-63-

54.1K 2.5K 776
                                    

"Sen bana saatini ve adresi mesaj atarsın, ben gelirim."

Kulağında tuttuğu telefonla gözleri etrafı tararken az ilerde arabanın içinde oturan adamı fark etti.

Adımları o yöne ilerlerken telefondan duyduğu şeyle kaşları çatılmıştı.

"Tamamdır sarışınım, seninle konuşmam gereken başka bir mesela daha var."

Arabanın önüne geldiğinde Kağan'la göz göze gelmişti. Oylanmadan yanına oturduğunda onun sorar gözlerle telefonuna baktığını gördü.

"Kötü bir şey olmadı değil mi?"

"Konuşuruz sarışınım. Seviyorum seni haydi."

Oğuz'un kırık sesini duyduğunda kaşları çatılırken yanındaki adamı umursamadan konuştu.

"Benden bu kadar kolay kurtulamazsın Oğuz. Konuşacağız."

Bir şey demesine müsaade etmeden telefonu kapattığında Kağan'ın gözlerini irice açarak kendine baktığını gördü.

"Ne?"

Emniyet kemerini takıp arkasına yaslanırken "Oğuzhan'la mı konuşuyordun sen? Ne diyor o kıl kuyruk?" diye inanamazca konuştu.

Nefesini dışarı üfleyip "gidelim" dediğinde Kağan onun dediğini yapıp arabayı çalıştırdı ve hareket etti.

Nevra onun üstelememesine şaşırırken çok geçmeden "anlat." demişti zaten.

Hafif güldü bu duruma.

"Cuma günü Yakup abinin kızının Doğum günü var oraya davetliyim."

Kağan'ın gözleri yolda olduğu halde kulakları pür dikkat kızı dinliyordu.

"Ee? Benden kurtulamazsın dedin?"

Nevra, akıp giden yola bakarak "sesi kötü geliyordu. Anlatacakları varmış o yüzden dedim." dediğinde yumruğunu sıktı.

İstemiyordu işte.

O adamı hayatlarında istemiyordu!

"Onunla konuşmanı istemiyorum."

Sert bir sesle içinden gelenleri dışa vurduğunda Nevra gülümsedi. Bunu zaten biliyordu.

"Ne gülüyorsun kızım? Konuşmayacaksın o herifle!"

Kağan hiddetlenerek sesini yükselttiğinde yüzündeki gülümsemeyi silip ifadesiz bir sesle konuştu.

"Oğuzhan benim için çok değerli. Sırf sen istedin diye onu silip atamam."

"Kızım ben senin sevgilin değil miyim? Hiç önemi yok mu isteklerimin?"

Nevradan duyduğu şeyle sanki başına bir balyoz yemiş gibi hissetmişti.

"Değer veriyormuş! Siktiğimin değeri!"

Yanında oturan kız sessiz kalırken direksiyonu sıkmaktan parmakları ağrımıştı.

İlk günden beri nefret ediyordu o adamdan!

Arabada ölüm sessizliği oluşurken Nevra suspus olmuş bir şekilde başını arkasına yaslamış ve yolu izliyordu.

Kağan'sa hala içinden kendiyle savaş vermekle meşguldü.

Sevdiği kıza sözünün geçmemesi çok boktandı!

Gözlerini bir kaç saniye açıp kapattı ve düşünmeye başladı.

ASENAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin