24- BİR MUCİZE

20.3K 1K 366
                                    

Hemen yanlarına gittim.

"Sizin bu haliniz ne? Ne oldu?"

Hiç bir şey söylemiyorlardı. Ama ben gittikçe sinirlenmeye başlıyorum. Artık dayanamadım ve bağırarak;

"Ya neden hiç bir şey söylemiyorsunuz. Konuşsanıza. Ne bu haliniz, sanki Eren ölmüş gibisiniz!!!"

Biraz daha sessiz kalmaya devam ettiler. Ama sonra abim konuşmaya başladı.

"Eğer Eren 3 saate kadar uyanmazsa, doktor fişini çekeceğini söyledi." dedi zar zor.

İşte o an benim dünyam başıma yıkıldı. Hayır, hayır bu olamaz. Olamaz...

Yaşama sordum, neden bu kadar zorsun?!
Yaşam gülümsedi ve şöyle dedi; siz insanlar kolay şeylerin değerini hiç bilmezsiniz!!!

🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

3 SAAT SONRA 

Hepimiz 3 saattir Eren'den bir gelişme bekliyoruz fakat yok. Şu an hastane de sadece Engin abi, Gülsüm abla ve ben varız. Abim ve babam kısa bir süreliğine şirkete gitmek zorunda kaldılar. Annem ve kızlarda eve üstlerini değiştirmek için gittiler. Beni de zorladılar ama ben ısrarla ve inatla gitmeyeceğimi, burada kalacağımı söyledim. Engin abi ve Gülsüm abla da kantine kadar gittiler. Şu anda odanın önünde sadece ben varım yani.

Bir süre sonra ekip tekrar tamamlanmış oldu. Herkes işlerini bitirdikten sonra yine geldi. Ve hâlâ daha beklemeye devam ediyoruz. Hadi be Eren, hadi be sevgilim sen yaparsın, sen güçlüsün. Uyan artık. Hadiii.

Farklı bir doktor Eren'in odasının önünde durdu ve tam içeri girecekken ben hemen onun kolundan tutup girmesini engelledim.

"Sen de kimsin? Eren'in doktoru nerede? O neden gelmedi? O gelsin."

"O şu an da önemli bir ameliyatta. Beni görevlendirdi."

Ben hâlâ o doktora bakmaya devam ederken Rüzgar'ın sesini duydum.

"Hazal tamam. Doktor beyi işinde meşgul etmeyelim. Siz buyurun girin beyefendi."

Ve o doktor odaya girdi. Ama nedense içimi bir huzursuzluk kapladı. O doktor da normal olmayan bir şeyler var gibiydi. Ya da benim kuruntum bilmiyorum, ama içimde bir huzursuzluk var.

O doktor odadan çıktı ve gitti. Ama o gittikten en fazla 5 dakika sonra Eren'in bağlı olduğu makinelerden sesler gelmeye başladı. Ve makine düz çizgi halini aldı. Benim içimde bir sıkıntı vardı zaten, bu kesin o doktorun işi. Ben nasıl olsa onun icabına bakarım. Ama şimdi önemli olan Eren. Nolur ona bir şey olmasın.

Doktorlar odaya doluşmaya başladılar. Bize de camdan bakmak düşüyor tabi. Aralarından biri elektroşok cihazını hazırladı ve yapmaya başladı. 1 kere yaptı, olmadı. 2. kere yaptı, olmadı. 3. kere yaptı, yine olmadı. Sonra hepsi de birbirlerine bakmaya başladı. Elektroşok yapan doktor olumsuz anlamda kafasını salladı. Bizim ağlamalarımız daha da şiddetlendi. Ve beyaz örtüyle tam Eren'in üstünü örtecekken hiç kimseyi umursamadan daldım odaya. Ve bağırmaya başladım.

"Hayır, onun üstünü örtemezsiniz. O ölmedi. Ölmeyecekte."

Aynı zamanda ağlıyordum. Doktorlar bana acıyarak bakıyorlardı. Ben ise onları umursamayıp hemen Eren'in yanına gittim ve elini tutup;

EZİĞİN İNTİKAMI (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin