Eve gelince hemen üstümü değiştirip dışarı çıktım. Saat 15.00 gibiydi. Kafamı dağıtmam lazımdı bir şeylerle. Normalde eve geldiğimde birkaç saat uyurdum, ama bu sefer korkuyordum uyumaktan.
Herneyse işte, biraz dolandım boş caddede. Sırf vakit geçsin diye birkaç arkadaşımı aradım. Saat 18.00'a kadar yanlız başıma yürüdüm. Eve gelince biraz televizyon izledim, biraz bilgisayara baktım derken saat 22.00 olmuştu.
Sabahın 6'sında uyanıyor olmama rağmen Gece 01.00'dan önce uyumam mümkün olmazdı çoğunlukla. Ama bugün "Ne kadar çabuk uyur ve bu günü sonlandırırsam o kadar iyi." düşüncesiyle erkenden yattım.
Rüya görmekten korkuyordum. "Umarım normal bir gece geçiririm." dedim kendi kendime. Düşünsenize: "NORMAL BİR GECE"...
En fazla ne olabilir ki bir gecede? En fazla kötü bir kabus görürsünüz ve sıçrayarak kalkarsınız. Nasıl beynime işlemişse artık, normal bir gece istiyordum. Saçmalığa bak!
Çok geçmeden uyudum. Dün gece başlayan anormalliğin devamının geleceğini biliyordum. "Korkunun ecele faydası yok" derler ya, hah işte. Ne kadar uyanık kalırsam kalayım, uyuduğumda yine olacaktı olan. Uyumamak mümkün değildi ki zaten. O gün beynim yeterince yorulmuştu. Ayrıca şimdi anlıyordum ki, erken yatmak hiç de iyi bir fikir değildi.
Uyur uyumaz bir rüyanın ortasında buldum kendimi. Bu sefer farklıydı ama. Koca bir şehrin ortasındaydım. Yalnızdım sanırım. Terkedilmiş gibiydi burası. Rüya olduğunu farketmiştim. Çünkü saçım uzun, beyaz ve kıvırcıktı. Tamam, buraya kadar iyi, hoş... Beyaz saç, istediğim gibi falan ama 3 tane köpeğin bana doğru hızla yaklaştığını görünce bozuldu bütün büyüsü.
Hareketlerimi yönetebiliyordum rüya olmasına rağmen. Çoğu rüyamı kontrol edebilirdim. Yani en azından rüya olduğunu farkettiğim zaman uyanabilirdim. Olağanüstülüğü ayırt edebiliyordum her zaman.
Uyanmaya çalıştım, fakat hayır. Kopamıyordum buradan. Koşmaya başladım nereye gittiğimi bilmeden. Birkaç sokak sonra atlattım onları. Öyle görünüyordu. Çaresiz, yürümeye başladım bilmediğim sokaklarda...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA
خيال علمي"Bir rüya ne kadar gerçek olabilir?" "Sizi ne kadar kendi içine hapsedip, geri dönüşü olmayan bir çukura sürükleyebilir?" "Sizi içten içe nasıl yok edebilir?" Belki de, asla bitmeyecek olan bu korkunç rüyanın, iki insanı sonsuza dek birbirine bağla...