Sabah uyandığımda yatakta tek başımaydım.Telefonuma baktığımda ise saat 9.10u gösteriyordu.Sesli bir şekilde esneyerek yatakta yuvarlandım ve gözlerimi yumarak Jimin'in yatağında olmamın tadını çıkardım. Yatağı da kendisi gibi harika kokuyordu... Sahi Jimin neredeydi? Şirkete mi gitmişti acaba? Bu düşüncelerle yatakta doğruldum, saçlarıma çeki düzen verip ayağa kalktım. Yatağın yanındaki komodinin üzerinde beyaz bir gömlek vardı. Herhalde giymem için oraya koydu diye düşünüp hemen üzerimi değiştirdim.Gece boyunca pantolonla uyumak rahatsız hissettirmişti. Şu an ise üzerimdeki gömlekle harika hissediyordum. Tam odanın kapısını açarken içeriye Jimin girdi. O güzel gülümsemesiyle;
'Günaydın sevgilim. Üzerini değiştirmişsin. Aslında ben değiştirecektim de utanırsın sonra diye değiştirmedim. Bu arada çok yakışmış.' Bunu derken gözleri bacaklarıma kaymıştı. Gömlek dizlerimin üzerindeydi, oldukça kısaydı ama giymiştim işte.Açıkçası hoşuma da gitmiyor değildi.
'Günaydın aşkım. Ne o elindeki. Kahvaltı mı hazırladın sen bana?' Bunu derken gülümsüyordum. Bana kahvaltı hazırlaması aşırı mutlu hissettirmişti. Uzun zamandır güzelce kahvaltı yapmıyordum.
'-A evet kahvaltı hazırladım. Hadi otur yatağa.'
'Sevgilim içeride yesek yatak batmasın şimdi'
'Ya ilk defa sevgilimle yatakta kahvaltı yapacağım, batarsa batsın ne olacak' (Gülüşüyorduk)
'(kıkırdayarak) haklısın'
Kahvaltıyı güzelce yaptık. Bugün neden işe gitmediğini sorduğumda beni yalnız bırakmak istemediğini, üyelerin onu idare edebileceğini söyledi. Ben de bugün bizimkilerle alışveriş yapacağımızı söyledim. Kahvaltıdan sonra beni yurda bırakacağını ordan da şirkete geçeceğini konuştuk.
Normalde sabahları çok sert olurum nefret ederim herkesten her şeyden ama Jimin bana bir şey yapıyordu, onun büyüsüne kapılmış gidiyordum, hiç de pişman değildim bu durumdan. İyi ki tanışmışız. Birbirimize deli gibi aşıktık ve bu his o kadar güzeldi ki...
Jimin beni yurda bıraktığında saat 12di. Ev boş olunca yalnızlık ikimize de iyi gelmişti. Kahvaltıdan sonra birlikte salona geçip televizyondan rastgele bir dizi açıp biraz izledik. Sonrasında Jimin duşa girdi, o duştayken ben de aynı banyoya girip dişlerimi fırçaladım, makyajımı yaptım.Resmen evli çift gibiydik. O benim utanacağımı düşünüyordu ama utanmıyorum aslında. Onun her zerresine aşığım çünkü. Sabah kalktığında üzerimi değiştirseydi hiçbir sorun olmazdı yani utanmazdım.Ve aynı banyoda işlerimizi görmek benim ondan utanmadığımı göstermek içindi. Ne yaptığımı anlamış olmalı ki duştan sonra salona bornozuyla geldi. Saçlarındaki damlalar yere düşüyordu.
'Saçlarını kurutmadın mı sen?'
'Hayır aşkım senin kurutmanı istedim.' Bunun üzerine seksi bir gülüş atmıştı. Ben de gülüp banyodaki kurutma makinesini almıştım. Yanına geldiğimde yere oturmuş bir vaziyette beni bekliyordu. Koltuğa oturdum, kurutma makinesini fişe taktım ve saçlarını kurutmaya koyuldum. Önümde o kadar güzeldi ki öpmemek için zor tuttum kendimi. Ama o tutamamıştı... İşimi bitirdikten sonra kurutma makinesinin fişini çekerken aniden beni kendine döndürüp öpmüştü.Şaşırmamıştım çünkü bekliyordum, istiyordum...Öpüşürken oturduğu yerden kalkıp yanıma oturmuştu. Tutkulu bir vaziyette dakikalarca öpüştükten sonra durdu.
'Sanırım durmalıyız çünkü ileriye gidebiliriz.O kadar seksisin ki şu an durmazsam sonra hiç duramam.'
'Sen de çok seksisin ve beni kendine çekiyorsun. Evet haklısın şu an durmazsak sonra duramayız.' Bunu dedikten sonra gülerek dudağına küçük bir öpücük kondurmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜRK İDOL
Novela JuvenilTürk bir genç kızın Yg şirketinin seçmelerine girmesi ve stajyer olmaya hak kazanmasının öyküsü.(Umuyorum ki sizler de her zaman hayalinizin peşinden koşarsınız ve bir gün o hayalinizi gerçekleştirirsiniz. Göz yaşlarınızın sol taraftan değil de sağ...