+16. Bölüm

1K 45 68
                                    

-Sevgilim kalk artık... 

Uyanmış olduğum halde uyuyor numarası yapıyordum çünkü beni kaldırmaya çalışması o kadar güzeldi ki. 'Hadi kalk.' dedikten sonra dudağıma minik minik öpücükler kondurmayı da ihmal etmiyordu canımdan çok sevdiğim sevgilim. En son dayanamadım ve öpücüğüne karşılık verdim. Önce şaşırdı, dudaklarının arasından 'ya sen uyumuyor muydun?' gibi cümleler çıktı ama tabi ki cümlelerine hiç aldırmadan sadece gülerek öpmeye devam ettim. Dudaklarımız ayrıldığında karşıdaki duvarda asılı duran saate baktım. 11.10du. 'Eyvah bittim ben kesin bittim daha çıkış yapmadan kariyerim bitti offff.' diye söylenerek yataktan fırladım. Arkamdan Jimin'in kahkahalarını duyuyordum. 

'Ne gülüyorsun be! Orada güleceğine al şunu giy hadi hemen çıkmamız lazım.' dedim elimdeki gömleğini ona atarak.

'Aşkım sakin olur musun? Hiçbir şeye geç kalmadın bugün pazar.'

'nE? Cidden mi ya? Ay birden pazartesi sandım ben vallahi ölürdüm geç kalsaydım.'

'Abartma hayatım. Sadece azarlanırdın.'

'Şapkalıyı tanımıyorsun.'

'Evet pek tanımıyorum ama eminim ki sana bir şey yapmazdı. Elinde senin kadar iyi stajyer olduğunu sanmıyorum. Rahat ol yani.'

'Öyle mi diyorsun?'

'Tabii ki. Her neyse. Hadi giy şu gömleğimi de aşağı inelim.'

'E sen ne giyeceksin.'

'Sadece pantolonla dursam yeterli.'

'Tamamdır.' (Uzattığı gömleği üzerime geçirdim.)

Gömlek her zamanki gibi kısa gelmişti. Bu duruma hiç aldırış etmeden aşağıya indik. 

'Wowww Jimin sen kahvaltı mı hazırladın?'

'Evet, senin için. Öyle güzel uyuyordun ki kıyamadım erkenden uyandırmaya.'

'Seni çok seviyorum.' deyip parmak uçlarımda kalkarak dudağına küçücük bir öpücük kondurdum.

Güzelce kahvaltımızı ettikten sonra kahkahalar eşliğinde mutfağı topladık. Sevgilim hazırlamakta başarılıydı ama hazırlarken fazlasıyla dağıtmıştı ortalığı. Ben de dalga geçiyordum bu haliyle. Karşımda o kadar komik duruyordu ki resmen bebek gibiydi. Saçlarında ellerimi gezdirmeden edemedim. Sonrasında boynunu öptüm, kokusunu derince içime çekerek...

Mutfaktan çıktığımızda saat 1di. Salonda oturup film izledik saatlerce. Sonra kahvelerimiz eşliğinde sohbetler ettik, gelecekten, geçmişten, korkularımızdan, üzüntülerimizden, sevinçlerimizden. Üzüntülerimizden bahsederken ikimizin de yüzüne gölgeler düşmüştü. Bu halimizden kurtulmak için nasıl tanıştığımızı konuştuk. 

'İyi ki o gün düşerken beni tutmuşsun.Böylece hayatımdaki en değerli insan oldun.'

'Seni hep tutacağım. Her zaman. Başına ne gelirse gelsin seni hep koruyacağıma ve hiç bırakmayacağıma söz veriyorum.'

'Seni çok seviyorum.'

'Seni çok seviyorum. Biraz daha uyumaya ne dersin?'

'Sadece uyumak mı???' 

'Heheheh sanırım değil.Ama birazcık uyuruz yine.' (Beni kucağına aldı ve yukarı çıktık.)

Saatlerce yatakta kaldıktan sonra hava kararmaya başlamıştı.Ben geç kalktığım için uyumamıştım ama bu sefer Jimin uyuyordu. Hem de bebekler gibi. O kadar masum o kadar güzel ki. Kalbi yüzüne yansımış sanki. Bir müddet onu izledikten sonra yavaşça yataktan çıktım ve aşağıya indim. Kahvaltı Jimin'dense akşam yemeği de bendendi. Hem görsün bakalım Türk yemeklerini. Tabi mutfakta türk yemeği yapabileceğim birkaç malzeme varsa... Telefonumdan kısık sesli bir şekilde şarkı açtıktan sonra mutfak dolaplarını karıştırmaya başladım. Sadece biraz pirinç buldum. Bir de buzdolabında tavuk şişler. Hemen hazırlamaya başladım. Türk yemeği olarak pilav yapacaktım. Yağlı yağlı... Sanırım Jimin'i göbekli yapmaya niyetliydim. Bu düşünceme gülerek pilavı karıştırmaya devam ettim. Pilav olduktan sonra yanına başka birkaç şey de hazırladım ve en son olarak tavuk şişleri pişirmeye koyuldum. Her şey hazırdı. Masaya son olarak 2 kadeh bardak ve şarabımızı koyduktan sonra merdivenlere yöneldim, yukarı çıkacaktım ki karşımda beliren Jimin'e gülümsedim. 

'Oh aşkım kalkmışsın.'

'Bu kokulara kalkmasam olmazdı. Müthiş kokuyorlar.'

'Teşekkür ederim senin için hazırladım hepsini.Hadi yiyelim.'

Masaya oturup şarabımızla birlikte yemeğimizi yedik. Yemeğimizi yedikten sonra evden çıkmak üzere hazırlanmaya başladık. Saat epey geç olmuştu. Yol da uzun sürüyordu zaten. Sanırım 2 de falan evde olacaktım.Acaba bizimkiler neler yaptılar bugün?

Arabada gelirken yine tüm gün olduğu gibi videolar fotoğraflar çekilmeye başladık. Sonra yolda çok güzel bir manzara vardı ve orada durduk, arabadan indik. Arabayı süren Jimin'in menajeri bizim o manzaraya karşı fotoğraflarımızı çekti. Ben utangaç olduğum için biraz kasıyordum ama Jimin sağolsun hiç aldırış etmeden beni öyle bir kendisine çekip öptü ki sanırım menajeri o fotoğrafımızı da çekti. Çok utandım o an. Arabaya binene kadar menajerin yüzüne bakamadım utançtan. Arabaya bindiğimizde Jimin benim utanmamam gerektiğini söyledi gülerek. Menajeri de aynı şekilde 'Benden utanmana gerek yok. Rahat davranmana bak.' gibi sözler söyledi. Haklıydılar ama ben utangaç biriydim işte. Menajeri yani onu tanımıyordum ki tam. Ama dediklerini yapacağım. Artık utanmamaya çalışacağım...

Arabada geri kalan zamanımızı çekildiğimiz fotoğraflara bakarak geçirdik. Fotoğrafların hepsi çok güzeldi ama beni öptüğü fotoğraf resmen harikaydı. Tüm fotoğrafları bana atmasını istedim. Öyle de yaptı. Sonrasında benim telefonumdan yol boyunca bir sürü videolar çektim. Onunlayken yol bile aşırı güzel geçmişti. Yurda geldiğimizde iyi geceler öpücüğümü alıp arabadan indim. Yurda geldiğimde saat 2.15ti. Işıklar kapalıydı sanırım uyuyorlardı. Sessizce ayakkabılarımı çıkarıp odama doğru ilerledim. Jiyeon uyumamıştı, odaya girdiğimde telefona dalmış mesajlaşıyordu. Beni bile fark etmedi. Birden ışığı açınca çığlık attı.

'şşş sakin kızım sakin. Ne yapıyorsun gecenin bu saatinde sen?' (Gülerek konuşuyorduk)

'Jungkook.'

'ee'

'onla konuşuyorum yani.'

'Bugün ne yaptınız buluştunuz mu bari.'

'Evet buluştuuuuukkkk. Sonunddaaaaaaaa.'

'Ayyy anlat hemen noldu nasıldı çabuuukkk.'

'Onların şirkette buluştuk Pırıl. Bugün pazar ya kimseler yoktu. Rahattık yani. Birlikte sohbet ettik, şarkı söyledik falan yani bayağı iyiydi.'

'aaayyyyy çok hooşşşşş.'

'Aynen vallahi o kadar güzel zaman geçirdim ki. Evde yatıp uyusam o kadar dinlenmezdim.'

'Oha abartma.'

'Tamam abarttım. Neyse ya öyleydi yani güzeldi. Siz naptınız?'

'Dağ evine gittik. Sürpriz yaptı, uyuduk tüm gün film falan izledik öyle yani'

'aayyy çok güzel beee.'

'Darısı sizin başınıza vallahi.'

'Umarııııııııımmmmm.'

'Jiyeon aşkım ben bi duşa gireyim sonra da yatarım.'

'Tamam kuzum ben de yatıyorum şimdi.'

'iyi geceler.'

'İyi geceler.'

Güzelce duşumu aldım, yatağıma uzanıp çekildiğimiz tüm fotoğrafları, videoları tekrar izledim ve onu düşünerek uykuya daldım...



Selaaammmm... ^^ Canlar yorum yapmayı ve vote atmayı unutmayın. 50 yorumdan sonra yeni bölüm gelecektir. Sizi seviyorum... ^^

TÜRK İDOLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin