EZİĞİN İNTİKAMI (TAMAMLANDI)

21- SİLAHLA VURULMA

Aras'a baktığımda ise pis pis sırıtıyordu. Tabi abim bize kızacak ya, Eren'le ayrılmak zorunda kalacağız ya o da sevinmiştir. Birden bir kahkaha sesi duyduğumda bakışlarımı abime döndürdüm. Ben mi yanlış görüyorum yoksa abim kahkaha mı atıyor? Şu an abimin bize kızması, sesini yükseltmesi falan gerekmiyor mu yaa. Biz abime garip garip bakmaya başlarken konuşmaya başladı.

"Yüzünüzün hali çok komikti yalnız. Ne o, neden öyle bakıyorsunuz bana. Kızacağımı falan mı sandınız yoksa."

"Evet abi. Sen öyle gülünce şaşırdık. Hem sen neden güldün ki?"

"Merak etmeyin kızmazdım. Zaten ben sizin aranızda bir şey olduğunu tahmin ediyordum."

İşte abimin bu söylediği bizim daha da şaşırmamızı sağladı. Nasıl anladı ki? Eren'de benim aklımı okumuş gibi aynı soruyu abime sordu.

"Nasıl anladın Gökhan abi."

"Birbirinize olan bakışlarınızdan. Siz birbirinize arkadaş gibi bakmıyordunuz. Siz zaten kesin bu kamptayken birlikte olmaya başlamışsınızdır. Ama ben çok daha öncelerde sizin aranızda bir şey olacağını tahmin etmiştim birbirinize olan bakışlarınızdan. Hazal, sen ne kadar Eren'e arkadaş muamelesi yapsan da ona olan bakışların herşeyi açıklıyordu. Zaten Eren'de çok belli ediyordu, ama sen göremiyordun bunu."

Abim bile anlamış yaa. Bir ben anlayamadım. Nasıl anlayamadım ben yaa. Tekrar abimin sesini duyunca dikkatimi ona verdim.

"Evet ben Hazal'ı kıskanıyorum ama bu ilişkiye kızacakta değilim. Hem Eren'den daha iyisi mi olacak."

Hemen abime gidip sarıldım. Benden sonra Eren'de sarıldı. Göz ucuyla Aras'a baktığımda demin ki sırıtmasından eser yoktu. Şimdi de sinirli sinirli bakıyordu. Bizim ayrılacağımızı sandı tabi. Ama o daha bunu çok sanar.

**********

2 Gün Sonra

Alarmın sesiyle uyandım. Ve okul için hazırlanmaya başladım. Evet, bugün okula gideceğim. 2 gün önce, yani abimin Eren'le beni tesadüf eseri öğrendiği gün kamp bittiği için biz de geri dönmüştük. Ve bugün de okul var. Üstümü giyinip çantamı ve telefonumu da alıp aşağı indim. Eren beni her zamanki gibi baştan aşağı süzdü. Giydiklerim onu memnun etmiş olmalı ki rahatlamış bir şekilde gülümsedi. Memnun olmuştur çünkü bu sefer şort giymedim. Pantolon giydim.

Ben de onlarla beraber kahvaltı yapmaya başladım. Serkan'da annemlerin yanında kalıyor. Kaydını benim okuluma aldı. Artık o da bizimle beraber okuyacak. Kahvaltımızı yaptıktan sonra dışarı çıkıp arabalarımıza bindik. Abim yine bizden önce çıkmış gitmiş şirkete.

Okula drift çekerek girdim. Benim arkamdan da Eren. Onun arkasından da diğerleri. Bizden bir kaç dakika sonra da Serkan geldi.

Eren'le el ele okulun içine doğru yürümeye başladık. Bütün okul bize bakıyordu yine. Aras'ta dahil. Fakat sinirli ve kıskanç bir şekilde bakıyordu. Eren'e baktığımda zaten onunda bana baktığını gördüm. Ve etraftakileri umursamadan dudağından öptüm. Eren ilk baş şaşırsa da sonra gülümsemeye başladı. Aras'a baktığımda daha çok sinirlenmişti. Ve yanımıza doğru gelmeye başladı. O buraya doğru gelirken birden silah sesi duyuldu ve bahçede kızların çığlık sesleri. Ben daha ne olduğunu bile anlamadan Eren beni silahtan korumak için birden üstüme atladı. Hâlâ silah sesleri devam ediyordu. Herkes sanki deprem oluyor gibi yere eğilmiş bir şekilde bekliyordu.