Resmim için son ayrıntıları yaparken başımda dikilen resim öğretmeni Ali hocanın sesini duydum.
"Hazal çok güzel çiziyorsun. Çizimin de çok iyi. Resmen Eren'in aynısını çizmişsin."
Ali hoca öyle söyleyince bütün sınıf resmime bakmak için başıma toplandı. Ben bile Eren'i çizdiğimi hoca söylediğinde farkettim. Herkeste ağzı açık bakakaldılar çizdiğim resme. Aras ise sinirlenip bir hışımla çıktı sınıftan. Bizim kızlar da şaşırdılar. Çünkü şöyle bir Eren'le resmin arasında ki farkı bulmaya çalışılsa bulunamaz. Eren'in tıpatıp aynısı olmuş. Eren'de resme değil bana hayranlıkla bakmaya başladı. Onun resmini çizdiğim için mutlu olmuş olmalı. Ali hoca;
"Hazal ben bunu alıyorum. Diğer hocalarına da göstereceğim. Bu arada beni de çizer misin?" diyince bütün sınıfta 'beni de beni de' demeye başladı. Ama Eren hemen atladı;
"Hayır hocam Hazal beni çizdiğine göre bunu ben alıyorum. Kimseye vermem." diyip önümde ki bitmiş çizimi aldı hemen. Biz onun bu haline gülerken, Ali hoca;
"Hazal okulda resim yarışması var. Hem konu da portre çizimi. Senin de ismini yazayım mı?"
Bizim grup 'katıl' diye tutturdu. Ben de onları kıramayıp, "tamam, olur hocam. Yazın adımı." diyiverdim.
Zil çalınca biz de kantine gidip her zamanki masamıza oturduk. Bizimkiler ise bana, "sen Eren'i nasıl karşında poz vermeden çizdin?" diye sorup durdular. Aras ve grubu da yanımıza oturunca onlar da aynı soruyu sordular bana. Aras ise hâlâ sinirliydi.
"Ya ben de anlamadım ki. Ne çözeceğimle ilgili aklımda hiç bir şey yoktu. Öyle bir şeyler karalıyordum sadece. Resim bittiğinde hâlâ farkında değildim. Ama Ali hoca 'Eren' diyince ben de o zaman farkettim Eren'i çizdiğimi."
Bu sefer de daha fazla şaşırarak;
"Nasıl yani. Sen Eren'i çizdiğini bilmeden mi Eren'i çizdin?" diye sormaya başladıklarında ise ben de sadece kafamla onaylamakla yetindim.
"Güzelim o zaman beni çizdiğine göre o resmi aldım bir daha vermemek üzere."
Eren öyle söyleyince ben sadece gülümsedim. Eren hemen kalkıp gitti nereye gittiğini söylemeden.
"Eren nereye gitti şimdi?" bunu soran Rüzgar'dı. Çünkü hepimiz çok şaşırmıştık. Bir süre sonra önüme beyaz boş bir resim kağıdı koyuldu. Koyana baktığımda Eren'di. Ona anlamaz gözlerle bakmaya başlayınca;
"kâğıdın arkasını çevir." dedi. Masadakiler de benim kadar şaşkındı. Kağıdın arkasını çevirdiğim de donup kaldım. Bu bendim. Eren'de benim onu çizdiğim gibi o da beni çizmiş. Bu da en az benim çizdiğim kadar iyi. Bana tıpatıp benziyor. Masadakilere baktığımda onlarda böyle bir şey beklemiyor olacak ki şaşırdılar.
Aylin, "Eren bu çok iyi yaa. Hazal'ın aynısı resmen bu." dedi hayran kalmış bir şekilde. Diğerleri de Aylin'i onaylayan mırıltılar çıkardı. Ben de hemen ayağa kalkıp kollarımı Eren'in boynuna dolayarak ona sarıldım. Göz ucuyla Aras'a baktığımda yine sinirlenmişti. Ama onu umursamadım. Eren'de benim bu yaptığıma şaşırmıştı önce. Gerçi ilk defa da yapmıyordum bunu. Eren beni hep mutlu etmeye çalışanların arasındaydı. Benim için ne zaman güzel bir şey yapsa ben de hep ona sarılırdım. Sanırım bunu okulun içinde yapacağımı tahmin etmiyordu. Çünkü şu an kantindekiler bize bakıyor. Bazıları, "sevgililer galiba." diyorlardı. Bazıları ise, "çok yakışıyorlar." gibi şeyler söylüyorlardı. Sonra Eren'de şaşkınlığını üzerinden atıp kollarını belime dolayarak sarılmama karşılık verdi. Sarılırken Eren'in bedeninin kasıldığını farkettim ama nedenini anlamadım. Sonra da yerlerimize oturduk. Aras, Eren'e öldürecekmiş gibi bakıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZİĞİN İNTİKAMI (TAMAMLANDI)
ChickLit20.03.2023 #ezik 3. sırada Zengin, şişko, gözlüklü, sivilceli ve dişlerinde tel olan çirkin bir kız: Hazal. Okulda Hazal'a yapılmayan eziyet kalmamıştır. Başta okulun sürtüğü Arzu ve onun yandaşları, ve aşık olduğu çocuk Aras olmak üzere bütün oku...