VAB #6 Geçmiş

90 9 28
                                    


Dawson'un Ağzından...

Gidiş vaktimiz gelmişti. Herkes kendi grubuyla birlikte bekliyordu. Yavaş yavaş herkes otobüslere binmeye başlamıştı. Alberto'nun grubuna baktığımda Emma'yı göremedim.

Bu kar uzun bir süre ortamlardan yok olması hiç de hoşuma gitmemişti. Acaba başına bir şey mi geldi diye merak etmekten onu düşünmekten kendimi alamıyorumdum.

Eşyalarımı yerleştirip diğerlerinin yanına gittim. Otobüste boş olan bir tek vardı. Orası da Alberto'nun aynıydı. Bu bir bakıma tüm yolculuk boyunca cehennemi yaşayacağımız kesindi.

Kendisine baktığımı gören ama fark etmemiş gibi yapan Alberto'yu uyarmak istercesine öksürdüm. Sanki beni yeni fark etmiş gibi dik dik bakıp pencere kenarına oturmam için yer göstermişti. Herkes yerlerine geçince eksik varmı yok mu diye sayım yapıldı. Emma hala yoktu. Bu gören Bay Ludacris de son olaydan dolayı endişelenmişti. Bu her halinden belli oluyordu. Bize "merak etmeyin onu aramaları için birilerini görevlendireceğim." Demişti. Otobüs hareketlenmişti. Artık Akademinin dışına çıkıyorduk. Göz ucuyla Alberto'ya baktığımda onunda Emma'nın kayboluşundan dolayı endişeli ve üzgün olduğunu gördüm.

Hiç bir şey düşünmek istemediğim için gözlerimi kapadım. Uzun zamandır uyumadığım için uyuyabileceğimi düşünmüştüm. Ama ne kadar istesem de olmuyordu uyuyamıyordum. O aklımdayken, nerede ne halde bilmiyorken çok zordu.

Sinirle yerimde ani bir şekilde fırlamamla Alberto da dalmış olduğu uykudan sıçramış ve bana sinirli bir şekilde bakmıştı. O da sinirliydi hem Emma yüzünden hemde benim ani kalkışım yüzden. Haksız da sayılmazdı tabi.

" Çekil"

" Ne yaptığını zannediyorsun."

"Sana çekil dedim. Alberto"

" Neden.."

" Çekil şuradan emin ol senin de işine gelecek."

Alberto istemeye istemeye yerinden kalkmıştı. Bende hiç vakit kaybetmeden en arka koltukta oturan Roella'nın yanına gittim. Otobüs bizim seslerimize durmuş ve herkes bizi izliyordu. Alberto da hemen benim arkamdan gelmişti. Roella'yı kolundan tuttuğum gibi otobüsten dışarıya çıkarmıştım. Alberto da yanımda benim ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyordu. O sırada tam da ihtiyacım olan şeyi alabilicek birini gördüm. Adını bilmiyorum ama bilmem de gerekmiyor tabi.

" hey sen bagaj bölümünden benim sırt çantam var getir onu bana."

Korktuğu her halinden belliydi. Hemen istediğimi yapıp sırt çantamı bana getirdi. Alberto da gideceğimi anlamış olmalı ki o da sırt çantasını almıştı. Ona Sinirle baktığımda anlamış olmalı ki " bana seninde işine gelecek demiştin " dedi. Ve yola koyulduk. Roella'yı tabiri caiz ise sürükleyerek götürüyordum. Ne kadar bana karşı koymaya çalışsa da faydasızdı. Ondan çok daha güçlüydüm.

Artık ormanın derinliklerindeydik Alberto Roella'yı daha fazla hırpalamama mani olmak için elimden almıştı ve sözde destek olmak için sarmaş dolaş gidiyorlardı. Umrumda mıydı tabiki de hayır ama Emma'yı sevdiğini sanıyordum.

Artık durmuştuk.

" Neyin peşindesin Dawson. Benden ne istiyorsun."

Alberto'nun kolundan çıkıp bana doğru gelen Roella'ya bakıp mahçup bir şekilde " Özür dilerim Roella" dedim. Bu söylediğime ikisi de çok şaşırmış olmalı ki boş gözlerle bana bakıyorlardı.

Bağırarak " Beni sırf bunun için mi buraya kadar getirdin."

Normalde olsa boğazına yapışırdım ama sinirli olmasına vererek hiç bir şey yapmadım.

VAB Akademisi ( Vampir Avcı Ve Büyücü Akademisi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin