DEMİRDEN UMUTLAR

Bölüm 13: Davetiye???

Oylarınızı bilhassa yorumlarınızı bekliyor olacağım :) Bu aralar sessizliğiniz beni çok üzüyor :( Lütfen düşüncelerinizi paylaşın benimle... 

Umarım beğenerek okursunuz. Şimdilik hoşça kalın canlarım :) :*

Genç kadın üç dört saniyelik bir döngüyü birkaç kez tekrar etti. Kesinkes emin olduğunda kendisini pür dikkat izleyenlere baktı ve işaret parmağını kaldırarak gösterdi. Tabi elindeki kumanda ile de kırmızı ışıkla işaretlemeyi ihmal etmiyordu.

"İşte şunu görüyor musunuz? Adamın kucağına koşan kız ne kadar mutlu; fakat omzunun arkasına baktığında ne görüyorsa kızın yüz ifadesi değişip beti benzi atıyor. Ayrıca bunu hisseden adam sağı solu kontrol ediyor; ama harekete geçmiyor. En son arkaya baktığında koşmaya başlıyor. İşte bizim için asıl önemli nokta bu. Sadece bu da değil. Şu ters tabelaya bakın." Kumanda ile görüntüyü büyüttü Umut. İşte o zaman herkes şaşkınlıkla mırıldanmaya başladı. Tabelanın parlayan arka kısmında puslu da olsa beliren gölge herkesi hayrete düşürmüştü çünkü. Şaşkınlığından sıyrılıp yerinden ilk fırlayan Melani oldu

"Ah! Belki bu yardımcı olabilir. Yüzü gözükmüyorsa diye otobüsün kara kutusundan alınmış görüntüler... Görüntü muhtemelen net değildir ama... bilgi işlemde hallolur hatta becerebilirsem bilgi işleme gerek bile kalmayabilir." Görüntü oynarken aradıklarını bulduklarında Melani bilgisayarda epey uzun süren ve karmakarışık bir şeyler yaptı. Bu sayede görüntüdeki lekeleri temizlediğinden çözünürlük artmıştı.

Melani bu işlemleri yaparken mırıl mırıl hevesle ne yaptığını anlatsa da çoğu kişi anlamadığından dinleme gereği görmedi.

En son dokunuş olarak da sistemde resmi arattığında eşleşeceğini düşünmemişti çoğu kişi. Hatta Umut'un bile aklından geçmemişti; ama ekranda fotoğraflar ve isimler kayıp giderken birinde sabit kaldı.

Çocuk istismarı ve tacizden dolayı ceza almış; tecavüz ve cinayetten yargılanmış kırklı yaşlarda yaşına göre karizmatik sayılabilecek adam görünüşüyle dikkat çekmezdi belki de.

"Bir yıl önce çıkmış, hemen işe koyulmuş! Böylelerini toplumdan soyutlamak gerek!" Klyhlene'ın sözlerine sessiz bir katılım vardı. Hatta bazıları Avrupa ülkelerinde olmayan idamın mucizevi bir şekilde yürürlüğe girmesini istiyordu.

Etrafta bir koşudur başladı o an. Nerede neyi arayacağını çok iyi biliyordu herkes. Bir numaralı şüphelinin böylesine fark edilmek aklının ucundan bile geçmemiş olsa gerek ki kameralara karşı pek bir cömert davranmıştı.

Takibin olması gerekenden hızlı sürmesi oldukça iyiydi; fakat Umut Karin'in aklında ve içinde bir huzursuzluk vardı. Biraz hava almak için çıksa da ekibin harekete geçtiğini görünce arabalardan birine binmek üzere olan memurun elinden anahtarı alıp yolcu koltuğunun yanını gösterdi. İpucu bulmuşlardı kesin.

Sağ yandaki direksiyona geçtiğinde küçük bir küfür çıktı ağzından. Bu Avrupai arabaları sevmiyordu. Yine de kullanmışlığı olduğundan gayet sakin ve makul bir şekilde çalıştırıp anormal bir hızla sürmeye başladı.

Yanındaki adam İngilizce kelimeleri sıralayarak yaptığı şeye son vermesini söylüyordu; fakat telsizden söylenilen adrese gitmek için ısrarlıydı genç kadın. Şubede kalıp yönlendirmeyi yapan Melani'nin son söyledikleri buz kestirdi bedenini.

"Tüm ekipler acele edin! Yakındaki marketten kondom alırken görüntüye takılmış." Bu sözler üzerine hızını daha da artırıp ibrenin sonunu zorlamaya başladı. Yanındaki adam ise bu kontrolsüz hızdan dolayı iyice tutunduğu yere yapışıp genç kadına küfürler etmeye başladı.