-21-

72.3K 3.2K 261
                                    

"Teşekkürler Mine teyze"

Kadının zorlukla gülümseyen yüzüne son kez bakıp ellerini cebine soktu ve bahçenin çıkışına ilerledi.

İçinde bilmediği bir sıkıntı vardı.

Kulakları bile, Ayağındaki spor ayakkabılarının çıkarttığı ses hariç hiçbir sesi duymuyordu sanki.

Gözlerinin görmek istediği tek şey Nevraydı.

Kız sanki buhar olup uçmuştu.

Operasyondan döndüğünden beri kıza ulaşmak için her yolu denemişti. Gece kapısına gelip, penceresine merdiven bile dayamıştı.

Ancak kız yoktu!

Mine teyzesine her soruşunda 'gelecek' diyordu.

Nerede olduğunu söylemiyordu bile.

Sıkıntılı bir nefes daha bırakırken arabasının kapısını açıp içeri girdi ve beklemeden sürmeye başladı.

Annesine gitse iyi olurdu.

* * * * * * * * * *

"Onu bulamıyorum anne"

Çaresiz bir sesle konuşurken gözü sürekli mezarın üzerindeki kurumaya başlayan beyaz güllerdeydi.

Kim koymuştu onları buraya?

"Haber bile vermeden ortadan kayboldu."

Kızın gülen yüzü gözünün önüne gelirken "senin gibi sarışın ya fazla dik başlı" diye mırıldandı.

Mezar taşını okşarken beyaz güllere elini uzattı. Bir kaç saniye dokanıp elini geri çekerken "bunları kim koydu anne?" Diye sordu.

Cevap alamayacağını bilse bile sormak istemişti. Aklı daha çok karışırken "babam ve benden başka kim gelebilir buraya" diye mırıldandı.

Gerçekten merak etmişti.

Anne tarafı Trabzonlu olduğu için Ankara'ya gelme ihtimalleri çok düşüktü ki gelseler haberi olurdu.

Mezar taşına bir kez daha bakıp ayağa kalktı ve "yine gelirim, seni seviyorum" dedi.

Buruk bir tebessümle büyük kabristandan çıkarken her seferinde olduğu gibi aklına annesiyle olan anıları üşüştü.

"Oğlum bırak kızın saçını"

Küçük çocuk huysuzca annesine bakıp küçük kızın saçındaki tokayı hızla çıkardı ve "onun eşyası değil" diye bağırdı.

Annesi şefkatle kızın ağlayan yüzünü okşayıp ileride oturan çocukları gösterdi ve oğluna döndü.

"Kağan! Sana yakışıyor mu oğlum?"

Küçük çocuk omuz silkerken elindeki tokayı sıkıca tutuyordu "banane bu senin tokan. O takamaz"

"Kim takabilir?"

Kadın, oğluyla boylarını eşitlemek için diz çökerken çocuk düşünerek "benim karım" diye yanıt verince gülümsedi.

"Kimmiş senin karın?"

"Bilmiyorum, kim olsun? Bizim sınıftaki Ayşe güzel ama çok yaramaz. O olmasın"

Küçük çocuğun tam da yaşına göre dediği şeylerle kadın kıkırdayarak ona sarıldı ve "en güzel kız senin olacak" dedi.

Küçük çocuk annesinin boynuna kollarını dolarken güldü ve "en güzeli benim olsun" dedi.

* * * * * * * * * *

ASENAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin