#8

1.5K 100 33
                                    

Bölümü daha erken yayınlamayı düşünüyordum ama anca vaktim oldu. Bende hemen yazdım. Uzunluğunun ne kadar olduğunu bilmiyorum. Kontrol etmeye bile vaktim olmadı. Tek umudum beğenmeniz. İyi ya da kötü her görünüşünüzü bekliyorum. Ayrıca bir bölüm beğenip, bir yorum atıp kaçanlardan olmayan değerli okuyucularıma çok teşekkürler. Hikayeyi daha bir aydır yazıyorum ve şimdiden 1.2K olmuşuz. Harikasınız! Bölümü de Penta-Holic'e adıyorum. Teşekkürler!

Ortak Salonda olanlardan sonra hiçbir öğrenciyi görmek istemiyordum. Hepsinin yüzünde bana acıyan ya da sürtükmüşüm gibi bakan bir ifade vardı. James'i sakinleştirdikten sonra hızla kendimi Ortak Salondan dışarı atmıştım. Delia peşimden gelmişti. Onu yanımda istemiyordum. Kimseyi yanımda istemiyordum. Tek istediğim biraz yalnız kalmaktı. Benimle gelmemesi için ona Hagrid'in yanına gideceğimi söylemiştim. Hagrid'in adını duyduğunda gözleri korkuyla büyümüştü. Bir şeyler geveleyip hızla yanımdan uzaklaşmıştı. İlk yılımızda trenden indikten sonra bizi masum gülümsesiyle Hagrid karşılamıştı. Delia onu gördüğü an kucağındaki kediyi fırlatıp koşmaya başlamıştı. Delia'nın bu hareketine Hagrid çok üzülmüştü. Ondan korkmaması için ona bir Mıncık* yavrusu hediye etmişti. Ama Mıncık yavrusu kaçıp Hagrid'e geri dönmüştü ve Delia'nın Hagrid'e olan korkusu hiç geçmemişti.

Ortak Salondan çıkarken yanıma atkı ya da cüppe almamıştım. Bu yüzden Eylül ayının soğuk havasında bahçede otururken buz kesmiş parmaklarımı kollarıma dolayıp omuzlarımı büzmek dışında yapabileceğim bir şey yoktu. Rüzgarın uğultusu kulaklarıma dolarken "En azından tek başımayım." diye düşündüm.

Rüzgar yüzüme vurup bir anlığına da olsa nefesimi kestiğini kalkma zamanımın geldiğini anladım. Ellerimle çapraz şekilde omuzlarımı kavrayıp başımı eğdim. Koşar adım rüzgara meydan okurcasına Hagrid'in kulübesine doğru yürümeye başladım. Bu soğukta içimi ısıtabilecek tek şey Hagrid'in çayından başka bir şey değildi elbette. Ayrıca gününün çoğunu kulübesinde ve bahçesinde geçirdiği için Rumoribus'da yazılanları duymuş olamazdı. Hagrid olanları duymuş olsa bile beni yargılamaz ya da dedikodumu yapmazdı. Ama yine de bu olayları bilmeyen biriyle oturmaya ihtiyacım vardı.

Kulübenin önüne geldiğimde hafifçe içeri doğru eğik duran kapıya iki kere vurdum. Kısa bir süre sonra Hagrid kapıyı açtığında gülümsemem yüzüme yayılmıştı bile. Bu koca adamdan nasıl korkulabilirdi ki?

"Ah," dedi şaşırarak Hagrid. "İçeri gel." Kenara çekildiğinde içeri girdim ve hemen şöminenin önündeki masaya oturdum. Hagrid de karşıma oturmadan önce bana çay vermeyi ihmal etmedi. Ellerimi bardağa sardım ve buz tutmuş parmaklarımın gevşemesi için bir süre öyle durdum. Hagrid de eldivenin dışında kalmış tombul parmaklarını tıpkı benim gibi bardağın etrafına sarmıştı. Isınmak için iki kat giydiği paltosu onu çok daha kilolu gösteriyordu. Şöminenin yanmasına rağmen kulübesi onu soğuktan yeterince korumuyordu. Bu taştan kulübe onu ne sıcak tutuyordu ne de soğuktan uzak...

Onun için kötü hissetmekten kendimi alamamıştım. Biz odalarımızda sıcacık yataklarımızda yatarken onun burda nasıl yaşadığını kimse düşünmüyordu. Belki mutluydu. Ama bu sadece biz varken öyleydi. Biz gittikten sonra yalnız kalıyordu. Soğuk kulübesinde neler yaşadığını kimse bilmiyor ve umursamıyordu

Hagrid, "Okulda olanları duydum." dediğinde başımı açık yeşil renkteki çaydan alıp Hagrid'in büyük kahverengi gözlerine çevirdim. Buraya gelirken Odunkuyruk* kılıklı Clara ve Dee'nin çıkardığı yalan haberleri bilmeyen biriyle oturacağımı düşünüyordum. Halbuki okulda bilmeyen yoktu. Hagrid neden duymuş olmasın ki?

"James o çocuğu dövmekle iyi yapmış. Greyson mı neydi adı- İlk geldiğinde de trenden indikten sonra kibirli davranışları dikkatimi çekmişti. Slytherin'e seçilir sanmıştım." Dedi çayından büyük bir yudum almadan önce. Büzüştüğüm sandalyede doğruldum. Hagrid Scorpius hakkında bir şey demediğine göre ya bilmiyordu ya da benim konuşmak istemediğimi çok iyi bildiği için konuyu açmıyordu. İki şekilde de Hagrid'e minnettardım.

Zümrüt YeşiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin