tutulmak

81 34 7
                                    

Ben şimdi ne yapıcam eğer herşeyi anlatırsam bana acır ve ben birinin bana acımasını istemiyorum.
En iyisi buradan gitmem  "şey... Kağan ben yaptığın herşey için çok teşekkür ederim ama ben özel hayatımı kimseye anlatmam, bu konuda beni zorlama eğer sende beni birazcık tanıdıysan ne kadar inatçı olduğumu bilirsin artık ben gitsem iyi olucak"  çok özür dilerim umarım beni anlarsın.
Kağan; "madem öyle anlatmak zorunda değilsin ama şunu söyleyeyim sana inatçı olduğun kadar kibirlisinde artık gidebilirsin seni tutan birşey yok burda" o kadar soğuk konuştuki benimle acaba onu kırıcak birsey mi? Söyledim.
"Peki doğru söylüyorsun beni tutan birşey yok burda, herşey için teşekkürler" bütün eşyalarımı toplayıp , bavulumu alıp evden çıktım(...)
Elimde bavulla kaldırımda yürürken,
Kendi kendime düşünmeye başladım.
Eğer annem beni sevseydi,  hayatım bu kadar zor olurmuydu.
Çantamdan telefonumu çıkarıp sofiayı aradım telefon biraz çaldıktan sonra açıldı  "alo Sofia nasılsın"
"İyiyim ece sen nasılsın"  "bende iyiyim" "bakıyorumda Türkiye'ye gittiğinden beri beni unutmuşsun"
"Hayır unuturmuyum seni kuşum"
"Ece senin sesin neden Üzgün geliyor bana doğruyu söyle iyimisin sen"
"İyi değilim Sofia, çok kötü şeyler oldu"  "ne! Ece ne oldu anlat hemen "
"Sofia babamdan haber alamıyorum annemi arıyorum telefonu kapalı hesabımdaki tüm parayı bloke etmiş ayrıca otelden çıkışımı almış şuan dışarıdayım nereye gidiceğimi bilmiyorum" "ece tamam ağlama şimdi senin hesabına para yolluyorum otele git sonrasını düşünürüz"  "Hayır  Sofia bunu yapmak zorunda değilsin" "ece sen benim kardeşim gibisin, benim en zor zamanımda yanımdaydın şimdi ise ben senin yanındayım ve her zaman yanında olucam  itiraz falan istemiyorum" "tamam peki ama borç  olarak kabul ederim" "peki inatçı keçi öyle olsun" "Sofia senden birşey istesem yaparmısın" "yaparım yeter ki sen iste"  "bize gidip neler olduğunu öğrenirmisin"   "tamam giderim"   "Teşekkürler seni çok seviyorum bir tanesin"  "sende benim için öylesin"   "kapatıyorum görüşürüz"    "görüşürüz" telefonu kapattıktan sonra sofiayla konuşmak iyi geldi bana onu çok özlemiştim, hava kararmadan bir otele gitmeliyim yoksa bu sever beni kurtaran kimse olmaz, birden Kağan aklıma geldi acaba şuan ne yapıyor
Off bana ne oluyor böyle kağanı neden sürekli düşüyorum(...)
Gördüğüm insanlara sora sora bir otele geldim,Sofia hesabıma anında parayı yollamış ona minettarım.
Odama çıkıp eşyalarımı yerleştirdim
Ve hemen banyoya gidip  kafamdaki sargıya dikkat ederek sıcak bir duş aldım  üzerime rahat birşeyler giyip yatağıma uzandım.
Sabah alarmın sesiyle uyandım, saate baktığımda 10:00 du okula çok geç kalmıştım hemen altıma siyah İspanyol paça bir pantolon giydim üzerine beyaz tişörtle kombine ettim saçımı arkadan hafifçe ördüm. Dudak parlatıcımı  sürüp gözlerimi ortaya çıkarmak için limelimi çektim kipriklerimi belirginleştirmek için maskara çektim aynada kendime bir iki defa baktıktan sonra deri çeketimi üzerime geçirip beyaz ayakkabılarımı giyip otelden çıktım. Okula baya geç kaldım yolda yürürken bir simit alıp karnımı doyurdum. Okula vardığımda bahçede hiç öğrenci kalmamıştı  galiba ders başlamış hemen içeri girip sınıfıma doğru koşar adımlarla yürümeye başladım. Kapının önüne geldiğimde ise kapıya vurup içeri girdim "hocam geç kaldığım için özür dilerim"             hoca; "tamam oturabilirsin bir daha olmasın"  "Hayır bir daha olmaz" hemen cansunun yanına oturdum,geç kaldığım için bana kızmış olmalı ama ne yapayım dün baya aksiyon yaşadım. Cansu; "ece nerde kaldın sen, bu saatte gelinir mi? Okula" 
"Özür dilerim uyuya kalmışım"
Cansu; "Uykuya doymuyorsun sen demi"  "evet doymuyorum"
Hoca; "kızlar sessiz olun" "peki hocam Özür dileriz" cansu; "tenefüste seninle konuşuruz" "tamam Of senden kurtuluş yok" sonunda cansu sustu ikimizde hocayı dinlemeye başladık . ders zili çaldığında cansuyla  beraber  sınıftan çıktık, cansu; "ece kantine geliyormusun" "Hayır ben bahçeye çıkıcam" cansu; "peki o zaman ben kendime birseyler alıp geliyorum sen beni bahçede bekle"  "tamam çabuk gel" cansu gittikten sonra bahçeye çıktım her taraf çok kalabalık hemen boş olan bir ağacın dibine geçip oturdum etrafa bakmaya başladım birden gözlerim kağanların her zaman oturduğu yere ilişti ama ne yazık ki orda değiller acaba nerdeler okula geldiğimde beri kağanı görmedim offf deli gibi merak ediyorum onu , bana ne oluyor böyle cansunun sesiyle kendime geldim.
Cansu; "ece sana sesleniyorum duymuyormusun beni" "dalmışım biraz" cansu; "kimi düşünüyorsun böyle yoksa kağanı mı?" "Hayır cansu ne saçmalıyorsun böyle"  "tamam Özür dilerim neyse sana birşey söyleyecem dün Kağan  beni aradı ve seni sordu" "ne! Beni mi? Sordu"
Cansu; "evet kanka seni sordu biliyormusun bende telefonda senin gibi böyle şaşırdım"  "offf cansu niye sordu anlatacakmısın" cansu; "tamam sinirlenme anlatıyorum, bana senin Nerede olduğunu söyledi ve benden senin numaranı istedi" " ne! vermedin demi?" candu;  "evet verdim" 
"Offf cansu"  "özür dilerim ece"
"Neyse tamam artık vermişsin ne yapalım, cansu senden birsey isticem" cansu;"eğer beni affedersen yaparım tabiki"  "hep böyle çıkarcımı olursun sen" cansu; "evet kanka senden öğrendim"  "beni daha fazla sinirlendirme istersen" cansu; "tamam Özür dilerim anlat hadi dinliyorum" "bana kiralık bir ev bul" 
Cansu; "oldu bil, aslında bir yer var tabi sen istersen"  "neresiymiş orası"
Cansu; "benim evim , şimdi şöyle anlatim, arkadaşımla ben kendimize  üçüncü ev arkadaşı arıyoruz sen olurmusun o kişi"  "aslında güzel olur peki madem kabul ediyorum" 
Cansu; "ne zaman taşınıyorsun"
"Hemen bugün olur aslında , fazla eşyam yok" cansu; "peki o zaman okul çıkışı seninle geleyim  bende  yardım ederim"
"Olur gel" sonunda kendime evde buldum yakından işte bulurum.
İçeri zili çaldığında cansuyla beraber sınıfa gittik Kağan ve iki kişi sınıfta  oturmuş konuşuyorlardı. Üzerinde siyah tişört ve deri çeket vardı altında ise koyu renk pantolon vardı saçları alnına düşecek şekilde dağılmıştı offf bu çocuk bu kadar yakışıklı olmak zorundamı sanki gitgide ona tutuluyor gibiyim. Beni görünce kafamdaki sargıya baktı acaba dünkü olanları unutmuşmudur, cansuyla birlikte hemen sıramızda oturduk bütün herkes sınıfa geldiğinde bir kaç dakika sonra hocada geldi dersimiz edebiyat, bu dersten nefret ediyorum çok sıkıcı bir ders hiç çekilmez şimdi ve ayrıca sınıf öğretmenimiz.
Hoca; "çocuklar bugün ders işlemiyecegiz sizinle bir etkinlik yapacağız  bahçenin her tarafına bilmeceler sakladım ikişer bir grup olup o bilmeceleri bulmaya başlayıp bulduğunuz bilmeceleri çözüp ödüle doğru gideceksiniz ve ödülü bulan grup kazanır nasıl beyendinizmi?"
Sınıftan hep bir ağızdan 'evet beyendik hocam' diye bağırdık ,
Umarım cansuyla beraber çıkarız.
Hoca; "hadi çocuklar grupları seçelim" hoca sınıf listesine bakarak grupları seçmeye başladı.
Hoca; "ilk grup armağan ve seda ikinci grup cansu ve mert üçüncü grup buket ve burak dördüncü grup ece ve Kağan (...)
Bütün gruplar seçildikten sonra beraber bahçeye çıktık offf neden hep böyle oluyor artık tam tersini isticem
Şimdi kağanla beraber bilmece mi? Arayacam...

Arkadaşlar umarım beyenirsiniz
            💞iyi okumalar💞

tatlı belaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin