DEMİRDEN UMUTLAR

Bölüm 37: AV 2

Umut Karin'in telefonuna düşen mailde Warlov ev adresinin kimin üzerine olduğunu, mailin hangi ip üzerinden nereden geldiğini atmıştı. Mailin gönderildiği yer bir restoranttı. Gönderildiği saatlerde kapsama alanında bulunan iç ve dış kameraların görüntülerini göndermişti Warlov, ve tabi bir de evin kimin üzerine olduğunu atmıştı. Ev otuz yılda sekiz el değiştirmişti; ama Warlov şüpheli iki eli yazmıştı yalnızca. Ahmet BİLECİK ondan sonra oğlu Selim BİLECİK.

Ahmet BİLECİK ölmüştü. Ölüm sebebi intahardı. İlaçla alkol almıştı. Oğlu ise onun hemen dört ay ardından kayıplara karışmıştı. Hala da kayıptı. Hakkındaki bilgiler bilinen yakınları vs. hepsi hakkında bir araştırma yapılmıştı. Umut Karin'in en çok dikkatini çeken üvey kız kardeşi Selda CEVHER oldu. O da kayıptı.

Warlov özellikle Selda CEVHER üzerine yoğunlaşacağını ve bulduklarını birkaç gün içinde göndereceğini ayrıca bu arada da güvenlik kameralarına yakalananlardan şüpheli kişiler üzerine bir araştırma yapacağını da not düşmüştü. Umut Karin nedense artık yavaş yavaş yolun sonuna geldiğini hissediyordu. Bitiş çizgisi sanki ışık tutulmuş gibi karşısında parlamaya başlamıştı. Bu yüzden olsa gerek Beyazit KURTUL'un mekânına gitmeyi daha fazla erteleyebilecek gibi değildi. Umut'un yüzüne bakınca onun da aynı durumda olduğunu gördü. Bu akşam bu iş bitecekti. Umut Karin biteceğine can-ı gönülden inanıyordu artık.

Beyazit KURTUL'un para akladığı mekânı olan gecelerin parlayan yıldızlarının tercih ettiği Hisar isimli gece kulübü her gece uğradığı ve bir kızı yanında götürdüğü yerdi. Çok geçmeden Umut Karin ve Umut tanıdık akraba eli silah tutup iyi dövüşecek kim varsa hepsine haber ettiler. Umut Karin'in deyimiyle gece av partisi vardı. Umut'un yakın arkadaşları, adamları, Umut Karin'in İstanbul'daki tanıdıklarının gönderdiği adamları, Vural ve arkadaşları SANCAROĞLU ve SANCAKOĞLU ailelerinin ne kadar yetenekli dostu varsa gece kulübüne doluşmuş mekânı adeta kapatmıştı. Hakikatli bir av olacaktı. Herkes silahlı ve yetenekliydi bu gece.

"Bu yaşta bunların ne işi var burada?" Umut Karin kayın pederine ve biyolojik babasına ve onların toplandığı yaşlı jenerasyonun masasına baktı. Gerçekten yediden yetmişe ne kadar dostları varsa herkes bu gece buradaydı.

"Ne yapayım yavrum. Duyunca geldiler. Eleine ile Aygün bile gelecekti neredeyse. Bu arada onları başka hastaneye sevk ettirdim. Ne olur ne olmaz diye..."Mekânın hareketlendiği saatlerde içeriye adamları ile teşrif eden Beyazit KURTUL aynı robot resimdeki gibiydi. Sadece daha yaşlı ve pis bir adama dönmüştü. İçeride gözünü dikip kestiği ne kadar kadın varsa hepsi bir yerinde mutlaka bir çeşit silah bulunan onların dostlarındandı. Zaten içeride bulunan yabancı kadınları uyararak dışarı çıkmalarını sağlamışlardı. Bu gece burada çok büyük bir çatışma çıkacaktı.

Beyazit KURTUL övünüp gururlandığı gecelerin en çok para getiren mekânının tıklım tıklım dolu olmasına sırıtarak bir kez daha keyifle girdi içeri. İçeride gazete mecmualarından tanıdığı iş adamları ve iş kadınları da vardı. Bu ne kadar kaliteli bir mekân kurduğunu da gösteriyordu.

Bardaki her zaman boş olan kendisi için ayrılan köşeye geçti. Bu köşe bütün mekânı görecek bir yerdeydi. Hatta üst katı dâhi iyice görüyordu; ama üst kattakiler pek kendi yatağına girecek kadınlar olmadığından Beyazit'i alakadar etmiyordu. Gözü sahneye yakın duran beş kızın içinde dikkat çeken kıvrak bedenli esmere takıldı. Hareketleri tepkileri arayış içindeki bir kedi gibiydi. Gözlerini dikti. Esmer bakışları fark etmiş birkaç kez ona dönüp bakmıştı; ama bir atak yapmamıştı. Barmene söyleyip hep yaptığı numarayla masaya pahalı bir şampanya ile dolu köpüklü kadehi göndertti.