O kadar bekledim ki ağaçta, kimse gelipte beni kurtarmadı, mecburen o kadar yüksekten atlamak zorunda kaldım. Atladığımda bacağımın üstüne düştüm , galiba bacağımı burktum çünkü çok fena ağrıyor.
Ben şimdi bu bacakla nasıl yürüyecem , kendi kendime söylenirken buket'in geldiğini farketmedim.
Bu kız bu sefer elimden kurtulamaz,
Birde pişkin pişkin suratıma gülüyor.Buket; "bakın burda kimler varmış"
"Bana bak kızım bu yaptığına pişman olacaksın"
Buket; "vay be yeni gelen , sen daha akıllanmamışsın ama dur senin için bir süprizim daha var , birazda enerjini ona sakla ne dersin"
"Ne diyorsun sen ya"
Buket; "meraklanma dur bekle süpriz geliyor, sarp artık gelirmisin? Seninki seni merak ediyor "
Sarp;"geliyorum"
"Neler oluyor o kim"
Buket;"merak etme şimdi tanışırsınız
hıı o da geldi , hadi size iyi eğlenceler
Bu arada ece sevgilimden uzak dur
Ama durmazsan, bugünü hatırla olur mu?" deyip yanımızdan ayrıldı.Sarp;"hadi güzelim buket'te gitdiğine göre eğlenelim biraz"
"Git başımdan , bana dokunursan çığlık atarım"
Sarp;"ama böyle olmazki güzelim" deyip beni kolumdan tuttu beni sürüklemeye başladı.
"Bırak beni, sana bırak beni dedim "
Sarp; "Hayır güzelim daha eğlenmedik" o kadar güçlü ki çabalarım boşa çıkıyor
"Lütfen bırak beni , canımı acıtıyorsun "
---------
Hayatımın en zor ve en berbat saatleriydi bunlar, ondan kurtulmak için ne kadar çabalasam bağırsamda hepsi boşa çıkıyordu, onun o iğrenç gülüşleri hâlâ kafamın içinde dönüyor, eğer o Bahçıvan amca çimleri biçmek için bahçeye gelmeseydi, şuan nasıl olurdum bilmiyorum, oradan kaçmak için ne kadar çok koştumki nereye gideceğimi bilmeden, arkama bile bakmadan , ağrıyan bacağımın ağrısını umursamadan koştum,
Benden buraya kadar artık nefes almak istemiyorum çünkü tükendim,
gücüm buraya kadar , bu iğrenç olayı asla unutmam, unutmak istesemde unutamam.-----------
Kaldırımda yürürken anında yanımda bir araba durdu ama ben umursamayarak yürümeye devam ettim , kim olduğuna bakmadan sonra arkadan bir kol beni tutup, kendisine çevirdi, yüzüne bakmak için kafamı kaldırdığımda o kişi Kağan'dı.
Kağan; "sen nerdesin , herkes seni arıyor"
Şuan onunla konuşacak halim yok
Hatta onun yüzüne bakacak kadar cesaretim yok, artık bu gözlerde korku var , artık korkuyorum senden ve çevrenden , biliyormusun bunu sana söyleyecek kadar cesaretim kalmadı,
İçimde sadece korku ve çaresizlik kaldı."Bırak beni gidicem"deyip içimden şunları söyledim 'artık bir daha arkama dönmüyecem , bu yüzü son görüşün olacak'
Kağan;"ne oldu sana, neden ağlıyorsun"
"Bırak beni gidicem dedim sana"
Kağan;"Hayır bırakmıyorum seni, neler olduğunu anlatacaksın"
"Neler olduğunu duymak mı? İstiyorsun"
Kağan;"evet"
"Peki o zaman, gidip sevgiline söyle o sana anlatır"
Kağan;"ne sevgilisi ya, benim sevgilim yok ki"
"Öylemi ama Buket öyle demiyor"
Kağan;"ne demişki buket"
"Gidip ona sorabilirsin"
Kağan;"ben sana soruyorum"
"Bende sana anlatmıyorum"
Kağan;"anlatacaksın"
"Hayır"
Kağan;"bak bayan bilmiş , sabrımı zorlama istersen"
"Zorlasam ne yaparsın"
Kağan;"ne mi yaparım"deyip
Dudaklarımdan öptü beni ve sonra anlını anlıma dayadı ve şöyle dedi.
Kağan;"bayan bilmiş bana ne yapıyorsun böyle"
"Ben sana birşey yapmıyorum, ayrıca aklımı neden karıştırıyorsun"deyip
Onu ittim arkamı ona dönerek koşmaya başladım ama bu ayakla koşamıyorum bile canım çok yanıyor,
Şuan arkamı ona dönüp ona sarılmayı o kadar çok istiyorum ki ama bunu yapamam , artık ondan korkmayan onun gözlerine bakarak ona meydan okuyan ece yok, o ece bugün öldü.Kağan; "ece bunu bana yapma" deyip arkamdan bağırdı.
Sesi o kadar üzüntülü geldiki kulağıma o an kalbimden neler geçiyorsa ona bağırarak söylemeye başladım.
" ama artık çok geç kağan, bizim için çok geç , lütfen arkamdan gelme"
Kağan;"neden! Bizim için geç oluyormuş , ne değiştiki ece"
"Çünkü artık ben senden korkuyorum duydun mu? Beni , senden ve çevrenden korkuyorum, bu yeterli mi?"
Yanıma kadar gelip karşıma dikildi ve gözlerimin içine baktı, gözlerimin içini okuyor gibiydi ve anında suratı asıldı, sanki aradığı şeyi bulamadı.
Kağan;"bu sen değilsin, ilk gördüğüm ece değilsin, ne oldu sana , neden benden şimdi korkuyorsun"
"O ece bugün öldü biliyormusun"
Kağan;"ece benden korkma, benden korkmanı istemiyorum"
"Neden! Sen zaten bunu istemiyormuydun , senden korkup sana boyun eğmemi istemiyormuydun, bak işte bu senin eserin"deyip iki kolumu açarak ona gösterdim.
Kağan;"ama artık istemiyorum"deyip kolumdan tutup beni kendine çekip bana sarıldı...
Yarıda bırakmak zorunda kaldım
Ama devamını en kısa sürede yazarım💕sizi seviyorum iyi okumalar💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tatlı bela
RomanceKüçük yaştan itibaren zorluklarla karşılaşan bir kız anne sevgisini bilemeyen herşeyi alabilmesine ragmen mutsuz olan gerçeklerle yüzleşe bilecek kadar güçlü olabilecek mi?