Bölüm 2: 8 Koca Yıl Sonra...

14.8K 731 24
                                    


Evet ben geldim ve tekrar gideceğim dostlarım :))) Öncelikle bana bu kitabı yazmamda yardımı çokça dokunan canım arkadaşım Özlem'e @asu_dee teşekkürler. Kendisi kapak tasarımından sorumludur. Sayende devam ediyorum canım benim. Umarım bu aralar sen, ihmal etmemi anlayışla karşılarsın. Ardından arkadaşlar umarım beğenerek okuduğunuz bir kitaptır. 

Final haftasına girmek üzereyim, yorumlarınız bana moral olacak yorumlarınızı okumama izin verin. Öpüldünüz :*

Aradan 8 yıl geçmişti. Sekiz koca yıl ve genç kadın sekiz yılın sonunda ilk kez ayak basıyordu Türkiye'ye. Bir yanı sıcak, bir yanı kırık...

Ne kadar 1. Sınıfta uçmuş olsa da sersemlemişti. Arkadan omzuna elini koyan arkadaşına baktı! Ona destek verircesine sıkıyordu kız omzunu... Ah bu kız olmasa ne yapardı? Herkesle iyi anlaşıp kimseye güvenemediği o çukurdan bu kız çıkarmıştı onu ve şimdiki cıvıl cıvıl haline gelmesine neden olmuştu.

"Hazir misin?" Yunan kızın tatlı Türkçesi ile söylediği kelimeye başını salladı. Sonra aklına takılan şeyle arkadaşına döndü.

"Eleine uzun zamandan beri ilk kez aksanlı konuştun." Kız güldü. Beraber geçirdikleri onca zamandan sonra Umut Yunancayı Eleine ise Türkçeyi akıcı bir şekilde konuşur hale gelmişti.

"Gerginliğini alır dedim... O kadar ülke gezdik ilk defa kendi memleketinde gerildiğini görüyorum." Doğru söylüyordu. O kadar yer gezmişlerdi; fakat ilk defa içinin ezildiğini hissediyordu. İki valizle ayrıldığı ülkeye, altı valizle geliyordu. Bulunduğu nokta değişmiş, bambaşka bir hal almıştı.

Finlandiya'da ki ikinci senesinin ardından İngiltere'de devam etmişti. Cambridge'de hem okuyup hem de en iyi psikoloji profesörlerinden birinin asistanlığını yaparken yürüttüğü araştırma pek çok üniversitenin dikkatini çekmişti.

"Delilik ile dahilik arasında ince bir çizgi vardır!" sloganı altında büyük bir grup suçludan küçük bir grup deha çıkarılabileceğine dair iddiası üzerinde çalışırken pek çok üniversiteden teklif almıştı. Araştırmalarında genellikle küçük çocuklara yönelirken bizzat ilgilenmişti onlarla.

Aldığı inanılmaz sonuçlar ışığında farklı çevreler farklı kültürler üzerinde çalışması gerektiğini bildiğinden gelen tekliflerde kendisine en iyi seçenekleri sunan üniversiteleri ziyaret edip çalışmalarını sürdürmüştü. Oxford ardından Amerika'ya geçip önce California eyaletinde Stannford Üniversitesi ardından Massachusetts eyaletinin Boston kentinden Harward Üniversitesi ve Connecticut eyaletinde Yale Üniversitesinde yaptığı çalışmalar en büyük bütçeye sahip olanlarıydı.

Öte yandan daha küçük ülkelerde daha küçük üniversitelerde çalışırken yaptığı çalışmalarda vardı. Bu teklifleri alabilmek için çok gezmiş, çok sürünmüş, çok fazla kültüre adapte olmak zorunda kalmıştı. Ne zaman bıkıp "Yeter ben dinleneceğim bıktım." diyerek kaçmak istese Eleine onun hem asistanı hem de meslektaşı olarak gerektiğinde elini kolunu bağlayıp bu fikrinden caydırmıştı. Yoksa Umut çoktan onca çabanın içine sıçıp batırmış olurdu!

Şimdilerde kanıtların hiç olmadığı veya çok az olduğu polisiye vakalarda hatta ulusal olanlarda bile aranan bir isimdi! Suçlular, memurlar ve federaller onun için Kâhin lakabını kullanıyorlardı. Bu üzerine yapışıp kalan takma adı ilk hangi tarafın çıkarttığını bilmese de insanlar onu isminden çok lakabıyla tanır olmuştu.

Hem iyi, hem kötü olmuştu bu. Bu lakap sayesinde akademik çalışmaları, profilci kariyerinden bir şekilde ayrılmıştı. Kötü yanı ise lakap yüzünden insanlar onun ismini cismini bilmez olmuştu. Daha önce çalışmadığı biri yada birileri için ilk gittiğinde insanlar ona inanmıyor ardından hayal kırıklığına uğruyordu. Seksüel ayrımcılığın böylesi de onu delirtebiliyordu.

DEMİRDEN UMUTLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin