana. Dediği gibi onu asla tek yollayamazdı, Taehyung ve yollamamıştı da.

Yol boyunca da kendini düşünmekten alıkoyamamıştı, bir insanın kalbi nasıl bu kadar acıyabilirdi ki? Aklına dün gece geldikçe kalbine bir şeyler olduğunu hissediyordu, çünkü. Sanki tekliyor gibiydi. Aşk gerçekten hastalıklı bir şey, diye düşünmüştü. Bu iki olmuştu.

Mekana kadar ikisi de çok fazla konuşmamış ama yan yana yürümüşlerdi. Konuşmalarına da gerek yok gibiydi. Birbirine sürten kolları belirli bir tempo oluşturmuş onların yerine konuşuyordu çünkü. Hatta Jeongguk, adımlarını hyungunun adımlarına denk getirmek için uğraşırken birkaç kez takılmıştı bile. Her takıldığında Taehyung'un koluna tutulmasının ise Taehyung'u ne kadar mutlu ettiğini biliyor muydu, acaba?

Mekan görüş açılarına girene kadar da birkaç kelime ile idare edip yürümüşlerdi. Jonbin. İşte oradaydı, mekanın girişinde yüzündeki gevşek gülümsemesi ile sigarasını içiyordu. Taehyung, yanındaki çocuğun an ve an daha çok gerildiğini sıklaşan nefeslerinden anlamıştı. O an için tek istediği şey onun ellerinden tutmak ve yanında olduğunu hissettirmekti. Ama bunu nesi olarak yapacaktı ki? En azından kolundan tutabilirim diye düşündüğünde ise çok geçti çünkü Jonbin'e doğru hızlı adımlar atan Jeongguk'un arkasından sadece bakakalmıştı.

Gerisi ikisi için, hatta üçü için de iyi gitmemişti. Jeongguk, ne hayal ettiği özürünü duyabilmiş ne de ucundan da olsa minik bir sevgi sözcüğü alabilmişti. Taehyung'un ise çocuğa açıklama yapmasına gerek kalmamış, Jonbin onun için her şeyi söylemişti.

"Taehyung, Jeongguk'a sen söyleyeceksin sanıyordum."

Bu birkaç kelime yetmişti. Taehyung, Jeongguk'un yüzündeki ifadenin saniyeler içinde dağıldığına şahit olmuş ama göğsünden onu itip yanından koşar adımlar ile uzaklaşan çocuğun arkasından sadece bakmıştı. Peşinden o an için gitmemişti. Onun yerine o gecenin gerçekten üçü için de kötü bitmesine sebebiyet vermiş, Jonbin'e patlak bir kaş ve kırık bir burun kazandırmıştı.

taehyung:
jeongguk
çok üzgünüm
lütfen dinle beni
tamam mı?
bak sadece dinle
sana söyleyecektim
yemin ederim söyleyecektim

(iletildi)

bir de benim yüzümden ağlamıyorsun, değil mi?
hayır demen gerekiyor
tanrım ben ağlamana dayanamıyorum
ben
ben benim yüzümden ağlıyor olmanı kaldıramam

(iletildi)

biliyorum

lanet olsun biliyorum, sana söylemem gerekiyordu ama yapamadım
çok kez denedim
yemin ederim denedim
ama sen
anla beni
sen bana o güzel gözlerin ile öyle güzel bakıyorken nasıl söyleyebilirdim?

(iletildi)

çok güzel bakıyordun jeongguk
çok güzel
yemin ederim gözlerin parlıyordu
seninle şehir dışına çıktığımız zamanda da kollarını boynuma öyle güzel sarmıştın ki
yapamadım
o an seni üzemezdim

(iletildi)

biliyorum
şu an içinden "peki daha önce?" diyorsun
ama ben bilmiyorum
bilmiyorum işte
zamanı geri almak isterdim
tanrı şahidim olsun her şeyi o an bitirirdim
seni ilk gördüğüm anda
saçların hala parlak kızıllığını koruyorken
sanırım yeni boyamıştın

jeongguk:
yeni boyamamıştım
o gün için parlak görünmesi için bir sürü bakım kremi yapmıştım

taehyung:
jeongguk
sen denemiyorken bile çok güzel gözüküyorsun
ben çok üzgünüm

jeongguk:
üzülme
üzülme işte
eğer üzülmeyeceğine söz verirsen, seni affederim
lütfen söz ver
çünkü seni affetmem lazım
hyung
benim senden başka kimsem kalmadı
söz ver

taehyung:
ağlamıyorsun, değil mi?
ağlamayacağına söz verirsen söz veririm

jeongguk:
artık ağlamayacağım
söz veriyorum
hem göz yaşım kalmadı ki
ve
bence senin benden başka da bir sürü arkadaşın vardır
belki "jeongguk 1" "jeongguk 2"in bile vardır

taehyung:
o halde ben de söz veriyorum
ve tanrım jeongguk 2 mi?
benim için tek olduğunu bilmiyor muydun?
hatta benim tanıdıklarımı bırak bu evrende senden bir ikinci daha olmadığına eminim

jeongguk:
bilmiyordum ama öğrendim
öğrendiğim şeyleri unutmam!
başak burcu olduğumu biliyorsun
sadece beni asla bırakma olur mu?
ve şimdi biz barıştık
değil mi?

taehyung:
unutmana izin vermeyeceğim
seni asla bırakmam
ve
küs müydük, hmmm?

jeongguk:
değildik 🤭
sadece minicik tartıştık

taehyung:
evet minicikti
jeongguk ben yine de

(yazıyor...)

jeongguk:
hyung
hayır
ben hatırlamak istiyorum, sen de unut
benden bir daha özür dileme, hem sen özür dileyecek bir şey yapmadın ki
seni bırakıp gitmemeliydim
sadece bilmiyorum
bu aralar ne hissettiğimi, ne istediğimi dahi bilmiyorum
mesela önümde hem çikolatalı hem de çilekli bir kek var çünkü ne istediğime karar veremedim
ve yanımda hiç param yok:((

taehyung:
o halde bu konuyu bir daha asla açmıyoruz, işte böyle
ve bir dakika
ne kadar sevimli olduğuna da bir bak
karar veremeyip iki dilim istemiş bir de
bir daha da şu üzgün ifadeyi kullanma, üstelik para için
bir dilim de benim için söyle, oraya geleceğim çünkü

jeongguk:
TANRIM
HYUNGIE
EVE GEÇER GEÇMEZ BORCUMU ÖDERİM SÖZ VERİYORUM
SADEXE BİRDEN "TATLI KRİZİ" YAŞAYACAĞIMI HESABA KATMAMIŞTIM
VE
ŞEY TANNIE'YI DE GETİRİR MİSİN???

taehyung:
aslında tam da minik tasmasını boynundan geçiriyordum
o da babasını özlemiş olmalı, fazla heyecanlı

jeongguk:
NE DEDİNSJS
SENJSMSJS
NEYİNİ ÖZLEMİŞ
NEYİNİ????
BABASINI MI
AMA O HEP SENİNLE, SENİ ÖZLEYEMEYECDĞİNE GÖRE
BENİ Mİ ÖZLEDİ?
BABASI BEN Mİ OLDUM
TANNIEEEEEE
AMAN TSNRIK
TAEHYUNGIE
ONU BABASINA GETİR
HEMEN
GEMEN!!!!

taehyung:
oğlumun bir babasının daha olması gerektiğini düşündüm ve elbette o sendin
seni çok seviyor
benden daha çok seviyor, buna eminim
rüyalarında adını sayıklamak üzere

jeongguk:
JSMSKSMSKSK
JSMSKSKS
ISMDKSKDKSMJSK
AAAHHHHH
lütfen onu bana getir
ona bir güzel sarılacağım!!!
oğluma*
oğlumuza****

taehyung:
oh yani sadece oğluna
oğlumuza***

jeongguk:
şapşal
sana da sarılırım
oğlumuz mutlu bir aile olduğumuzu bilmeli
onu kucağımıza alıp sarılırız
sevgi sarhoşu olur

taehyung:
ilk önce mekana birkaç dakikalığına uğramalıydım ama siktir et
birazdan oradayız

jeongguk:
tamam
babası 🤭🤭

🍒🍒🍒🍒
uwueueuuewwwuw umarim cok sevip
hic skilmazsiniz ilyalll <333
uwu!