VAB #5 Bayan Dobrev

109 12 49
                                    

***

Yazarın Ağzından...

Sonya Emma için endişeleniyordu. Koşarak ormana gitmesinin ve bu saate kadar da gelmeyişine bir anlam veremiyordu. Üstelik ilk defa bu kadar çok ortadan kaybolmuştu. Giderken sinirli olduğunu da katınca kendisine zarar vermesinden endişe duymaya başlamıştı.

Sadece Sonya değil diğer herkes de endişeleniyordu. Özellikle de Alberto. Belli etmemeye çalışsa da faydasızdı. Herkes bir bakışta anlayabilirdi ne kadar endişeli olduğunu.

Alberto derse giren profesöre dikkat kesilip yine bizim anlamayacağımız hangi öğüdü verecek diye bakıyordu. Ama sadece bakıyordu, anlama kabiliyetini kaybetmiş gibi sözlerini anlamaya değilde anlamamaya yoğunlaşmışçasına boş boş etrafına bakıyordu. Emma nın bu saate kadar gelmeyişine en çok da o sinirlenmişti.

Profesör derse girer girmez konuşmaya başlamış ve onlar için harika bir organizasyonu yapmıştı. Tek sevindikleri nokta karşılarına çıkan kişiye acımayacak ve öldüresiye dövebilmek olacaktı.

Bu haberden sonra Profesör geldiği hızla gitmişti. Alberto bu Profosörlerin neden bu kadar acaleci davrandıklarını anlamaya çalışıcaktı ki bu işin içinden çıkamayacağını anlayıp vazgeçti.

Alberto ve arkadaşları odalarına dağılmış ve eşyalarını toparlamaya başlamıştı. Alberto Emma'nın kapısının önünden geçerken durdu ve gelip gelmediğine bakmak adına kapıyı tıklattı. Ses gelmeyince kapıyı açıp içeriye girdi. İlk dikkatini çeken şey ise Sonya ve Emma'nın birbirileriyle olan kişilik çatışması oldu. Siyahlara bürünmüş tarafa doğru gitmişti. Alberto yatağın baş ucuna oturup yatağın yanında bulunan çekmeceli küçük dolabın üzerinde ki fotoğraflarına baktı. Sadece ikisi vardı. Alberto içinden Emma'nın ne kadar güzel ve büyüleyici olduğunu geçirdi. Emma hala ortalıklarda yoktu. Alberto Sinirle yataktan kalkıp çıkış kapısına doğru gitti. Kapıyı Sinirle açıp sert bir şekilde kapatmıştı ki karşısın da Sonyayı gördü hiçbir şey söylemeden hızla yanından uzaklaştı.

Nerdeydi bu kız bilmiyordu ama onun için çok endişeleniyordu.

Alberto saatine baktığında saattin 3 : 00 olduğunu gördü. Acaleyle odasına doğru yol aldı. Odasına geldiğinde hiç durmadan içeriye girdi. Karşısında gördüğü kişiyle adeta dona kalmıştı.

Dawson karşısında şaşkınlıkla sinir olmak arasında kalan Albertoyla karşılaşmıştı.

Dawson sinirliydi neden Alberto'nun odasına gelmişti kendiside bilmiyordu. Belki de sinirini ondan çıkarmak istiyordu ama yasaklar çerçevesinde hiç bir şey yapamıyordu.

İki tarafta sessizliğini korumakta israrcı çıkmıştı. Sadece bakışıyorlardı. O kadar ki Alberto Dawson'un tüm yüz hatlarını ezberlemişti artık. Araların da ki sessizliği bozan Dawson olmuştu. Alberto araların da ki bu savaşın sadece onun vampir ve kendisinin Avcı olmasıyla ilgili olmadığını iyi biliyordu. Aralarında ki bu savaş daha büyük bir meseleden kaynaklanıyordu.

Dawson bu meseleyi gayet iyi biliyordu. Bu neden den dolayı ondan nefret ediyordu. Alberto'nun bilmemesi işine geliyordu.

Dawson konuşmaya başlayacaktı ki hissettiği kişi yüzünden susmuştu. Zaten çok geçmeden de içeriye Alberto'nun oda arkadaşı olan Christian içeriye girmişti. Christian içeride Dawsonu görmesiyle birlikte şaşırmıştı. Bir şey söylemek istemiyordu. Bunun içinde susarak oda da bulunan banyoya girip kapıyı kilitlemişti. Dawson daha fazla durmanın anlamsız olduğuna karar verip Albertoya sert bir bakış atıp odadan dışarıya çıkmıştı.

VAB Akademisi ( Vampir Avcı Ve Büyücü Akademisi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin