TÜRK İDOL

+19. Bölüm

Sabah Jiyeon'un telefonunun defalarca çalmasıyla uyandık. 

Pırıl: Off n'oluyo be. Jiyeoonnn uyan telefonun çalıyor.

Jiyeon: Offf

Pırıl: Kızım kalk. Kim arıyor bu saatte? Ayrıca saat kaç şu an? Ohaaa 8'i 5 geçiyor yandık hemen kalk hemen hemen.

Jiyeon: Of tamam.

Pırıl: Kalk hemen duşa gir kalk hadi zamanımız yok.

Jiyeon: Pırıl tamam. 5 dakika daha.

Pırıl: Ben duştayım o zaman.

Aceleyle kalkıp duşa girdim. Telefonuma gelen bildirimleri bile kontrol edememiştim. 8.45'te menajerimiz bizi almaya gelecekti. Promosyonlarımıza başlayacaktık. Nasıl olacaktı bilmiyorduk ama günün başlangıcına bakarsak kötü geçebilirdi. İlk günümüzden 1 dakika bile geç kalırsak başkanımızdan tonlarca laf işitebilirdik. Gerçi stajyer dönemlerimizden beri alışık olduğumuz bir şeydi ama her halükarda laf duymak hoş olmazdı. 7 dakikada duşumu aldım ve banyodan çıktım. Banyodan çıkarken de bakım kremlerimi yanıma aldım. Çıktığımda Jiyeon uyanmıştı. Yatağında uzanmış telefonla konuşuyordu. 'Kim o?' bakışı attığımda da 'Annem' demişti. Yatağıma oturup önüme küçük aynamı aldım ve kremlerimi sürmeye başladım. Bu sırada Jiyeon telefonunu kapatıp duşa girdi. Eunhye ve Soomin mutfaktalardı kahve yapıyolardı belli ki. Kahve makinesinden gelen sesleri duyabiliyordum. Bakımımı tamamladığımda mutfağa gittim.

Pırıl: Günaydııın.

Eunhye: Günaydın canım.

Soomin: Günaydııın. Size de kahve yaptık masanın üzerinde. 

Pırıl: Teşekkürler bebeğim.

Eunhye: Bu arada Jiyeon nerede?

Soomin:  Dur tahmin edeyim. Duştadır kesin.

Eunhye: Bence de . Uyuşuk güzelimiz bizim.

Pırıl: Aynen aynen duşta. Geç kalktı biraz. Siz ne yaptınız gece. Her şey yolunda değil mi?

Eunhye: Yolunda yolunda sadece biraz heyecanlıyız o kadar.

Soomin: Ailemle konuştum dün gece. Hepinizi çok çok öpüyorlar. Canlı yayından izleyeceklermiş.

Pırıl: Ayyyy çok güzel ya. Şimdi daha da çok heyecanlandım bak.

Eunhye: Günaydın güzelim.

Jiyeon: Günaydın kızlaaar.

Soomin: Kahven masada al da gel sohbet ediyoruz.

Jiyeon: Teşekkür ederim.  Neyden konuşuyordunuz bakalım?

Soomin: Dün gece ailemle konuştum da hepinizi çok öpüyorlar. Sahnemizi canlı yayından izleyeceklermiş. 

Eunhye: Ayy çok heyecanlıyım.

Pırıl: Ben deeee.

Jiyeon: Ayyy menajer ne zaman gelecek ya geç kalmayalım.

Soomin: 5 dakikamız daha var.

Pırıl: Kızlar her şeyimiz hazır değil mi?

Eunhye: Hazır hazır.

Menajerimiz zile bastı ve hızlıca çantalarımızı alıp çıktık. Yaklaşık 10 dakikalık bir yolculuktan sonra promosyon yapacağımız stüdyoya geldik. Hızlıca içeri girdik ve hazırlanmaya başladık. Bize ayrılan oda harikaydı. Büyüktü ve dördümüze de ayrı masa vardı hazırlanmamız için. Daha çaylak bir gruptuk o yüzden böyle bir oda bizi şaşırtmıştı. Sonrasında anladık ki başkanımız rahat olmamız için biz bu odayı ayarlamış. Blackpink de bu odada hazırlanıyormuş promosyonlar sırasında. Başkanımıza teşekkürlerimiz ileten bir video çekip gönderdik. 3 saat süren saç ve makyajımızdan sonra giyindik ve beklemeye başladık. Sahnemize 30 dakika vardı. Bu sürede şarkımızı çalıştık. İlk sahnemizde çıkış şarkımızı sonrasında da ikinci şarkımızı sahneleyecektik. Biraz zor olacaktı ama üstesinden gelecektik. Ve zaman geldi. Görevli bizi çağırdı ve sahneye doğru ilerledik. Şarkımız başlamadan önce de grup sarılması yaptık ve sahneye çıktık. Şarkımız başladı ve her şeyi elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışarak bitirdik. Dördümüz de çok heyecanlanmıştık. Neyse ki her şey mükemmel olmuştu. Grupça ilk gösterimiz olsa da hiç yanlışımız olmamıştı. Sahnemizi izlemeye fanlarımız bile gelmişti. Az kişilerdi ama bununla bile aşırı sevinmiştik. Bu durum bizi çok mutlu etmişti. Sahneden odaya döndüğümüzde ağlamaya başladık. Birbirimize sımsıkı sarıldık ve dakikalarca ağladık. Biz başarmıştık. BAŞARMIŞTIK. Grubumuzla çok gurur duyuyorduk. Bize ayrılan büyük koltuğa oturup sahnemizi izledik. Sahnede çok güzel duruyorduk.