Endings and Beginnings

3.3K 278 104
                                    

Yazar: fauxglitter
Çeviri: Mona

"Sehun. Konuşmamız gerek."

Sehun'un yüzü, dümdüz yola bakarken ifadesizdi. Baekhyun'u duymamış gibi davranmaya çalışarak direksiyonu sıkıca kavradı. Baekhyun, daha önce yaptığı şiddetli ağlamanın bir ürünü olan, kanlı gözlerle yalvarırken ona baktı. Baekhyun'un gözyaşları durmadan önce Sehun'u sonunda ikna edip yatıştırmaya başlamıştı ve o zaman bile, Baekhyun hala hem burada hem de orada burnunu çekmeyi bırakamıyordu.

"Sehun," Baekhyun, Sehun'dan bir yanıt almak için tekrar denemişti.

Sehun yüzünde ki üzgün bir bakışla kocaman bir iç çekti. "Şimdi olmaz, Baekhyun. Şimdi değil."

Baekhyun dudağını ısırdı. "Üzgünüm yalan söyledim. Chanyeol ile buluşmaya gittim. Sana söylemeliydim."

"Seni durdurmalıydım," dedi Sehun yavaşça, keskin sesiyle. Sesi gerilmişti ve Baekhyun, Sehun'un kendisini patlamasını engellemek için elinden gelen her şeyi yaptığını biliyordu. "Yüzüme yalan söylediğini biliyordum ve tam olarak kime kaçtığını biliyordum ama yine de seni durdurmadım. Bak ne oldu. O piç seni yine ağlattı. Bunu tekrar tekrar yapıyor ve neden her zaman bir güve gibi bir alev gibi ona doğru savrulduğunu anlamıyorum!"

Baekhyun kucağına baktı, taze bir gözyaşı damlasının düşmeye başladığını hissediyordu. Sehun Baekhyun'a bir bakış attı ve kalbi yumuşadı.

"Onunla buluşmaya gittim çünkü aramızdaki şeyleri doğru bir şekilde bitirmek istedim."

"İyi. Her zaman istediğin bu değil miydi? Şimdi özgürsün," dedi Sehun, Baekhyun'a göz yaşlarını silmek için bir parça mendil vererek. "Peki neden ağlıyorsun? Gitmesine izin vermek konusunda isteksiz misin? Bunu unutma, Byun Baekhyun, o adam seni cehenneme çevirdi. Kendine biraz saygı göster ve peşinden gitmeyi kes!" Sehun sonunda patlamıştdı, ifadesi acı ve öfke karışımıydı.

Sehun'un sert sözleriyle Baekhyun daha sert hıçkırdı. "Üzgünüm Sehun. Ben çok üzgünüm."

"Neden benden özür diliyorsun? Kendinden kaynaklı bu cehennemden geçmene neden olduğun için kendinden özür dile!" diye dişlerini sıktı Sehun. "Ben sadece... seni anlayamıyorum Baekhyun. Chanyeol ile aranızdaki bu zehirli ve kederli ilişki seni değiştirdi. Bütün mantık duygunu ortadan mı kaldırdın? Kahretsin uyan! Kendine zarar vermeyi bırak, sana yalvarıyorum," Sehun'un sesi son hecede kesildi ve gözlerinin gözyaşlarıyla ısladığını hissetti.

"Ben de kendimi anlayamıyorum!" diye bağırdı Baekhyun. "Aynen dediğin gibi, bütün mantık duygusunu atmış gibiyim. Her zaman, her zaman ki gibi Park Chanyeol'a gelince böyle oluyor. Kendime, ilk tanıştığımızda ondan uzak durmamı söyledim. Kötü haber olduğunu biliyordum. Ama bak ne oldu," diye karanlık bir şekilde kıkırdadı. "Bana ne kadar aptal olduğumu hatırlatma çünkü biliyorum. Biliyorum ve yine de çelişkili duygularımı uzlaştırıyor gibi görünmüyorum. Beni içimde öldüren de bu. Her gün," Baekhyun son kısmını yüzünü ellerine gömerek mırıldadı.

"Çok yorgunum Sehun. Bana çok acı veren bir şeye tutuyordum. Şimdi gitmesine izin verdim, hala acıtıyor. Acıyı kesmeden önce göğsümden kalbimi atıp sökmem mi gerekiyor?" Baekhyun başını acı bir şekilde salladı.

"Bak, bu aylarca yanmış bir kömürü tutmak gibi. Bıraktığın an, elbette hala acı hissetmeye devam edeceksin. Ellerin sihirli bir şekilde saniyeler içinde iyileşecek gibi değil çünkü sonunda bırakmaya karar verdin. Aslında, yaraların elbette iltihaplanacak ve kötüleşecek ancak bu gerekli bir aşamadır. Bu sahneyi geçtikten sonra tekrar iyi olacaksın," diye sakin bir şekilde yanıtladı Sehun. "Şu anda hissettiğin bu acı? Geçici. Gerçekten iyileşmeye başlayana kadar bunu tamamen hissedeceksin. Artık kömürü bıraktığına göre, bir daha almayacaksın. Bu yası tutmak için kendine izin ver. Duygularının üzerinde çalışmak için kendine zaman ve mekan tanı. Ve şu anda aşk olarak hissettiğin bu acıyı asla hata olarak görme. Onun için sahip olduğun duygulardan vazgeçmeye karar verdin, bu yüzden onun yanına dönmeyi düşünerek bile kendine saygısızlık etmeye cesaret edemezsin."

OF GOLD AND OBSIDIANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin