ASENA

-68-

Multimedya; İnstagram hesabımız.

Oylarınızı bekliyorum:))

Genç kız oturduğu yerden dışarıyı seyrederken karşısındaki kadının söylediklerini dalgınca onaylıyordu.

"Sen beni dinlemiyor musun Elif?"

Gözlerini kırpıştırarak ona baktığında şirince sırıtmaya çalıştı "dinliyorum anne."

"Yok dinlemiyorsun! Kaç kilometre öteden geldim, hala yüzün asık. Neler oluyor?"

Pes edercesine ona bakıp "sevgilim var demiştim ya." diye söze girdiğinde annesi gülümseyerek "evet." demişti.

Onun ne tepki vereceğini kestiremese bile "operasyonda olduğundan dolayı 10 gündür konuşamıyoruz." dedi.

Nereye kadar saklayacaktı?

Gözlerini annesine diktiğinde kadının bir anda geri çekilip "ne?" diye bağırmasıyla etrafına baktı.

Bir çok göz onlara döndüğünde "sessiz olur musun?" diye yavaşça konuştu.

"Ne operasyonu? Polis mi sevgilin? Ben yıllarca ne çektim bilmiyor musun sen? Hemen ayrılacaksın o heriften!"

Elif, sakinliğini korumaya çalışarak omuz silkti. "polis değil, asker." Annesinin an be an değişen suratını izlerken dudaklarını birbirine bastırdı ve "babamın timinde." Dedi.

"Elif!" Annesi çığlık atarcasına bağırdığında kafasını masaya gömmek istemişti.

Ne bağırıyordu ki bu kadın?

Tüm gözlerin üzerlerinde olduğuna emin olarak hızla ayağa kalktı ve çantasından bir miktar para çıkartıp masaya bıraktı.

Utançla kızaran yüzüyle annesine fırsat vermeden "çıkalım şuradan." deyip kapıya doğru koşuşturdu.

Defalarca kez çağırdığı halde gitmediği için annesi büyük bir sürpriz yaparak Türkiye'ye gelmişti.

Onunla karşılaştığı an o kadar sevinmişti ki, şuan yaşadığı duygulara inanamıyordu.

Fırat'ı bırakmazdı Elif.

Başlarda heves sandığı adamın öyle güzel yanlarına şahit olmuştu ki bırakacak olursa kendi mahvolurdu.

Bu ilişki için çok uğraşmıştı ve babasının karşısında durduğu gibi, annesinin karşısında da cesurca durabilirdi.

"Elif!"

Annesinin sesiyle arkasını döndüğünde onunla anında yüz yüze gelip bir adım geri çekildi.

"Hesap vereceksin bana! Yok öyle kaçmak. Ben sana anlatmadım mı baban denen herifin yaptıklarını? Aynılarının başına gelmesini mi istiyorsun sen?"

Babasından söz açıldığında annesinin gözlerine sertçe bakarak "babam hakkında düzgün konuş." dedi.

"Ne diyorsun sen Elif? O adam mı çeldi aklını senin?"

Annesi sinirli sesiyle yüzüne bakarak bağırdığında dişlerini sıktı. Nasıl zamanında Nevra amcasını dibine kadar savunduysa, Elif'te yapabilirdi. Ne olacağını umursamadan, babasının arkasında duracaktı.

"O adam dediğin benim babam! Yıllarca yaptığın tek şey babamı bana kötülemekti anne. Beni nelerle büyüttün sen haberin var mı? Baba sevgisinden mahrum bıraktığın onca yılı, şu bir kaç ayda kapattı o. Bana öyle bir şefkat verdi ki, senden göremediğim sevgiyi bile görmemi sağladı."