ASENA

-67-

İnstagram hesabı: denizmavisii22

Yaklaşık 1 saattir bulundukları odada pür dikkat komutanlarını dinliyorlardı.

"Anlaşıldı mı?"

Hep bir ağızdan "anlaşıldı komutanım!" diye bağırdıklarında Kutay Karahan memnunca gülümseyip kapıya doğru yürüdü.

"Yarın sabaha kadar hazırlanmış olun." Kağan'a yandan bakıp "çıkmadan yanıma uğra." demeyi unutmamıştı.

"Emredersiniz komutanım!"

Komutanlarının çıkmasıyla Kağan, ayağa kalkıp timine döndü ve "odaya." diye emir verdi.

Önde Kağan, arkada Keskin timi kendilerine ait olan odaya doğru ilerlerken önlerinden geçtikleri askerler saygıyla kenara çekiliyor, merakla yüzlerine bakıyorlardı.

Keskin göreve çıkacaktı.

Bunu anlamamak için aptal olmak gerektiği için, onları gören herkes istemsizce geriliyordu.

Bu adamlar bazen 2 güne dönerken bazen, 2 haftaya hatta 2 aya dönüyorlardı.

"Çabuk olun." Kağan kapıdan içeri girip timinin de girmesini beklerken sabırsızca konuşmuştu.

"Komutanım görev yeri belli miymiş?" Bülent merakla konuştuğunda Kağan göz devirdi.

"Gerizekalı mısın oğlum? Sen ne duyduysan aynılarını duydum bende neyi soruyorsun?"

"Pardon komutanım." Bülent'in söylediğini umursamazken elini saçlarına geçirip her birine tek tek baktı.

"Şu dakikadan sonra yok hasta oldum, yok annem rahatsız diye yanıma gelen olursa askerliğini yakarım."

Sert sesi odada yankılanırken devam etti. "Operasyona gitmeden önce ailenizden helallik isteyin. Allah'ın izniyle sağ salim döneceğiz ama bir aksilik olursa" gözlerini timinde gezdirdi ve ekledi "inşallah olmaz."

"Arkanızda bıraktıklarınızın son gülüşlerine bari şahit olun."

"Emredersiniz komutanım!"

Tim hep bir ağzında konuştuğunda Kağan tek tek emirlerini sıralamaya başladı.

"Ali tüfeğini kontrol et."

"Emredersiniz komutanım!"

"Fırat, git ve gerekli evrakları getir."

"Emredersiniz komutanım!"

"Mehmet, tüm teçhizatlardan sen sorumlusun, kontrol için git, tamamlandığına emin ol."

"Emredersiniz komutanım!"

"Berat, helikopterin içini kontrol et. Bakımları tamdı ama yinede bir sıkıntı çıkmasın."

"Emredersiniz komutanım!"

"Bülent" odadan çıkan askerlerine bakarken konuştuğunda yüzünü Bülent'e çevirdi.

Ona söyleyecek bir şeyler ararken ensesini kaşıyıp "git bize çay getir." dedi.

"Emredersiniz komutanım!" Diyen adam gülerek ayağa kalkmıştı. Onunda çıkmasıyla odada yalnızca bir kaç kişi kalırken elini cebine attı.

Telefonunu çıkarttığında beklemeden sevgilisini arayarak kulağına dayadı.

"Kağan, zincirleme kaza olmuş. Acil çok kalabalık. Ben sana sonra dönerim."

Kızın açar açmaz söyledikleriyle başını salladı. Onaylamak için bir şeyler söylerken sözü yarim kalmıştı. "tama-"